Şubat ayına ilişkin olarak Türkiye iş Bankası İktisadi Araştırmalar Müdürlüğü tarafından hazırlanan, ''Dünya ve Türkiye Ekonomisinde Gelişmeler'' ile Ing Bank Hazine Grubu Ekonomik Araştırmalar Bölümü tarafından hazırlanan bültenlerde, Türkiye ekonomisinde yaşanan son gelişmeler değerlendirildi. Türkiye İş Bankası'nın bülteninde, 2010 yılında global ekonomideki toparlanma ile birlikte emtia fiyatlarının bir miktar yükseliş eğilimine girmesi ve yurtiçi talepteki canlanma eğiliminin ithalatı artırmasına bağlı olarak cari açığın yeniden genişlemesinin beklendiği bildirildi. Bültende, ancak, global risk algılamasında ani bir bozulma olmaması halinde finansman açısından sıkıntı yaşanmayacağı ve liranın değerini koruyacağı tahmin edildi. 2009 yılı genel olarak değerlendirildiğinde, global krize rağmen Türk bankacılık sektörünün finansal sağlamlık açısından gücünü koruduğunun görüldüğü ifade edilen bültende şöyle denildi: ''Özellikle yılın başlarında kredilerde izlenen temkinli tutum ve faizlerdeki düşüşün etkisiyle elde edilen menkul kıymet getirileri, sektörün karlılığını krize rağmen artırmasını sağlamıştır. Son dönemde kredi derecelendirme kuruluşları tarafından Türkiye;nin notunun artırılmasının gerekçelerinden biri olarak da bankacılık sektörünün sağlam yapısı vurgulanmıştır. 2010 yılında ise ekonomik toparlanmanın hız kazanacağı tahmin edilmekte ve bu gelişmenin kredi talebini canlandırması beklenmektedir.'' -ING BANK- Ing Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren tarafından kaleme alınan ''Politika belirsizlikleri ön plana çıkıyor…...'' başlıklı bültende ise, Türkiye;nin göreli istikrar avantajını genel olarak koruduğu ve bunun Fitch ve Moody;s;in ardından son olarak Japon kredi derecelendirme kuruluşu JCR;ın not artırımları ile teyit edildiğinin söylenebileceğini bildirdi Bültende, Standard and Poor's'un da, Türkiye;nin önümüzdeki dönemde yatırım kategorisinde kredi değerliliğine çıkmasına temel oluşturacağı düşünüldüğünde, Mali Kural yasasının gereken kurumsal altyapısı ile birlikte kabul edilmesinde ciddi bir gecikme yaşanmaması halinde (Nisan ayından sonrasına kalmazsa) önümüzdeki aylarda not artırımına gitmesi olasılığının güçlü göründüğü belirtildi. Dış koşulların, Türkiye;de erken faiz artırımlarından ziyade geç artırımları desteklediği ve her ne kadar enflasyon yılın ilk yarısında yüzde 9;u aşabilecek olsa da, çekirdek göstergeler bozulmadıkça bunun değişmeyeceği ifade edilen bültende şöyle denildi: ''Maliye politikaları cephesinde ise, Hazine borçlanma gereğini rahatlıkla karşılamaya devam ederken, Mali Kural yürürlüğe girinceye kadar piyasaların bütçe gerçekleşmelerine biraz daha duyarlı hale gelmesi beklenebilir ve Ocak ayı sonuçları bu anlamda bir test olmaya aday. 2010 bütçe hedeflerinin çok agresif olmadığı ve beklenenden daha hızlı olması mümkün görünen nominal GSYH artışının vergi gelirlerini olumlu etkileyeceği düşünülecek olursa, bu yıl hükümetin en önemli testi (beklenenden iyi gelir tahsilatının) tasarruf edildiğini garanti etmesi olacaktır.''