Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, bono ve tahvil ihracının banka mali bünye üzerindeki etkilerinin tam olarak analiz edilmediğini, bunun mevduatın alternatifi olabileceğini belirterek, “Dolayısıyla bireysel ya da kurumsal mevduat buraya kayabilir. Mevduat tabanında zayıflama olabilir” dedi. Bilgin, Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı tarafından düzenlenen “Finans Kurumları Kredi Derecelendirme Uygulamaları Zirvesi” öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. İhraçta sigorta yok Bankaların çıkardığı tahvil ve bonolara ilişkin sorular üzerine Bilgin, 1 ay önce SPK’nın 2009 Kasım ayında çıkardığı düzenlemeye istinaden bazı bankaların kendilerine yaptığı başvuruya ilişkin kurulun toplandığını, tahvil ve bono ihracının artı ve eksilerini değerlendirdiğini ve bu aşamada bunun uygun olmadığına karar verildiğini söyledi. Tahvil ihraçlarının alternatif bir kaynak olabileceğini anlatan Bilgin şunları söyledi: “Likidite sağlar. Maliyet avantajı da vardır. Ama bunların yanı sıra dezavantajları da var; ihraçların banka mali bünyesi üzerindeki etkileri tam olarak analiz edilmiş değil. Mevduatın alternatifi olabilir. Dolayısıyla bireysel ya da kurumsal mevduat buraya kayabilir. Mevduat tabanında zayıflama olabilir. Bu çok iyi analiz edilmiş değil. İhraç edilen menkul kıymetlerin ilgili bankalar tarafından tamamının satılamaması halinde o banka açısından bir itibar riskinin analiz edilmediğini gördük. Hazine borçlanmasıyla rekabet konusunda bir çalışma veya analiz yok. Mevduatta sigorta var, bunda sigorta yok.” Bu enstrümanın reel sektörün tahvil ihracı anlamında da caydırıcı olacağını savunan Bilgin şunları söyledi: “ “Yüzde 7 ile kredi verip, yüzde 10’a aynı bankada veya yan komşuda mevduat yapılan bir ortamda bankalarımız bu enstrümanı istemekte ne kadar haklı? Demek ki likidite anlamında bir sorun yok. Bankalarımız ne zaman böyle geçmişten kalan hacim büyütmeye yönelik 3 ayda bir yaptıkları yarışları bırakırlarsa biz de bu konuyu değerlendiririz.” Milliyet