Yazdır

Portföye ya döviz konacak ya da olan satılacak

Tarih: 25 Ocak 2010 - 07:03

Mevcut durumda portföylerde döviz oranının yüzde 20’yi geçmemesi gerektiğini söyleyen HSBC stratejisti Fatih Keresteci, “Ancak 2010’un ortasında büyüme hala sorgulanıyorsa döviz yatırımı yüzde 60’a çıkarılabilir” dedi.

Fatih Keresteci, HSBC’nin stratejisti. Bankanın Hazine bölümünde birebir görev yapıyor, hem de makro ekonomiye, uluslararası gelişmelere bakıp tahminler oluşturuyor. Keresteci, Türkiye’de ağırlıklı olarak 40 yaş üzerindeki yatırımcının parasını geçmişte her 3 - 5 yılda bir yaşanan yüksek oranlı devalüasyonlar nedeniyle yaşadığı acı deneyimlerin sonucu olarak dövizde tuttuğunu ve özellikle son 8 yılda da kaybettiğini düşünüyor. “Eskiden haklılardı yatırımları dövizde tutmakta. Ama artık konjonktür değişti. Risk her zaman var ama Türkiye ekonomisinin göreceli olarak iyi performans gösterme ihtimali artık daha yüksek” diyen Fatih Keresteci sorularımızı yanıtladı: Piyasalar fazla iyimser Bu yıl yatırımcının para kazanması için ne yapması gerekiyor? Öngörüde bulunurken, dünyada krizin hangi aşamasında olduğumuza bakmamız lazım. Piyasalarda son 6 ayda, ‘dip göründü, toparlanıyoruz kanısı’ oluştu. Ancak aslında gerçek böyle değil, piyasa gereğinden fazla iyimser. Bu temelleri olan bir iyimserlik mi? Tamamını ekonominin dinamikleri ile açıklamak pek mümkün değil. İyimserliğin aşırıya kaçan kısmının ardındaki tek neden düşük faizler ve bol likidite. Merkez bankaları 2009’un ortasından itibaren piyasaya ciddi likidite sunduğundan dolayı o likidite getiri arıyor. Siz kişisel yatırımlarınızı hangi enstrümanlara yapıyorsunuz? Yüzde 30 bir ay vadeli (TL) mevduat, yüzde 30 bono (en aktif bono), yüzde 20 ile döviz aldım. Ancak dövizi de yüzde 10 dolar, 10 euro olarak sepet yaptım. Kalan yüzde 20 ile de altın aldım,. Döviz daha da aşağıda olabilir Döviz beklentiniz nedir? 2010’un ortaların geldiğimizde, dünyada büyüme devam ediyorsa merkez bankaları artık yavaş yavaş faizi artırmaya başlarlar. FED faiz artırınca diğer ülkelerin faizleri düşük kalır, onlar da faiz artırmaya başlar bu yüzden. İşte o dönem piyasalar (2006 yılı Haziran ayındakine benzer) kısa vadeli bir çalkantıya maruz kalabilir. Ama bu çalkantı sonrasında olumlu bir trend bizi bekliyor olacak. İşte bu dönemde döviz yükselir. Bu çalkantı döneminde portföydeki yüzde 20 dövizi yüksek rakamlardan bozdurup TL’ye dönebilir yatırımcı. Altını da satmalı tabii çünkü bu senaryonun sonunda dolar / TL şu anki seviyesinin altında olabilir. Kötümser senaryoda neler yazılı peki? 2010’un ortasına geldiğimizde büyüme hala sorgulanıyorsa, enflasyon riski de artmışsa, toparlanma trendine kalıcı olarak girilemezse problem büyük olur. Çünkü merkez bankaları her halükarda faiz artırma baskısıyla karşı karşıya kalacaklar zaten. Ama büyüme sıkıntılı olduğu için bir ikilemle karşı karşıya da kalacak merkez bankaları. Asıl çalkantı faiz artsa da artmasa da bu dönemde yaşanacak. Kötü senaryonun gerçekleşme olasılığı artarsa, porföydeki dolar pozisyonunu artırmak lazım. Bu nedenle büyüme rakamları özellikle yakından takip edilmeli. Çünkü kötü senaryoya yakın olduğumuz anlaşılırsa o taktirde de, dolar / TL bugünkünden çok yukarıda olacaktır. Bu dönemde döviz oranı yüzde 60’a yükseltilmeli. Ancak döviz portföyünde ABD doları ve euro eşit oranda yer almalıdır. Dolar almanın zamanı geldi mi? Uzun vadede önermiyorum. Şu anda TL’de (mevduat, bono) kalmaya devam etmeli. TL mevduata bakıyorsunuz getiri yüzde 10 civarında. Bu oranlar eskiye göre çok düşük olsa da döviz mevduat getirisine göre hala çok yüksek. Galiba Türk yatırımcısının mevcut piyasa koşullarına alışması ve tek haneli getirilerle de tatmin olması gerekiyor. Döviz bozdurulup en azından TL mevduat yapılabalir O halde dolarları bozdurmak mı gerekiyor? Türkiye’de bir kesim döviz sevdalısı buradaki tecrübeleri biraz saplantı haline gelmiş. Türkiye’nin geçmişine baktığınızda krizler, döviz kurunda hep sert hareketler yarattığı için özellikle 40 yaş üstü güvensizlik yaşıyor. Ve parasını dövizde tutuyor. Zaten baktığınızda hala 100 milyar dolarlık bir döviz mevduatı var. Ama konjonktür çok değişti artık. Döviz yatırımı olanlar bunu bozdurup en azından TL mevduat yapabilir. Dolar mevduata aylık yüzde 2 veriyorlar, TL mevduata 10. Mevcut ekonomi politikaları paralelinde bu stratejinin uzun vadede sorun yaratmayacağı kanaatindeyim. Kısa vadede dönem dönem kurlarda yükseliş olabilir ancak bunun kalıcı olmayacağını düşünüyorum. Dünyadan iyi sinyaller gelmeye başladı Peki, makro ekonomik veriler gerçekte neyi gösteriyor? Gelen sinyaller fena değil. Dünya krizdeyken bile Çin’de ekonomik büyüme yüzde 10’lu rakamlara yükseldi. ABD’de de rakamlar daha cesaret verici geliyor. Tüketimde dibi gördüler ve yukarıya gidiyorlar. Fakat bunun için yüklü teşvik paketleri kullanıldı. Bu teşvik paketleri bir yerden sonra geri çekilecek. Çünkü enflasyon sorunu ister istemez gündeme gelecek. Muhtemelen, 2010’un ikinci yarısından itibaren bu konuları konuşuyor olacağız. Bu fazla paranın bir maliyeti var çünkü. Bu maliyet; enflasyon, artan bütçe açığı ve bunun finansmanı için yapılan borçlanmadır. SONGÜL HATISARU / Milliyet
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/portfoye-ya-doviz-konacak-ya-da-olan-satilacak/267793