Yazdır

2010’un favori hisselerinde yeni beklentiler

Tarih: 02 Nisan 2010 - 20:14

Yılbaşında Para’nın kapak haberinde “2010’da endeks önce 57 bin, ardından 60-65 bine çıkar” diyerek 25 hisse öneren uzmanlar yanılmadı. Önerilen hisseler arasında yüzde 60’ın üzerinde prim yapanlar var...

ÇOK değil 2.5 ay önce borsa uzmanları, Para okurları için 2010 yılında kazandırma potansiyeli yüksek 25 hisse belirlemişti. Gerçi uzmanlar bu hisseleri orta ve uzun vade, yani 2010 yılı sonuna kadar önermişti. Ancak daha yılın ilk çeyreği dolmadan bu hisselerin büyük bir kısmı yatırımcısına önemli oranlarda kazandırmayı başardı. Aralarında yüzde 60’ı aşan oranlarda getiri sağlayanlar bile oldu... 2010 yılına 52 bin 818 puandan başlayan İMKB-100 endeksi, geçen hafta 57 bini aştı. Yılın başında yayınladığımız kapak haberinde endeksin ilk hedefinin 57 bin, ardından da 60-65 bin seviyeleri olduğunu belirtmiştik. Dolayısıyla endeksin yüzde 10 civarlarında yükseldiği bir dönemde borsacıların önerdiği hisselerin ciddi bir kazanç sağladığı ortaya çıkıyor. Peki bu hisselerin önümüzdeki dönemdeki seyri nasıl olacak? Çok yükselenlerden çıkmak mı gerekiyor? Yoksa hala prim potansiyeli var mı? Yılbaşından bu yana performansı düşük kalanlarda nasıl bir strateji izlemeli?.. “SÜREKLİ ÇIKIŞ YAŞANMAZ” Şimdi endeksin 58 bindeki tarihi zirvesini de aşıp 60 bin ve üzerine doğru çıkışını sürdüreceğine yönelik beklentiler gündemde. Şubat ayında siyasi gerginlikler yüzünden düşen borsa, mart başından bu yana istikrarlı yükselişini sürdürüyor. Borsacılara göre, endeksin yükselişini etkileyen birden fazla etken var. Yükselişte yurtiçi olduğu gibi yurtdışı gelişmelerinin de desteği söz konusu. Avrupa borsalarında yaşanan yükselişin yanı sıra içeri de anayasa değişikliğine yönelik gelişmelerin de özellikle yabancılar tarafından olumlu algılandığı belirtiliyor. Borsacılar, siyasi sorun gibi görünen anayasa değişikliği paketinin yabancı yatırımcı tarafından olumlu karşılandığını, belirsizliklerin ortadan kalkacağına inancın referandumu bile risk unsuru olmaktan çıkardığını düşünüyor. Özellikle parti kapatmayı zorlaştıran maddelere yabancı fonların olumlu yaklaştığı belirtiliyor. Türkiye’ye bakışın olumlu olduğunun altını çizen borsacılar, enflasyonda düşüş beklentisinin de önemli bir etken olduğunu düşünüyor. Borsacılar, enflasyonda gıda bazlı düşüşün rahatlama yaratacağını, bu beklentinin raporlarla da desteklendiğini belirtiyor. Yüksek banka karları ve son dönemde finans sektöründeki olumlu havaya da dikkat çekiliyor. Avrupa’dan kaçan paranın güvenli liman olarak Türkiye’yi seçtiği vurgulanıyor. Borsacılar, kısa vadede endeks için ilk hedefinin 58 bin seviyeleri olduğunu düşünüyor. Ancak daha sonrası için şimdilik temkinli görüşler hakim. Sürekli bir çıkış yaşanmayacağını düşünen borsacılar, kısa vadede kar satışları gelebileceği konusunda yatırımcıları uyarıyor. Gerçi 58 binin aşılması durumunda 60 binin test edebileceğini düşünenler de hayli fazla... Borsa uzmanları, 2010 başında önerdikleri favori hisselerin getirilerini yorumlayıp, bundan sonraki olası seyirlerine ilişkin beklentilerini açıkladı... Adem ÖZEN / Eti Yatırım Araştırma ve Kurumsal Finansman Yönetmeni ENKA, TEB VE TEKFEN İÇİN ‘AL’ ÖNERİMİZ SÜRÜYOR Aksigorta: Hayat dışı branşta dördüncü sırada yer alan Aksigorta, uzun süredir ilk üçe girmeye çalışıyor. Ancak şirket bir türlü bunu başarıp sektör liderliğine oynamak için yeterli performansı gösteremedi. Aksigorta’nın son dönemde portföyündeki grup şirketlerinin paylarını kısmi bölünme yoluyla holdinge devredip yabancı ortaklık yapmanın önünü açması, uzun vadeli hedeflerini gerçekleştirmesine imkan sağlayacak. Şirketin uluslararası bir firmaya satışı için yetki verilmesi veya yabancı ortaklık çalışmaları, kısa vadede Aksigorta hisselerinin alıcılı seyretmesine yol açacaktır. 441 milyon dolar piyasa değerine sahip olan Aksigorta için hedef piyasa değerimiz 433 milyon dolar ve tavsiyemiz “tut” şeklinde. Enka İnşaat: Global ekonomilerde canlanma sinyalleri emtia fiyatlarını yükseltiyor. Bu da net doğalgaz ve petrol ihracatçısı olan Rusya’nın gelirlerinde artış beklentisi oluşturuyor. Söz konusu gelişmeler, bu ülkede birçok projesi bulunan Enka’ya pozitif katkı sağlayacaktır. Bu sayede şirketin ciro ve karlılık anlamında kendini daha hızlı toparlamasını bekliyoruz. Enka İnşaat, cirosunun yüzde 84’ünü, ekonomilerdeki toplanmayla paralel seyreden inşaat ve enerji sektörlerinde elde ediyor. Bu açıdan inşaat yüzde 37, enerji ise yüzde 47 paya sahip. Global ekonomilerde beklenen toparlanma ve Türkiye’de kurulması planlanan nükleer santralde Enka’nın da adının geçmesi, şirket hisselerinin uzun vadeli portföylerde bulundurulması gerektiğine işaret ediyor. 7 milyar 916 milyon dolar piyasa değerine sahip olan Enka İnşaat için hedef piyasa değerimiz 8 milyar 960 milyon dolar. Yüzde 13 yükselme potansiyeliyle hisse için “al” önerisinde bulunuyoruz. TEB: Türk Ekonomi Bankası, 13 halka açık banka arasında (katılım bankaları ve TSKB hariç) aktif büyüklüğüne göre 9’uncu sırada bulunuyor. TEB, Fortis’le birleşmesi halinde aktifler, özkaynaklar, krediler ve mevduat sıralamasında 8’inci sıraya yükselecek. Uzun zamandır karlılık anlamında pozitif seyrini koruyan banka, bu birleşme sayesinde DenizBank ve Finansbank’la mesafeyi kapatma anlamında önemli bir adım atmış olacak. Hatta aktifler, özkaynaklar gibi kalemlerde DenizBank’ın üzerine yükselebilecek, Finansbank’a da oldukça yaklaşmış olacak. 1 milyar 713 milyon dolar piyasa değerine sahip olan TEB için hedef piyasa değerimiz 2 milyar 149 milyon dolar. Yüzde 25 yükselme potansiyeliyle hissede “al” önerisinde bulunuyoruz. Tekfen Holding: Holdingin taahhüt işlerinin yüzde 90’dan fazlası yurtdışında ve petrol üreten ülkelerde. Petrol fiyatlarının 35 dolardan 70 doların üzerine yükselmesi, Tekfen’in yurtdışı taahhüt işlerinin açılmasına yardımcı olacaktır. Bu durum şirket için olumlu görülmeli. Holding gelirlerinin yüzde 60’ı taahhüt, yüzde 40’ı ise tarımsal sanayi alanlarından oluşuyor. Cironun bölgesel dağılımında Türkiye yüzde 60, yurtdışı ise yüzde 40 pay alıyor. Bu durum iç piyasa bağımlılığını azaltıyor. Ayrıca, taahhütlük ve tarımsal sanayi alanlarının yeniden daha verimli ve karlı hale geleceğini düşünüyoruz. Bu da holdinge olumlu bakmamızın ana nedenini oluşturuyor. 1 milyar 446 milyon dolar piyasa değerine sahip olan Tekfen Holding için hedef piyasa değerimiz 1 milyar 568 milyon dolar. Yüzde 9 yükselme potansiyeliyle hissede yeniden gözden geçirmeye yapıncaya kadar “al” önerisinde bulunuyoruz. Belgin MAVİŞ / Piramit Menkul Kıymetler Araştırma Müdürü KONYA ÇİMENTO İMKB’NİN EN İSTİKRARLI ŞİRKETİ Konya Çimento: İMKB’nin en istikrarlı şirketlerinden biri. Çimento sektörü kriz döneminde oldukça zorlu günler yaşadı. Ancak 2010’un ikinci yarısından itibaren makro ekonomik göstergelerdeki iyileşmeye paralel olarak hareketleneceğini düşünüyorum. Konya Çimento’nun üzerindeki bedelsiz verme potansiyelinin yükselmesi hisseye talebi artıracaktır. Bu yıl inşaat sektöründe de hareketlilik bekleniyor. Bankaların çok düşük kredileriyle çimento sektörü canlanacaktır. Yılbaşında hedef fiyatı 78.00 TL olarak açıklamıştık. Hisse bu hedefimizin oldukça üzerine çıktı ve 160 TL seviyelerini test etti. 2009’u 22 milyon 832 bin TL karla kapatan şirket, 28 Mayıs’ta 0.9536 TL brüt, 0.8106 TL net kar dağıtmayı öngörüyor. Bu rakamların yatırımcılarını çok tatmin etmediği görüşündeyiz. Hızlı çıkışı duran hissede kısa bir düzeltme hareketi bekliyoruz. Temettü dağıtımı sonrasında yeniden portföylerdeki yerini alacaktır. Alkim Kağıt: Bana göre borsanın hala uyuyan devlerinden biri. Endeks ne olursa olsun o fiyatını 1.49-1.55 aralığına demirlemiş. Ancak bilanço rasyolarına baktığımızda, bu endeks seviyelerinde hissenin 3.50-4.00 fiyat aralığına gelmiş olması gerekiyor. “Yaptığı yatırımlar, şirketin 2010-2012 dönemine daha umutla bakmasını sağlayacaktır” demiştik. Hisse performansını 1.80 seviyelerine kadar taşıdı. Alkim Kağıt, 2009 yılı karını 8 milyon 816 bin TL olarak açıkladı. 12 Mart’ta toplanan yönetim kurulu toplantısında 2009 yılı karından brüt yüzde 14.626, net yüzde 12.432 payın yatırımcılara dağıtılması için genel kurula teklif götürüleceği açıklandı. Bu karar sonrasında gelen satışlarla hisse yeniden 1.73-1.78 bandına geri çekildi. Hissenin 2010-2012 yıllarında performansının artarak devam etmesini bekliyoruz. Hedef fiyat beklentimiz olan 2 TL seviyesini hala koruyoruz. Anel Telekomünikasyon: Yatırımları devreye girdikçe 2010 yılında kendinden daha çok söz ettirecek. Aldığı cep telefon siparişleriyle ve güneşten elektrik enerjisi elde etmek için yaptığı yatırımlarla bulunduğu sektörde farklı bir sinerji yaratacaktır. Anel için de “Uyuyan ve keşfedilmeyi bekleyen dev” yorumunu yapmıştık. Hala bu görüşümüz ve hissedeki beklentilerimiz devam ediyor. Her ne kadar 2009 yılı faaliyetleri için 4 milyon 366 bin TL zarar açıklasa da bunu ekonomik krizin doğurduğu talep yetersizliğine bağlayabiliriz. Hisse için daha önce belirtmiş olduğumuz 2.50 hedef fiyat seviyesini koruyoruz. Borusan Mannesmann: Borusan Yatırım, bünyesinde birleştireceği şirketlerle krizden daha güçlü olarak çıkacaktır. Mali yapısındaki güçlenme şimdiden hissede kendini yükseliş olarak göstermeye başladı. Hissenin hedef fiyatını 14.20 TL olarak belirlemiştik. Yoğun alımlarla birlikte ikinci hedef noktası olan 18.50 seviyesine kısa zamanda ulaştı. 2009 yılı karının 22 milyon 525 bin TL olarak açıklayan şirket, mart ayında yüzde 22.58 brüt, yüzde 19.19 net kar payını 31 Mayıs’ta nakit olarak dağıtma kararını açıkladı. Bu da hissenin beklediğimiz ikinci hedef fiyata ulaşmasını sağladı. Mayıs ayı sonuna kadar bu hareketlilik devam edebilir. Orta vadeli portföylerde bulunmasını öneriyoruz. Ege Endüstri: Borsanın en eski ve en istikrarlı hisselerinden biri. Son dönemlerdeki yükselişlere aynı oranda katılamasa da dalgalı süreçte agresif hareketler sergilemediği dikkat çekiyor. Bu da bize 2010 yılı portföylerinde bu hisseye yer verilmesi gerektiği yönünde fikir veriyor. Yeni yılla birlikte reel sektöre yöneliş bu hisseyi de yatırımcının yeniden keşfetmesini sağlayacaktır. Yılbaşında hedef fiyatı 12.00 TL belirlemiştik. Ekonomik durgunluğun Ege Endüstri’nin bilançolarını da olumsuz etkilediğine tanık olduk. Ancak şirketin 425 bin 398 TL’lik zararının tolere edilebileceğini ve beklentileri bozmayacak bir miktar olduğunu düşünüyoruz. Hisse için hedef fiyat seviyemizi 16 TL olarak revize ediyor ve orta vadeli portföylerde bulunmasını öneriyoruz. Fenerbahçe Sportif: Son temettü ödemesi sonrasında borsadaki yükselişlere tepkisiz kalan ve yatay, sancılı bir seyir izleyen hissenin yeni yılda atağa geçmesini bekliyorum. Yılbaşında hedef fiyatı 58.50-60.00 TL olarak açıklamıştık. Bu öngörümüzün ardından kısa sürede hareketlenen hisse 56 TL seviyelerini test etti. Ancak bu seviyelerden gelen satışlar hissenin 45-49 TL bant aralığına geri çekilmesine neden oldu. Bunda 2015 yılına kadar tahakkuk eden 183 milyon 446 bin TL tutarındaki borç tutarıyla birlikte ligdeki performans düşüşünün de etkili olduğu kanaatindeyiz. Hisseyle ilgili beklentimiz şimdilik nötr. Eczacıbaşı İlaç: Hissenin son 1 haftada endekse göre düşük kalması dinlenmesi açısından olumlu. 2.65’i geçmesi durumunda yukarı yönlü hareketi hızlanabilir. İlk hedef 3.50 TL seviyesi demiştik. Hala da bu görüşümüzü devam ettiriyoruz. Şirketin 2009 yılını 291 bin 216 TL karla kapatması olumlu. 2010 sonuna kadar Bozüyük’teki Ar-Ge merkezinin devreye sokulacak olması ve en önemlisi SPK’ya yatırım bankacılığı konusunda yaptığı başvuruyla uzun süre portföy önerilerimizde yerini almaya devam edecektir. İlk hedef fiyat beklentimiz 3.50 TL. Sonrasında ise piyasa koşulları çerçevesinde 5 TL gündeme gelebilir. Ereğli Demir Çelik: Erdemir Çelik Servis Merkezi, Türk Metal Sendikası ile toplu sözleşme için anlaştı. 2 yıl süreli bu anlaşmayla, daha önce alınan grev ve lokavta ilişkin kararlar karşılıklı olarak ortadan kalkmış oldu. Bu haberin ilerleyen süreçte olumlu etkilerini göreceğiz. Emtia taleplerinde beklenen artış, 2010-2012 döneminde bu sektörü hareketlendirecektir. Zorlu geçen 2009 yılında bilanço performansı negatif olan Ereğli’nin 2010 yılı ilk çeyrek bilançosunun oldukça güzel geleceğini düşünüyoruz. Hissede hedef fiyatımız 6.50 TL demiştik. Hisseyle ilgili pozitif beklentimiz, 2009 yılı için açıklanan 168 milyon 690 bin TL zarara rağmen devam ediyor. Ancak hedef fiyat beklentimizi 6.50 TL’den 5.50 TL’ye çekiyoruz. Gübre Fabrikaları: 2010’da sanayi kesimiyle birlikte tarımda yapılacak yeni yatırımların gübre sektörünü olumlu etkileyeceğini düşünüyorum. Bu görüşten hareketle, “Daha önce 8.50 seviyelerini gören ve endeksteki yükselişe duyarsız kalan Gübre Fabrikaları’nın yeniden 8.50-9.00 fiyat aralığına çıkacağını düşünüyoruz” demiştik. Hisse bu hedefinde üzerine çıkan bir performans gösterdi ve 13 TL seviyelerini test etti. Şirketin 2009 yılı için 59 milyon 57 bin TL zarar açıklaması kar satışları getirdi ve hisse yatay seyre döndü. Hedef fiyat beklentimiz 13 TL. Tofaş Fabrika: 2010-2012 aralığı otomotiv sektöründe yeni nesil arabalar ve çok uygun kampanyalar dönemi olacaktır. ÖTV ve KDV indirimleri sonrasında stoklarını eriten otomotiv sektöründe 2010 yılı birinci çeyrek kar potansiyelinin artacağını düşünüyoruz. Tofaş hisseleri için hedef fiyatımız 6.50 TL demiştik. Şirket, 2009 yılını 360 milyon 351 bin TL karla kapattı. 31 Mart’ta genel kurulda görüşülecek 0.26 brüt ve 0.22 net kar dağıtımı hissedeki yukarı yönlü hareketi devam ettirecektir. 6.50 hedef fiyat seviyemizi koruyoruz. Aksa Akrilik: Çok uzun süre hareketsiz kalan ve yeni yeni uyanmaya başlayan bir hisse. “Olumsuz bir gelişme olmadığı takdirde ilk hedefi 4 TL olacaktır” demiştik. Aradan geçen süreçte hissede yukarı yönlü hareketler yaşansa da sınırlı kaldı. Şirketin 2009 yılı için açıkladığı 50 milyon 689 bin TL’lik kar 2008’e göre düşüşe işaret ediyor. Aksa, hammadde fiyatlarındaki artışa bağlı olarak bu yıl 700-750 milyon dolar civarında ciro elde etmeyi öngörüyor. Şirket, kapasite kullanım oranını da 2009’a göre en az aynı seviyede gerçekleştirmeyi planlıyor. 275-300 milyon dolar da ihracat geliri hedefliyor. Hissedeki beklentilerimiz koruyoruz. Orta vadeli hedef fiyatımız yine 4 TL. Özgür YURTDAŞSEVEN / Meksa Yatırım Araştırma Müdür Yardımcısı BEKLENTİLERİMİZİ REVİZE ETTİK Yapı Kredi Sigorta: Sigorta sektöründe birleşme ve satın alma aktivitelerinden birine konu olabileceğini düşündüğümüz Yapı Kredi Sigorta’nın hisselerinde ilk üç aylık periyotta 13.80 fiyat seviyesi test edildi. Ancak 16.50 TL'lik hedef değerimiz test edilemedi. Hisseler yılbaşından bu yana yüzde 9 prim yapmış oldu. Yapı Kredi Bankası’nın yakın vadede sigorta iştiraklerinde satış düşünmediğini açıklaması nedeniyle beğendiğimiz hisseler listesinden çıkarmış durumdayız. İş Finansal Kiralama: İlk çeyrek içerisinde hedef fiyat olarak belirlediğimiz 1.40 TL seviyesini test etti ve yatırımcılara yüzde 35 getiri sağladı. Hedef değerimizi yakalayan hisse açısından olumlu senaryolar halen devam ediyor. Ancak tavsiyemizi “endekse paralel getiri”ye revize ettik. Reysaş Lojistik: Ekonomik aktivitedeki daralmanın lojistik sektöründe neden olduğu olumsuz görüntüden hızla uzaklaştığını düşündüğümüz Reysaş Lojistik’in hisseleri için yılın başında 4.50 TL hedef hisse değeri belirlemiştik. Şirket hisseleri ilk çeyrekte sergilediği performansla 4.50 TL seviyesini test etti. Ve yüzde 13’lük performansıyla beklentimizi karşıladı. Mevcut durumda 2010 yılı içerisinde yüzde 3 getiriyle işlem gören Reysaş hisseleri için tavsiyemizi “endekse paralel getiri”ye revize etmiş durumdayız. Sinpaş GYO: Konut sektöründeki canlanmadan doğrudan etkileniyor. Geçen yıla göre yükselen satış hacmi ve son projelerindeki olumlu performans sayesinde sektöründe ön plana çıkmasını bekliyoruz. Sinpaş GYO için 2010 yılı başında 2.86 TL hedef fiyat belirlemiştik. Buna karşılık hisseler ilk çeyrekte 2.70 TL seviyesini test ederek yatırımcısına yüzde 17 getiri sağladı. 2010 yılı bazında şirket için öngördüğümüz 120 milyon TL’lik dönem karı paralelinde 2.86 TL hedef fiyat seviyemizi koruyoruz. 2010 yılı içerisinde yüzde 5’lik getiri sağlayan Sinpaş GYO hisselerinin mevcut durumda beklentimiz paralelinde yüzde 18 getiri potansiyeli taşıdığını düşünüyoruz. KUTU Üzeyir DOĞAN “Yükseliş sanayi şirketlerine kayabilir” Şubat ayında yurtiçindeki siyasi gelişmelerin etkisiyle yurtdışı piyasalara göre oldukça negatif bir seyir izleyen İMKB, mart ayında bu kaybından daha fazlasını geri almayı bildi. İçeride başta referandum süreci olmak üzere siyasi gerginliğe neden olabilecek sorunların konuşulduğu, dışarıda ise Yunanistan konusundaki belirsizliklerin devam ettiği, Fitch’in Portekiz’in kredi notunu kırdığı bu dönemde özellikle geçen hafta yaşanan sert çıkışa teknik dinamikler haricinde bir sebep bulmak oldukça zor. Yurtdışı piyasaların tamamının “overperform” edildiği geçen hafta yaşanan bu yükselişin önceki haftaların aksine oldukça yüksek hacimlerle gerçekleşmiş olması da dikkat çeken başka bir ayrıntı. İMKB’deki bu hacimli yükselişe teknik nedenler dışında sebep arayanlar tatmin edici sonuçlara ulaşamadı. Zorlama olduğunu düşündüğümüz yükseliş gerekçeleri şöyle sıralanıyor: * FED, son toplantısında da faizleri uzun süre daha düşük seviyelerde tutacağını vurguladı: Piyasalar açısından olumlu bir gelişme olsa da İMKB’nin tüm dünyadan pozitif yönde ayrışmasının nedeni olamayacağını düşünüyoruz. * Yerli bir oyuncunun alımları borsayı ateşledi: Tek başına ya da bir grup yerli spekülatörün İMKB’de bu denli sert bir harekete neden olabileceğine ihtimal vermenin oldukça iyimser bir yaklaşım olduğunu düşünüyoruz. * Portekiz ve Çin gibi ülkelerden çıkan sermaye Türkiye’ye girdi: Elimizde net bir bilgi olmamasına ve “Neden sadece Türkiye” sorusuna cevap veremememize rağmen akla en yatkın sebep bu gibi. * Referandum anketlerinden “evet” sonucu çıkıyor: Anayasa değişikliğinde referanduma gidilmesi durumunda evet sonucunun çıkacağı, bunun da iktidar partisine güç vereceği konuşuluyor. Bu durumda erken seçim riski tamamen rafa kalkacağı ve siyasi belirsizliklerin azalacağı düşünülüyor. * Stopaj ayarlaması yabancıyı da yerliyi de küstürmeyecek: Anayasa Mahkemesi’nin bazı yatırım araçlarından stopaj alınması konusunda yerli yabancı ayrımını kaldırmasının ardından yapılacak düzenlemenin yakın bir zamanda belli olacağı ve bunun da hem yerli hem yabancı yatırımcıyı memnun edecek bir karar olacağı beklentisi: Bu beklentinin faizler ve banka hisseleri üzerinde olumlu etki yaratmış olması muhtemel. Ancak yükselişin elle tutulur bir kısmını dahi açıklayabilecek bir etken olduğunu düşünmüyoruz. * Asimetrik enformasyon: Henüz herkese ulaşmamış bir bilginin alımlara neden olması. Bu durumda en fazla birkaç hafta içinde yükselişin nedenini tüm yatırımcıların öğrenmesi ve yükselişin son bulması olasılığı. Bu olasılığın da göz ardı edilmemesi gerekiyor. Bu durumda da “Herkesin bildiğinden para kazanılamaz” kuralı unutulmamalı ve haber herkese ulaştığında borsadan uzak durulmalı. YENİ STRATEJİ NE OLMALI? Peki bundan sonra ne yapmalı? Endeks son bir ayda 10 bin puana yakın (yaklaşık yüzde 15) yükseliş yaptıktan sonra alım yapmak mantıklı mı? Bu soruya cevap vermeden önce mutlaka alım yapmanızdaki amaç, vade ve kar hedefinizi belirlemeniz gerekiyor. Eğer amacınız uzun vadeli alım yapmaksa, bu fiyatların uzun vadeli alım için çok yüksek olduğunu düşünüyoruz. Eğer kısa vadeli alımlar düşünüyorsanız, endeks hangi seviyelerde olursa olsun stop loss ve kar alma seviyesini baştan belirleyerek alım yapılabileceğini düşünüyoruz. Fakat burada alım yaparken seçici davranmanın gerektiğini düşünüyoruz. HANGİ HİSSELERİ ALMALI? Özellikle yükselişe henüz tam anlamıyla katılamamış ve tarihi zirvelerinin gerisinde olan banka hisselerinden, portföydeki ağırlığı yüzde 25’i geçmeyecek şekilde alınabilir. Sanayi sektöründen F/K, PD/DD ve fiyat/satış oranları ortalamanın altında kalmış şirketlerin hisseleriyle bir portföy oluşturulabilir. Endekste son yükseliş hareketi son bulup kısa vadede zirve oluşsa bile, bir süre bu seviyelerde kanal hareketi oluşma olasılığı yüksek olacaktır. Bu tür dönemlerde yükselişe henüz katılmamış, endeksteki ağırlığı düşük, temel analizi sağlam şirketlerin performanslarında önemli artışlar olabilir. Bu nedenle alımların tahtaların dengelerini bozacak tutarda olmadığı sürece bu tür şirketlere yönlendirilmesi daha doğru olacaktır. İDİL TARAKLI para dergisi
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/2010un-favori-hisselerinde-yeni-beklentiler/272367