Yazdır

2010 yılında piyasalar

Tarih: 09 Ocak 2010 - 11:56

2010 yılında piyasaların 2009'dan farklı olarak engebeli hareket edeceğini öngörüyoruz. Yatırımcılar zamanlama ve uygun seviyeyi tespit etme konularında zorlanacak. Yine de 2010 sonu kapanışları 2009 kapanışlarına göre daha iyi olacak...

ERKİN ŞAHİNÖZ / PARA DERGİSİ SON 3 haftadır köşemizde 2010 yılına yönelik piyasa beklentilerimizi ele aldık. Hisseden petrole, altından dövize hemen her önemli yatırım aracına ilişkin görüşlerimizi aktardık. 2010 yılının bu ilk yazısında ise şu ana kadar yazdıklarımızın genel bir özetini yapacağız... Dünya ekonomisi merkez bankaları ve hükümetlerin devreye soktuğu cömert teşvik paketlerinin sayesinde yıllarca sürebilecek büyük bir ekonomik buhranın eşiğinden dönüldü. Yaklaşık 1 yıl süren sert daralma döneminin ardından dünya ekonomisi bu yılın üçüncü çeyreğinde yavaş da olsa büyüme sürecine girdi. Kredi piyasaları yeniden işler hale geldi. Finansal piyasalar hem merkez bankalarının sisteme verdiği ucuz ve bol paranın hem de reel ekonomilerdeki toparlanmanın etkisiyle 2009 yılında müthiş bir toparlanma yaşadı. Dünya borsaları mart başındaki dip noktasına kıyasla yüzde 70'e yakın prim yaptı. Gelişmekte olan ülkelerin borsalarındaki yükseliş ise yüzde 100'lere ulaştı. Türkiye borsası hem dünyadan hem de gelişmekte olan ülkelerdeki benzerlerinden olumlu yönde ayrışarak yüzde 130'a yakın prim yaptı. Dolar kuru da benzer şekilde 1.80'lerden 1.45-1.50 düzeylerine kadar geriledi. 2010 yılında piyasaların 2009'dan farklı olarak oldukça engebeli bir yörüngede hareket edeceğini öngörüyoruz. Yatırımcılar hem zamanlama hem de uygun seviyeyi tespit etme konularında zorlanacaklar. ARTÇI ŞOK VE FIRSATLAR Genel beklentimiz, 2010 sonu kapanışlarının 2009 kapanışlarına kıyasla daha iyi olacağı yönünde. Ancak ara dönem dalgalı olacaktır. Yılın ilk aylarında sert bir artçı şok bekliyoruz. Bu dönemde doların dünya genelinde değerlenmesi, bizde dolar kurunun yükselmesi, borsaların yüzde 15’e varan oranlarda değer kaybetmesi, altın ve petrol fiyatlarının da düşmesi beklenmeli. Artçı şok başlayıp bitene kadar agresif olmayan yatırımcılara paralarını mevduata park etmelerini öneriyoruz. Piyasalardaki bu düzeltme hareketinden yararlanmak isteyen agresif yatırımcılar ise altın, petrol ve hisse senetlerini açığa satarak, TL'den dolara geçerek getiri sağlayabilir. Bu strateji, beklediğimiz piyasa düzeltmesi sürecinde mantıklı bir tercih olabilir. Artçı şokun ardından piyasalarda oldukça cazip fırsatların çıkacağını düşünüyoruz. Yeniden TL'ye geçme, borsalara girme ve petrol kontratı satın alma fırsatları oluşacaktır. Bu konuyu önümüzdeki yazılarlarda işlemeye devam edeceğiz. KRİZ VE GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ Yaşadığımız global finansal kriz, ABD’de konut sektörü balonunun patlaması ve konut fiyatlarında sert düşüşlerin yaşanmasından kaynaklandı. Konut fiyatlarındaki sert düşüş, konuta dayalı finansal varlıkların fiyatlarında büyük düşüşlere neden olarak banka bilançolarını kilitlemiş ve finansal sistemin tıkanmasıyla da reel sektör tarihte görülmemiş bir daralma sürecine girmişti. Krizin buhrana dönüşmemesi için merkez bankalarının finansal sisteme sağladığı ucuz ve bol para kredi piyasalarının normalleşmesini sağladı. Kredi piyasalarındaki toparlanma sayesinde de ABD’de konut sektörü yaz aylarında stabilizasyon yaşandıktan sonra son 2-3 aydır yavaş bir toparlanma sürecine girmiş görünüyor. Dünya genelinde gayrimenkul piyasalarında yaşanan problemlerden ülkemiz de nasibini aldı. Gayrimenkul sektörümüz krizden büyük yara aldı. Ancak dünyada yaşanan konut fiyat düşüşleri Türkiye’de pek yaşanmadı. Kriz, belki konut fiyatlarında kayda değer fiyat düşüşlerine neden olamadı. Ancak fiyatların yükselmesine de engel oldu. Türkiye gayrimenkul sektörünün kendine has özellikleri fiyatların düşmesine engel oluyor. Kriz dönemlerinde dünyanın her tarafında olduğu gibi konjonktürel talep Türkiye’de de düşüyor. Ancak yapısal talebin varlığı Türkiye’de konut fiyatlarının düşmesine engel oluyor. KONUT ALMANIN TAM ZAMANI Lafı fazla uzatmadan konut sektörüne yönelik orta vadeli beklentimize geçelim... Konut fiyatları, mevcut ekonomik görünüm göz önüne alındığında alım yapmak açısından oldukça cazip düzeylerde. Üstelik Merkez Bankası’nın sert faiz indirimlerinden sonra konut kredisi faizleri de cazip düzeylere geriledi. Hem konut fiyatlarının hem de konut kredisi faizlerinin düzeyleri 4-5 yıllık yatırım stratejisine sahip uzun vadeli yatırımcılar açısından gayrimenkul yatırımını oldukça cazip hale getiriyor. Önümüzdeki aylarda konut fiyatlarının yıllarca sürecek bir yükseliş trendine girmesini ve konut kredisi faizlerin de 2010’un son aylarıyla birlikte yükselişe geçmesini bekliyoruz. Bu bağlamda önümüzdeki 2-3 ayın konut yatırımı yapmak açısından fırsat penceresi olduğunu söyleyebiliriz.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/2010-yilinda-piyasalar/267019