'Enerjide birleşme de olacak, elenme de'
Tarih: 15 Ocak 2010 - 23:46
Bu yıl enerji sektöründe 6 milyar dolarlık birleşme bekleniyor. Ancak Akenerji CEOsu Ahmet Ümit Danışmana göre, Türkiyedeki projelerin çoğunun hayata geçmesi zor. Bu yüzden konsolidasyonlar da kaçınılmaz olacak...
2009 küresel risk iştahının yara aldığı bir yıl olarak geride kaldı. Geçen yılın en kayda değer yatırım haberleri ise enerji sektöründen geldi. Gıdadan perakendeye, inşaattan tekstile farklı alanlarda faaliyet gösteren pek çok şirket enerji sektörüne girme kararı aldı.
Başta rüzgar ve hidroelektrik olmak üzere özellikle yenilenebilir enerji alanındaki bu projeler, gerçekleşme ihtimalleriyle ilgili tartışmayı da beraberinde getiriyor. Keza çok sayıda lisansın el değiştirmesi, bu yıldan itibaren enerji sektöründe konsolidasyonların artabileceğinin işaretini veriyor. PricewaterhouseCoopersın (PwC) araştırması ise 2010da enerji alanında 6 milyar dolarlık birleşme ve satın alma öngörüyor...
Akenerji CEOsu Ahmet Ümit Danışman, Pek çok girişimci bu pastadan pay almak istiyor. Ancak ortaya atılan projelerin öngörülen sürede yatırıma dönüşeceğinin garantisi yok. Bu bir nevi eskiden verilen teşvik belgelerine benziyor. Hatırlanacağı gibi, gerçekleşmeler hep hedeflerin altında kalırdı diyor.
Akenerji, 373 MWlik (megavat) kurulu gücüyle özel sektör elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 10unu tek başına karşılıyor. Şirket, büyük bir kısmı doğalgaz çevrim santrallerinden oluşan enerji üretim tesislerini, bu yıl satın alacağı yenilenebilir enerji projeleriyle çeşitlendirmeyi ve büyütmeyi hedefliyor. Akkök Grubu bünyesindeki Akenerji, özelleştirme kapsamındaki termik santraller ve diğer santrallerin özelleştirmelerini de yakından takip ediyor.
Ahmet Ümit Danışman ile hem enerji sektöründeki yeni dönemi hem de Akenerjinin yatırım stratejisini konuştuk...
Son dönemde enerji yatırımları moda tabirle in oldu. Sizce bütün bu projelerin hayata geçmesi mümkün mü?
Avrupaya bakarsanız enerji sektöründeki oyuncu sayısının az olduğunu görürsünüz. Hem üretim hem dağıtım alanında faaliyet gösteren büyük şirketler var. Türkiyede ise enerji piyasasının özel sektöre açılması nispeten yeni. Son dönemlerde bu alana ilginin altında aslında global krizin etkileri yatıyor. Keza diğer sektörlerde yatırım yapma imkanı görülmüyor. Üstelik enerji sektörü yatırımları cazip ve uzun vadede getirisi yüksek. Pek çok girişimci bu yüksek potansiyelden yararlanabilmek için bu alana giriyor. Lisanslar alınıyor. Ama öngörülen süre içerisinde yatırıma dönüşeceğinin garantisi yok. Bu biraz da eskiden verilen teşvik belgelerine benziyor. Hatırlarsanız gerçekleşmeler hep teşviklerin altında kalırdı. Enerji projelerinin tümünün öngörülen takvim içinde yapılması zor.
2010da birleşmeler olur mu? Siz de hazır lisans almayı düşünüyor musunuz?
Sektörde ciddi payı bulunan yatırımcılar var. Bunların projeleri devam ediyor. Özellikle kriz ortamında bankalar nezdinde finansman gücü yüksek olan firmaların projeleri öne çıkıyor, hızlanıyor. Özkaynak sıkıntısı çekenlerse projelerin yapımını geciktiriyor ya da el değiştirmesi söz konusu oluyor. Çok hareketli bir piyasa var. Zaten bütün projelerin gerçekleşmesi beklenemez. Lisans alıp da yatırım imkanı bulamayanların projelerini devretmesi normal. Projeyi alanların fizibiliteyi iyi yapıp yapamadığı önemli. Alelacele lisanslanmış projeler geride kalıyor. Biz Akenerji olarak her gün çok sayıda projeyi inceliyoruz. Piyasayı yakından takip ediyoruz. Ancak henüz kesin karar verdiğimiz somut bir proje yok. Yenilenebilir enerji portföyümüzde hidroelektrik santrallerin daha ağırlıklı olması için çalışıyoruz.
Krizde ertelediğiniz projeler oldu mu?
2009a girdiğimizde kriz zaten başlamış olduğu için yatırım bütçemizi duruma uydurduk. Elektrik talebinde ve gelirlerde düşüş olacağını öngörüyorduk. Fakat bu mevcut yatırımlarımızı yavaşlatmamıza neden olmadı. Çünkü biz krizin bir şekilde atlatılacağını, geçici olduğunu biliyorduk. Oysa enerji sektöründeki yatırımlar uzun vadeli, en az 3-4 yıl içinde gerçekleşiyor. Dolayısıyla başlayan yatırımları zamanında bitirebilmek için gerekli kaynağı bütçemizde ayırmıştık. Yatırımlara hızla devam ettik. Herhangi bir yavaşlama olmadı. Ancak CEZ ile ortaklıktan sonra, 550 MW olan kurulu gücümüz azaldı. Çünkü yeniden yapılanma politikası çerçevesinde küçük kojenerasyon tesislerimizi devreden çıkardık.
Peki kriz döneminde devreye aldığınız santral oldu mu?
Balıkesirin Bandırma ilçesi yakınlarındaki Ayyıldıztepe mevkiinde kurduğumuz rüzgar santrali, Eylül 2009 itibariyle elektrik üretimine başladı. 15 MWlik Ayyıldız santraliyle birlikte kurulu kapasitemiz 373 MW oldu. Aslında Akenerji yenilenebilir enerji ihalelerine katılan ilk şirket. 100 MWlik Uluabat HES yatırımı uzun sürdüğü için henüz devreye girmedi. Bu yıl yatırıma başlamayı planladığımız 900 MWlik Hatay gaz santrali var. Üretim tesislerinin özelleştirilmesi söz konusu olursa onunla da ilgileniriz. Özelleştirmenin elindeki portföyden birtakım satışlar olursa onları da değerlendireceğiz. Buna paralel olarak saha geliştirmesi, kaynak bulunması için çalışmalar sürecek.
Uzun vadeli hedeflerinizi koruyor musunuz?
Elbette. Bu yıl içerisinde tesislerimizin bir kısmı devreye alınacak. 2011de de kalanlar devreye girecek. Yatırımlarımız öngördüğümüz tarihte gerçekleşecek. Kurulu güç kapasitesine program çerçevesinde ulaşacağız. Şu anda beklediğimiz 3 başvuru var. EPDKnin rüzgar konusundaki başvuruları nasıl sonuçlandıracağını bilemiyorum. Üzerinden 2 yıl geçti. Şartlar zamanla değişebiliyor. Çok başvuru durumunda ihale yapılması gerekiyor. Kontrolümüz dışında olaylar var. Kendi yerlerimizde her türlü ölçümü yaptık. Mali imkanlara da sahibiz. Süratle projeleri gerçekleştirmek için yatırıma başlayacağız.
Dağıtım işi nasıl gidiyor? Son ihalelerde ortaya çıkan fiyatı nasıl buluyorsunuz?
1 yıldır SEDAŞı (Sakarya Elektrik Dağıtım A.Ş.) işletiyoruz. Sonuçta üretilen elektriğin nihai tüketiciye ulaştığı ve fiilen kullanıldığı bir alan. Çok önemli bir hizmet. Son dağıtım ihalelerine katıldık ama yapılan değerlemeler öngörülerimizin çok üzerinde çıktı. Kendi hesaplarımıza göre, en azından 1 yıllık fiili uygulama tecrübemize göre, olması gereken fiyatın bir hayli üzerinde oldu. Tabii ki herkesin hesabı farklı. Bizim değerlememiz farklıydı. 2010dan sonra yeni tarife dönemi belirlenecek. Net olmayan konulardan biri de dağıtım bölgelerinin ileriye dönük uygulanacak tarife yapısı. Fiyatlaması kolay değil. Bunların çoğu özelleştirilirse, mutlaka piyasa üzerinde rekabeti teşvik edici bir yönü olacak. Biz sonuçta ürettiğimiz elektriği ikili kontrat bazında satıyoruz. Şu anda DUY (Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği) sistemine göre satıyoruz. Herhangi bir dağıtım bölgesiyle yapılmış bir anlaşma yok. 2010dan sonra bu mümkün olacak.
Nükleer enerji ihalesi için bu kez teklif vermeyi düşünüyor musunuz?
Evet, nükleerde 2010 yılı içerisinde yeni bir şartnameyle ihaleye çıkılması söz konusu olabilir. Ama henüz netleşmiş bir model yok. Kamunun katılımı söz konusu olabilir şeklindeki beyanatları olumlu karşılıyoruz. Bu iş sadece özel sektöre bırakılmayacak kadar önemli. Kamu katılımıyla yapılacak santral ihalesine, finansman şartlarını da ihtiva ettiği sürece geçen seferkinden daha fazla katılım olacaktır. O zaman değerlendireceğiz. Zaten yabancı ortağımız CEZ de halen bir nükleer enerji santralini başarıyla yöneten bir şirket.
28 Aralık 2009da 65 milyon 340 bin TL olan sermayenizi 310 milyon 474 bin lira gibi yüksek bir miktarda artırarak 375 milyon 814 bin liraya yükselttiniz. Neden böyle bir karar aldınız?
2009 yılı bütçesini hazırlarken biraz muhafazakar davranmıştık. Ancak yılı öngörülerimizin üzerinde olumlu sonuçlarla kapattık. Bu da bizi yatırımları hızlandırmak için cesaretlendirdi. Yatırımların ihtiyacı doğrultusunda sermaye artışına gittik.
KUTU
3 bin MWlik hedef korunuyor
Akkök Grubu bünyesindeki Akenerji, 1989 yılında Türkiyenin ilk elektrik üretim otoprodüktör grubu olarak faaliyete başladı. Yüzde 25 hissesi halka açık olan Akenerji, 2008de halka açık olmayan hisselerinin yarısını 302 milyon dolara Çek enerji şirketi CEZe sattı. Şirketin İzmir Kemalpaşada 127.6, Bilecik Bozüyükte 132 ve Tekirdağ Çerkezköyde 98 MW kurulu güce sahip üç doğalgaz çevrim santrali bulunuyor. Geçen yıl devreye alınan 15 MWlik Ayyıldız RES de eklendiğinde toplam kapasite 373 MWye ulaşıyor.
Akenerji, bir yandan da 30 MWlik Feke I HES, 70 MWlik Feke II HES, 28 MWlik Burç Bendi HES, 24 MWlik Himmetli HES, 30 MWlik Gökkaya HES, 3 MWlik Saimbeyli HES ve 7 MWlik Bulam HES projelerinin yatırımlarına devam ediyor. 10 yenilenebilir enerji projesinin 2011 yılı sonuna kadar kademeli olarak devreye alınmasıyla birlikte Akenerjinin kurulu gücü 746 MWye ulaşacak. Şirket, 2013 yılı için 3 bin MW kurulu güç hedefini koruyor. Akenerji, böylece Türkiye elektrik üretiminde yüzde 7-8 paya ulaşmayı hedefliyor.
KUTU
Borcunu kapattı,
hissesi yükseldi
Bedelli sermaye artışları genelde borsada hisse satışlarına neden olur. Bu da hisse fiyatını olumsuz etkiler. Ancak 2009 yılını 5.90dan kapatan Akenerji hisseleri, yüksek oranda bedelli sermaye artışına rağmen şu sıralar 14 liradan işlem görüyor. Borsa analistlerine göre, yatırımlarını büyük oranda banka kredileriyle gerçekleştiren Akenerji, sermaye artışıyla bankalara olan borcunu kapatıyor. Bu durum da hisse fiyatına olumlu yansıyor. Şirketin ana ortakları olan Akkök Grubu ve CEZ, bedelli sermaye artışından kaynaklı yükümlülüklerini şirketin hesaplarına yatırdı. Bundan sonraki süreçte finansal giderlerin azalıp, karlılıkta artış olması bekleniyor. Ayrıca önümüzdeki dönem inşaatı devam eden yenilenebilir enerji santrallerinin devreye girecek olması nakit akışı üzerinde olumlu etki yapacak. Hisse için kısa vadede endekse paralel ancak uzun vadede endeksin üzerinde getiri beklentisi var.
ERKAN KIZILOCAK / [email protected]
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/enerjide-birlesme-de-olacak-elenme-de/267348