Ateş, KOBİ'lere kredi sözleşmesi imzalanması dolayısıyla düzenlenen törene katılmak üzere geldiği Adana'da, AA muhabirine yaptığı açıklamada, nüfusun dörtte birini istihdam eden tarım sektörüne ilgilerinin yıllar önce başladığını, ilk üretici kartını vermelerinin ardından diğer bankaların kendilerini izlediğini ifade etti. Çiftçi müşterilerinden memnun olduklarını vurgulayan Ateş, ''Çiftçimiz borcuna sadık, gecikmeli de olsa ödüyor. Tarımsal kredilerdeki yüzde 5,5'lik batık oranı, kredi kartlarında yüzde 10, KOBİ kredilerinde ise yüzde 6'yı buluyor'' dedi. Ateş, ''tarımla uğraşan her kesimin yanındaki en sadık dostu'' anlayışı ile hareket ettiklerine dikkati çekerek, ''Ancak, kredilerin sadece yüzde 5'ini ipotekle vermemize rağmen 'çiftçinin malına göz dikmişiz' gibi lanse edilmeye çalışılıyoruz. Bu bizi üzüyor'' diye konuştu. Kamu bankalarından daha fazla riski göze aldıklarını ifade eden Ateş, buna rağmen Tarım ve Köyişleri Bakanlığının teşvikleri sadece Ziraat Bankası aracılığıyla dağıtmasından yakınarak, şöyle devam etti: ''Türkiye genelinde 450 şubemiz, 360 bin müşterimiz var. Ülkenin en ücra köşelerine kadar ulaşıyoruz. Tarıma büyük destek sağlıyoruz. Denizbank'ın tüm kredileri içinde tarımsal kredilerin payı yüzde 10 civarında. Oysa, bu oran Türk bankacılığında yüzde 3 düzeyinde seyrediyor. Tarım sektöründe kredi kullanımını artırmak için nasıl ki Eximbank ihracat kredilerini özel bankalar aracılığıyla kullandırıyorsa, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının da teşvikleri özel bankalar aracılığıyla dağıtmasını bekliyoruz. Konuyla ilgili bakandan randevu talebinde bulunduk, taleplerimizi ileteceğiz.'' -''ÇİFTÇİYİ TEFECİDEN KURTARDIK''- İşletme ve Tarım Bankacılığı Grubu Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Sun ise çiftçilerin tefeciye mahkum olduklarını anlamak için basit bir hesabın yeterli olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: ''Türkiye'de yıllık tüm tarımsal ürünlerinin satış fiyatı 60 milyar lira civarında. Bunun yüzde 20'sinin kar olduğunu düşünürsek, yüzde 80'i maliyet. Yani, bu durumda 50 milyarlık bir finansmana ihtiyaç var demek. Ziraat Bankası dahil yeni sezona hazırlık amacıyla ilaç, mazot gübre için verdiğimiz kredi desteği 7,5 milyar lira. Geri kalan 42,5 milyar lirayı tefeciler finanse ediyor. Kıyamet işte burada kopuyor.'' Bankacılık sektörünün tüm işlemlerinin belgeli olduğunu, verginin, faizin ve komisyonun ayrıntılarıyla verilere yansıdığını belirten Sun, ''Devlet, BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu), özel denetçiler bizi denetliyor. Bizim yanlış yapmamız mümkün değil. Oysa, tefeciler bir senet imzalıyor, 'harmanda ödersiniz' deniyor. Bizim faiz oranlarımız da yüksek değil. Bu hesaplar dikkate alınırsa, çiftçiyi tefeciden kurtarma çabamız anlaşılır'' diye konuştu.