Hong Kong'da bir finansal forumda konuşan Roubini, gene de yüzde 5 ile yüzde 8 büyüme beklediği aralarında Çin'in de bulunduğu gelişmekte olan ülkelere yatırım yapmayı, gelişmiş ülkelere tercih ettiğini açıkladı. Yatırımcılara tavsiyelerinde gelişmiş ülkelerin yüksek işsizlik, bozulmuş kredi piyasaları ve düşük sanayi verimliliği ile boğuşacak olmaları nedeniyle, bu ülkelerde zayıf küresel büyüme içinde yüzde 2 düzeyinde bir büyüme hızı beklediğini ve bunun yılın ikini yarısında yavaşlayacağını söyleyen Roubini, "Gelişmekte olan piyasalarda ise büyüme daha farlı olacak, 'U' yerine 'V' şeklinde yukarı hareket olabilir," dedi. Roubini'ye göre gelişen ülkeler, enflasyondaki artış tetiklenmeden % 5-8 büyüme yakalayabilir. Emtiaların da Çin'den gelecek talep nedeniyle yılın ilk yarısında yüksek bir trend izleyebileceğini söyleyen ünlü ekonomist, yılın ikinci yarısında bir düzeltme olabileceğini söyledi. Roubini "Çin dünya ekonomik büyümesinin lokomotifi olamaz," dedi ve Çin'de tüketicilerin ekonomik büyümeye etkili olması için bir kuşak olmasada en az 10 yıl gerekebileceğini söyledi. Çin'in gelişme hamlelerinin bölgesel ekonomileri ve emtia piyasalarını olumlu yönde etkilediğini kaydeden Roubini, bu ülkenin ihracata dayalı ekonomisini tüketime dayalı hale getirmesinin çok çabuk gerçekleşemeyeceğini söyledi. Çin ekonomisinde iç tüketim GSYIH'nın yüzde 36'sını temsil ederken bu oran ABD'de yüzde 70. Çin de devlet kontrolündeki bankaların, devlet şirketlerine kredi vererek istihdam ve üretimi arttırma politikasının hanehalkı tassarruflarıyla beslendiğine de dikkat çeken Roubini, bunun da tüketimi geliştirme amacıyla çeliştiğini söyledi. Kriz sonrasında Çin yönetimince yapılan yüksek harcamaların sanayi kapasitesini daha da arttıracağını söyleyen Roubini, "Bu strateji bir iki yıl daha işe yarasa da, daha aşırı bir kapasite fazlasına de ödenmeyen kredilere neden olacağını söyledi.