İş ve ING'nin ekonomik öngörüleri...
Tarih: 13 Nisan 2010 - 16:46
İş Bankası, 2010 yılının ilk çeyreğinde Türkiye ekonomisinin yüzde 8 civarında büyüdüğünü tahmin ettiklerini, yıl genelinde ise büyümenin yüzde 4;ü aşabileceğini öngördüklerini bildirdi
Ing Bank, ''Makro cephede, 2009 yılında beklentilerden daha sınırlı kalan durgunluğun ardından güçlü bir toparlanma yaşandığı bir gerçek. Enflasyondaki artış, beklentileri de yukarı çekiyor'' dedi.
Nisan ayına ilişkin olarak Türkiye iş Bankası İktisadi Araştırmalar Müdürlüğü tarafından hazırlanan, ''Dünya ve Türkiye Ekonomisinde Gelişmeler'' ile Ing Bank Hazine Grubu Ekonomik Araştırmalar Bölümü tarafından hazırlanan bültenlerde, Türkiye ekonomisinde yaşanan son gelişmeler değerlendirildi.
Türkiye İş Bankası'nın bülteninde, Türkiye ekonomisinin 2009 yılının son çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6 oranında büyüdüğü, 2008 yılının son çeyreğinden itibaren son dört çeyrektir daralan ekonominin yeniden büyüme eğilimine girdiği ifade edildi.
Böylece, Türkiye ekonomisindeki yıllık daralmanın 2009;da yüzde 4,7 düzeyinde gerçekleşerek beklentilerin altında kaldığı belirtilen bültende, 2010 yılının ilk çeyreğinde ise Türkiye ekonomisinin yüzde 8 civarında büyüdüğünü tahmin ettiklerini, yıl genelinde ise büyümenin yüzde 4;ü aşabileceğini öngördükleri kaydedildi. Bültende şöyle denildi:
''Ekonomik aktivitedeki artışa paralel olarak yeniden yükselme eğilimine giren dış ticaret açığı nedeniyle daralan net ihracatın ise ilk çeyrekte büyümeyi sınırladığı düşünülmektedir.
Yılın ilk iki ayında ihracatta kaydedilen gerilemeye karşılık ithalat hızlı bir şekilde artmıştır. Böylece, dış ticaret açığı da genişlemiştir. Bu gelişmede, ekonomik aktivitedeki toparlanmayla birlikte ara malı ithalatındaki artışın etkili olduğu görülmektedir. 2010 yılında Türkiye ekonomisindeki toparlanmaya paralel olarak dış ticaret açığındaki genişlemenin devam edeceğini tahmin ediyoruz.
İç talepteki canlanma paralelinde ithalatın artış eğilimine girmesi cari açığın son aylarda yeniden yükselme eğilimine girmesine neden olmuştur. Ayrıca, global ekonomik toparlanma paralelinde artış eğilimine giren enerji fiyatlarının da önümüzdeki dönemde cari açığı genişletici etki yaratacağı tahmin edilmektedir.
Dünya genelinde bütçe açıklarının ve borç stokunun sürdürülebilirliğin sorgulandığı bir dönemde, Türkiye;nin mali göstergeleri diğer ülkelere kıyasla olumlu bir görünüm sergilemektedir. Ancak, borçlanma ihtiyacının yüksek düzeyi ve IMF ile düzenleme yapılmayacak olması nedeniyle, önümüzdeki dönemde mali kurala ilişkin ayrıntıların netleşmesi ekonomiye ilişkin öngörülebilirliğe önemli katkıda bulunacaktır.''
Kredi hacminde kaydedilen artışın, ekonomik aktivitedeki iyileşme ve bankacılık sektöründe artan rekabetle birlikte yılın genelinde devam edeceğinin tahmin edildiği belirtilen bültende, ''işsizlik oranlarının halen yüksek düzeylerde seyretmesinin kredilerdeki artışı bir miktar sınırlayabileceği düşünülmekle birlikte, ekonomik aktivitedeki artışın gecikmeli etkisinin istihdam rakamları ile kaynak kullanımına da yansıyacağı ve bu gelişmenin bankacılık sektörünün kredi hacmindeki artışı destekleyebileceği öngörülmektedir''
denildi.
-ING BANK-
Ing Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren tarafından kaleme alınan ''Bulanık suda balık avlamak...'' başlıklı bültende, Türkiye'nin, Mart başından beri özellikle bono piyasasında yaşanan güçlü yabancı portföy girişinden olumlu etkilenirken, 5 Mart ile 2 Nisan arasında bu piyasaya net 1,9 milyar dolarlık girişin (kur ve fiyat etkisi hariç) yaşandığının görüldüğü bildirildi.
Bu girişin nedeni olarak başlıklara yansıyanların ise tutarlı görünmediği ifade edilen bültende Türk Lirasının bu ay Merkez Bankası;nın faiz artırımı yapacağı beklentisi ile hızla güçlenirken, bono piyasasının global risk iştahındaki artıştan gecikmeli olarak faydalandığı belirtildi. Bültende şöyle denildi:
''Makro cephede, 2009 yılında beklentilerden daha sınırlı kalan durgunluğun ardından güçlü bir toparlanma yaşandığı bir gerçek. Enflasyondaki artış, beklentileri de yukarı çekiyor. Çekirdek enflasyondaki hızlı artış, yılın ikinci yarısında daha erken faiz artırımları görme olasılığımızı artırdı. Ama bugün itibarıyla mevcut belirsizlikler Merkez Bankasını agresif olmaktan uzak tutacaktır. Bu hafta likidite tarafında sıkılaştırmanın başlaması ve halihazırda başlayan sözel sıkı para politikasının biraz daha güçlendirilmesi ise güçlü bir olasılık.''
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/is-ve-ingnin-ekonomik-ongoruleri/273203