Seçim yakın, IMF uzak
Tarih: 11 Mart 2010 - 10:10
Piyasa analistleri IMF ile stand by yapılmayacak olmasını Erken seçim ufukta diye yorumlarken, Başbakan, görüşmelerin belediyeler konusunda tıkandığı mesajını verdi.
Türkiye ile IMF arasında iki yıla yakın bir süredir devam eden stand-by görüşmeleri önceki gece sona erdi. Gerek görüşmelerin sona ermesinin duyuruluş şekli, gerek dün hükümet kanadından yapılan açıklamalar, gerekse de piyasa analistlerinin görüşleri ufukta seçim göründüğü için IMF ile stand-by yapılmadığına işaret ediyor.
Dün yapılan açıklamalar IMF ile görüşmelerin, yerel yönetimler konusunda tıkandığı sinyalini verdi. Belediyeler IMF ile görüşmelerde en başından itibaren kritik konulardan biri olmuş, IMF belediyelere aktarılan kaynağı azaltılması yönünde ısrar etmişti. Ancak ocak ortalarında bu sorunun aşıldığı, belediyelerin gelirlerinin artırılması için yerel yönetim reformu yapılacağı duyurulmuştu.
Siyasi dayatma vurgusu
Başbakan Tayyip Erdoğanın dün yaptığı açıklamada kullandığı siyasi dayatma ifadesi dikkat çekti. IMF ile anlaşma yapmama kararını ortak aldıklarını, kendisinin eğer mutabık kalınırsa bir anlaşma olabileceği hususunda açıklamaları olduğunu belirten Erdoğan şunları söyledi:
Fakat özellikle herhangi bir siyasi dayatma olacak olursa bu kurumsal değişikliklere yönelik bu konularda evet demeyeceğimizi söylemiştik. Son dönemlerde bu konuda artık pek illa bu da olsun gibi bir yaklaşımları yoktu. Fakat son geldiğimiz noktada, Türkiyenin özellikle ekonomik noktada, ayakları üzerinde duran bir ülke olduğu görünümü, stand-by anlaşmasına gerek kalmadığı kanaatini IMFde de oluşturmuş vaziyette.
Belediye yasası istediler
Şu anda stand-by olarak herhangi bir anlaşmanın söz konusu olmadığını ifade eden Erdoğan, IMF ile imzalanacak bir stand by anlaşması için bazı ilkeleri bulunduğunu ve bunlardan herhangi bir taviz vermelerinin söz konusu olmadığını kaydetti. Erdoğan, bir süre önce IMF ile kısa süre içinde anlaşma imzalanabileceğini açıkladığının hatırlatılması üzerine şöyle dedi:
Ben o açıklamamı yaparken başka bir şey daha kullandım: Bizim bu konuda ilkelerimiz var. Bu ilkelerimiz üzerinden herhangi bir taviz vermemiz söz konusu değil. Bir tanesini örnek olarak vereyim, belediye gelirleriyle alakalı konu... Bununla ilgili yasa değişikliği denirse, bu bize dayatılırsa, biz bunu yapmayız. Biz bununla ilgili yasayı değiştirmişiz zaten. Buna benzer birçok konular olmuştur ki bunlarla ilgili olarak mutabık kalmadık, anlaşamadık ve bunlar stand-by anlaşmasını ortadan kaldırdı.
IMFnin daha çok ayakları üzerinde duramayan ülkelere destek verdiğini, Türkiyenin artık ekonomik olarak kendi ayakları üzerinde duran bir ülke haline geldiğini söyleyen Erdoğan, Türkiyeyi böyle görmüş olmaları da bizi ayrıca mutlu etmektedir dedi.
Orta vadeli programa odaklanacağız
Devlet Bakanı Ali Babacan, IMF ile bir stand-by anlaşmasının gündemde olmadığını, bundan sonraki ekonomi politikalarının orta vadeli program (OVP) kapsamında sürdürüleceğini söyledi. Türkiyenin artık kendisine güvenmesi gerektiğini söyleyen Babacan şunları kaydetti:
Stand by anlaşması IMFye üye 192 üyenin tümü için sürekli açık olan bir kapı. Bugün için artık bizim gündemimizde değil. Mayısta yapacağımız gözden geçirme çalışmalarında tekrar bu tabloya bakacağız. Ondan sonrasıyla alakalı ne yapacağımıza o gün karar vereceğiz.
Türkiyenin iki yıldır IMF programı olmadan yoluna devam ettiğini söyleyen Babacan şöyle dedi:
Türkiye bundan sonraki dönemde de bu şekilde yürüyebilir. Dünyadaki, Türkiyedeki şartlara bakarak bundan sonraki dönem için de her hafta, her ay durum değerlendirmesi yaparak devam ederiz. IMF ile bir anlaşma yapma konusunda bir mecburiyetimiz yok. Eğer bir anlaşma yapsaydık bu anlaşma mevcut tabloyu büyüme noktasında biraz daha iyi bir noktaya götürebilecek bir anlaşma olabilirdi ama tabii bunun çerçevesi önemlidir.
Yüzüğü IMF attı
İki yıldır oldu oluyor denen IMF görüşmeleri önceki gece resmen sona erdi. Nişanı bozan, beklentilere artık bir son vermek isteyen tarafın IMF olduğunu gösteren trafik şöyleydi:
- 9 Mart, saat 21.30: Hazine IMF heyetinin Madde-4 için davet edildiğini açıkladı. Açıklamanın özellikle son paragrafında IMF ile görüşmelerin önümüzdeki dönemde de devam edebileceğine yönelik ifadeler yer aldı. Açıklamada stand-by sürecinin sona erdiğine ilişkin hiçbir işaret ya da imada bulunulmaması dikkat çekiciydi.
- 9 Mart, gece yarısı: IMF çok net bir şekilde stand-by görüşmelerinin kesildiğini açıkladı.
- 10 Mart, saat 11.00: Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, IMFe ilişkin olarak, 4. madde görüşmeleri sonrası IMF ile nasıl devam edeceğimize karar vereceğiz dedi. Mayısa kadar görüşmelere ara verdiklerini söyleyen Babacanın sözleri kafa karıştırdı.
- 10 Mart, saat 15.00: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, IMF ile belediye borçları gibi bazı konularda anlaşamadık, bunlar da stand by anlaşmasını ortadan kaldırdı açıklamasıyla görüşmelerin bittiğini resmen teyit etti.
SONGÜL HATISARU
Piyasaların tepkisi sınırlı kaldı
IMFyle görüşmelerin Madde 4 kapsamında sürdürüleceği yönündeki açıklamalarının ardından piyasalardaki yansıma sınırlı oldu. Güne yüzde 1 düşüşle başlayan İMKB Endeksi de kapanışta hafif toparlanarak yüzde 0.37 kayıpla 52 bin 753 puandan kapandı. Faiz ve dolar ise dünkü seviyesini korudu.
Mali kural önemli olacak
IMF ile stand-by görüşmelerinin sona ermesinin ardından analistler, 2011 bütçesiyle birlikte uygulamaya konulması beklenen mali kuralın içeriğinin kısa sürede netleştirilmesi, denetimi ve uygulamada oluşacak sapmalara yönelik yaptırımların kısa sürede belirlenmesi gerektiğine dikkat çekti.
Hazinenin dün akşam ki açıklamasında şöyle denildi: Başlatılacak Madde IV konsültasyon süreci, Türkiye ekonomisinin güncel bir görünümünün ortaya konulmasına ve Madde IV gözden geçirmesi sonrasındaki dönemde IMF ile ilişkilerin nasıl bir çerçevede yürütüleceğinin daha kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesine imkan tanıyacaktır. Önümüzdeki süreçte de OVPde öngörülen yapısal reformlar ve çeşitli alanlarda IMF ile yapıcı sonuçlar doğuran işbirliğimiz sürecektir.
Türkiye değerli bir çıpadan vazgeçiyor
JPMorgan: Hiçbir piyasa oyuncusu anlaşma sağlanmasını beklemiyordu. Dolayısıyla bunun kısa vadede fiyatlar üzerinde bir etki yaratma olasılığı düşük. Bundan sonra piyasalar Türkiyenin mali performansını çok daha yakından izleyecek.
Citigroup: IMF programı olmadan devam etmek piyasadaki eğilimi güçlendirmeye fazla yardımcı olmayacak. Türkiye, küresel piyasaların çalkantıda olduğu bir dönemde değerli bir çıpadan vazgeçiyor.
Boyner: Dış finansman konusu önemli
TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner: Bir orta vadeli programımız (OVP) var ve bu çerçevede de çalışmalar devam ediyor. Bundan sonraki süreçte eğer OVPnin içine mali kuralla birlikte bir mali disiplin anlayışı konabilirse, birtakım yapısal reformlar da program içine konabilirse, bu iki perspektifi yerine getirmiş oluruz. Bu noktada artık dış finansman açığının nasıl ortadan kaldırılacağı önemli. Bu konuda da hükümetin bir çalışması vardır diye düşünüyorum.
Özince: Türkiyenin notu artabilir
İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince: IMF ile ilgili, olsa iyi olurdu dediğim günler oldu, ama olmaması nedeniyle bir kayba uğradığımız kanaatinde değilim. Ekonominin performansını izlediğimizde stand-bylı veya stand-bysız bundan daha iyi bir performans da zaten yakalayamazdık.
Alınan ekonomik tedbirler Türkiyeyi oldukça olumlu bir noktaya getirdi. Türkiyenin bu görünümüyle notunun artabileceği kanaatindeyim.
Antika: Çıpalarımızla güven vermeliyiz
HSBC Türkiye Genel Müdürü Piraye Antika: IMF ile yeni stand by anlaşması yapılmaması ile kısa vadede piyasalarda oluşacak tepki durulur ancak, Türkiyenin bundan sonra kendi çıpalarıyla dünya mali piyasalarına güven vermesi gerekiyor. IMF ile yapılacak anlaşmanın gecikmesi, yapılmayacağına ilişkin kaygılarla piyasalarda fiyatlanmıştı. Piyasalar artık mali kural konusunda daha kesin bir açıklama bekleyecektir.
Kesinlikle büyüme hızını sınırlar
Yatırım Finansman Başekonomisti Levent Durusoy: IMF açıklaması, görüşmenin bittiğini söylüyor. Yakın gelecekte de en azından önümüzdeki seçime kadar görüşmelerin yeniden gündeme gelmesini beklemiyorum. IMF olmaması kesinlikle büyüme hızını sınırlayacak bir gelişme, aynı şekilde dış finansman tarafında 8-10 milyar dolar finansman açığı görmek mümkün. Piyasanın dış şoklara olan dayanıklılığını bir miktar aşağı çekecektir.
S&P: Notu etkiler
Standard & Poors (S&P) Türkiye analisti Frank Gill:
2010 seçim atmosferine girilen bir yıl. Hükümet kendisini IMFnin sıkı mali kurallarıyla bağlamamak istemiş olabilir. IMF birçok konuda çok önemli teknik destek sağlayabilirdi. Bu konular arasında mali kuralın tanımı, belediyelerden kaynaklanan mali verimsizlik de var. S&P, Türkiyenin notunu değerlendirirken hükümetin reform istekliliğine bakıyor.
Fitch: İhtiyaç yok
Fitch Türkiye analisti Ed Parker:
Türkiye ile IMFnin masadan stand-by imzalamadan kalkmasını bekliyorduk. Bu durum Türkiyeye bakışımızı olumsuz yönde etkilemedi. Türkiyenin bir stand - by anlaşmasına ihtiyacı yok. Ancak IMF ile anlaşma Türkiye için faydalı olurdu. Fitch Türkiyenin notunu artırırken IMF anlaşması olmayacak düşüncesini taşıyordu. Görüşmeler 18 aydır sürüyordu. Sonsuza kadar süremezdi.
Dış çıpa kalmadı
Eurasia Groupun Türkiye analisti Wolfango Piccoli:
AB süreci yaşam belirtisi göstermediğinden, IMFsiz yola devam kararı sonrası Türkiyenin hiç dış çıpası kalmadı. Artık her şey Ak Parti hükümetinin elinde. Yargı ve orduyla güç mücadelesi yapan Ak Parti, gelecek yıl da en zor genel seçimlerle yüz yüze kalacak. Hükümetin ilk testi mali kuralın uygulanması olacak.
SERKAN ARMAN
19 kez stand-by
Türkiyenin Uluslararası Para Fonuna (IMF) olan 8 milyar dolarlık borcu 2013 yılında tamamıyla bitiyor. İlk stand-by anlaşması
1961 yılında yapıldı. 49 yıllık süreçte IMF ile
19 defa stand-by anlaşması yapan Türkiye, bunlardan sadece son iki stand-byı başarıyla tamamlayabildi. Bu süreçte IMFden
50 milyar doların üstünde kaynak sağladı.
MİLLİYET
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/secim-yakin-imf-uzak/270682