En büyük vergilendirme gafı
Tarih: 02 Mart 2010 - 10:39
Ülkemizde yaşanan en büyük vergilendirme gafı, off-shore uygulanması oldu. Mali sektörümüzde 1990 yılı başından itibaren başlayan off-shore uygulamaları, gittikçe büyüyerek bir çılgınlık halini aldı.
Yalnız mali kuruluşlar değil büyük yatırımcılar da off-shore merkezlerde yatırım yaparak, vergi kaçırma ve bu nedenle de bir çeşit kara para aklama operasyonlarına giriştiler. Bu gelişmeden ülke ekonomisi büyük zararlar gördü ve 1990 sonrası krizlerin temel nedenlerinden biri off-shore uygulaması oldu.
Off-shore uygulamaları sonucunda veya bu uygulamaya dahil işlemler için:
- Faiz gelirleriyle ilgili vergiler ödenmedi.
- Türklerin bir bölüm hisse senedi ve tahvil alımları yabancı alışı gibi gösterildi.
- Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu kesintileri yapılmadı.
- Mevduat Munzam Karşılıkları yatırılmadı.
- Disponibilite yükümlülükleri yerine getirilmedi.
- Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu primleri ödenmedi.
- Bankaların Sermaye Yeterlilik Rasyoları yüksek gibi gösterilip, sıkıntıda olan bankaların durumu gizlendi.
- Aynı biçimde, bankaların Likidite Riski de yanlış hesaplandı.
- Bankaların Kur Riski oranları da gerçeği yansıtmıyordu.
- Bütün bu yükümlülüklerin vergi ve masrafından da kaçıldı.
- Bu uygulamaları yapan bankalar ile bu yöntemleri uygulamayan bankalar arasında haksız rekabet durumu oluştu.
- Hükümetin ve Merkez Bankasının alacağı Mevduata Güvence Verilmesi gibi politika tedbirleri ekonomiye etki edemez hale geldi.
BDDKnın sisteme etkisi
1990dan başlayan süreçte, 4 yıl içinde, banka mevduatlarının neredeyse üçte biri off-shoredan yapılıyormuş gibi gösteriliyordu. Off-shore uygulamasının 2000 yılı krizinde de büyük rolü oldu. Tasarruf Mevduatına Garanti verileceği anlaşıldığında, bazı bankalar off-shoredaki mevduatlarını yurda taşımaya başladılar.
Kuzey Kıbrıs da bir off-shore merkezi idi. Bu merkezler, sadece mevduat için kullanılmadı. Türkiyedeki bankalar, off-shore bankalarına büyük dövizler borç verip, Türk müşterilerine off-shore bankalarından kredi vermeye başladılar. Yurtdışından alınan borçlar da off-shore bankaları için alınıyor gösteriliyordu. Gerçekte ise, Türkiyedeki ana bankalar bu kredileri garanti ediyorlardı. Yine, off-shore bankalara verilen teminat mektupları karşılığında verilen nakit krediler gayri nakdi kredi gibi takip edilebiliyordu.
Neyse ki şimdi BDDK var.
Yaman Törüner / Milliyet
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/en-buyuk-vergilendirme-gafi/270005