Yazdır

Krizden çıkışta Halbank'ın payı büyük

Tarih: 17 Şubat 2010 - 14:42

Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Şahap Kavcıoğlu, Türk bankacılık sektörünün, reel sektörün de krizden daha az etkilenerek çıkmasında önemli rolü olduğunu belirterek, ''(Kredileri kestiler, geri çağırdılar, yeni kredi vermediler) gibi haberler çıktı. Ama bankacılık sektörü bu süreçte üzerine düşeni...

İzmir İktisat ve Yüksek Ticaretliler Mezunları Derneği (İZİMDER), Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) İktisadi İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) tarafından Halkbank, Ege KOBİDER ve Türs Alman İş Adamları Federasyonu (TİDAF) işbirliğiyle düzenlenen ''5. İzmir İktisat Günleri Sempozyumu'', DEÜ İİBF Konferans salonunda gerçekleştirildi. Sempozyumun açılışında konuşan Kavcıoğlu, 2008 yılının Haziran ayından sonra başlayan küresel ekonomik krizin Eylül ayından itibaren Türkiye'de de sert şekilde hissedilmeye başlandığını, bu süreçten en çok KOBİ'lerin etkilendiğini söyledi. Bankacılık sektörüne bakıldığındaysa dünyada krizden en çok bu sektörün etkilendiğini, Türkiye'deyse en az etkilenen sektör olduğunu vurgulayan Kavcıoğlu, ''Türk bankacılık sektörünün, reel sektörün de krizden daha az etkilenerek çıkmasında önemli rolü oldu. 'Kredileri kestiler, geri çağırdılar, yeni kredi vermediler' gibi haberler çıktı. Ama bankacılık sektörü bu süreçte üzerine düşeni yaptı. Halkbank bu görevi fazlasıyla yerine getirdi'' şeklinde konuştu. Kavcıoğlu, 2008-2009 dönemine bakıldığında, Halkbank'ın verdiği kredilerinde artış yaşandığını, bankanın verdiği kredilerin sektörün çok üzerinde olduğunu ifade etti. 2009 yılında KOBİ'lerin krizden en fazla etkilenin kesim olmasına rağmen, Halkbank'ın yüzde 18 ile en fazla krediyi sektöre açan banka olduğunu dile getiren Kavcıoğlu, ''Sektörde bu rakam artmamıştır, ama Halkbank olarak KOBİ'lere kredileri en fazla artıran banka olmuştur. Bu anlamda Halkbank, 'KOBİ Bankası' ismiyle uyumlu şekilde 70 yıldır görevini, kriz dönemleri de dahil kesintisiz biçimde yerine getirmiştir.'' dedi. Kavcıoğlu, KOBİ'ler için en önemli problemin finansman olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi: ''KOBİ'ler finansman ihtiyaçlarını nasıl karşılıyorlar? Burada en önemli yer bankalar. KOBİ'lerin yüzde 40'ı kendi sermayesiyle, yüzde 30-35'i bankalardan temin ettiğini söylüyor. Yüzde 10-15'i ise temin edememekten şikayetçi. Finansman bulunurken en önemli sorun, yüzde 43 ile teminat problemi başı çekiyor. Yüzde '23'ü öz kaynağımla idare ediyorum' diyor. Yüzde 10-12'si faizden şikayetçi, geri kalanı da vadeden şikayet ediyor. Burada aslında teminat ve vade faiz oranlarından daha önemli bir konu.'' Avrupalı ve Türk KOBİ'lerini kıyaslayan Kavcıoğlu, Türkiye'de KOBİ'lerin üretime katkılarının yüzde 38, istihdama yüzde 80, yatırıma yüzde 27, ihracata yüzde 17 katkısının bulunduğunu, Avrupa'da bu oranların çok daha yüksek olduğunu, özellikle Avrupalı KOBİ'lerin üretime yaptıkları yüzde 80-90 oranındaki katkının dikkat çekici olduğunu, ihracata ise yüzde 40 oranında katkı sağladıklarını anlattı. Kavcıoğlu, bu oranların Türkiye'de de yükseltilmesi için dış kaynak sağlanması gerektiğini, bu alanda da en önemli konunun teminat ve vade olduğunu, faizin artık çok belirleyici olmadığını söyledi. Faizlerin düşmesiyle vadelerin uzayarak KOBİ'lerin yatırım yapmalarını ve büyümelerini sağlamanın önemine işaret eden Kavcıoğlu, bu kuruluşların artık aile şirketi, baba-oğul-eş şirketi olmaktan çıkıp dünya ile entegre olan, kendi başına ihracat yapabilen bir hale gelmesi gerektiğini dile getirdi. Kavcıoğlu, Kredi Garanti Fonu (KGF) gibi kuruluşların sayısının artırılması ya da geliştirilmesi gerektiğini söyledi. -DİĞER KONUŞMACILAR- İzmir Vali Yardımcısı Sait Topoğlu, İzmir ve çevresinde çok sayıda organize sanayi bölgesinin bulunduğunu, bölgenin yerli ve yabancı sermaye için cazibe merkezi olmasını ve bölgede yatırımların artmasını istediklerini söyledi. KOBİ'lere ve organize sanayi bölgelerine gerekli desteğin verilmesinin önemine işaret eden Topoğlu, ''Çünkü buralar istihdam yaratan kuruluşlardır ve istihdam ekonominin en önemli ayağıdır'' dedi. DEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Alp Timur, ilki 17 Şubat 1923 tarihinde Ulu Önder Atatürk'ün talimatıyla düzenlenen ve önümüzdeki dönemde yeniden hayata geçirilmesi planlanan İzmir İktisat Kongresi için üniversite olarak her türlü desteği vermeye ve aktif olarak yer almaya hazır olduklarını bildirdi. İZİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Erkan Özdemir, İzmir'in, kurtuluş mücadelesinin sembolü olduğunu, kent işgal edildiğinde tüm ülkenin işgal edilmiş gibi algılandığını, kurtuluşunda da tüm vatanın kurtuluşuyla özdeşleştiğini ifade etti. İzmir'in tarihin hen döneminde ticari potansiyeli yüksek bir kent olduğunu vurgulayan Özdemir, bu kapsamda İzmir İktisat Kongresinin bu kentte yeniden düzenlenmesinin anlamının büyük olacağını kaydetti. Ege KOBİDER Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Güventürk, ''kurtuluşun'' temelinin ekonomide, ekonominin temelinin de KOBİ'lerde olduğunu söyledi. KOBİ'nin 4 harfli bir kelime olduğunu belirten Güventürk, ''Ama girişimcilik, istihdam, üretim, vergi, ithalat, ihracat, ekonominin tamamını içine alan 4 harfli sihirli bir kelime. Bu nedenle ekonominin temel taşı KOBİ'lerin varlığı, her şey demek'' dedi. TİDAF Yönetim Kurulu Üyesi Osman Sirkeci, yurt dışında yaklaşık 50 yıldır biriktirdikleri iş deneyimi ve potansiyelini Egeli KOBİ'lerle paylaşmak istediklerini bildirdi.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/krizden-cikista-halbankin-payi-buyuk/269139