Rekabet konut kredilerinde yoğunlaşacak
Tarih: 04 Ocak 2010 - 09:57
Gelecek yıl kredi hacminin yüzde 12 oranında artmasını öngören Yapı Kredi Bankası Genel Müdürü Faik Açıkalın, bireysel kredilerde, özellikle konut kredilerinde rekabetin yoğunlaşacağını düşünüyor.
Ayfer ARSLAN-AKŞAM
Açıkalına göre, bu dönemde, giderlerini kontrol edebilen bankalar 2010 yılında başarılı bir performans sergileyecek.
Açıkalın sorularımızı şöyle yanıtladı:
-Yapı Kredi 2009 yılını nasıl geçirdi?
Krizin ilk işaretlerinin alındığı günden bu yana geliştirdiğimiz doğru stratejilerle bir yandan bankamızın performansını üst seviyelere taşırken aynı zamanda müşterilerimizi desteklemeye devam ettik. İyi bir başlangıç yaptığımız 2009 yılının üçüncü çeyreğinde de yüksek performansımızı sürdürdük. Yapı Kredi olarak müşteri odaklı yaklaşımımız sayesinde özellikle bireysel ve KOBİ müşterilerimiz için kriz döneminin etkilerini en aza indirmeye çalışıyoruz. Bu amaçla çıkardığımız yeni ürün ve hizmetlere olan ilgi, gelirlerimizin yüzde 27 oranında artmasında önemli rol oynadı. Ayrıca piyasalardaki likidite ve kredi teminindeki sıkışıklığa rağmen reel sektöre kullandırmak üzere yılın en düşük maliyetiyle 985 milyon dolarlık sendikasyon kredisine imza attık. Yine aynı dönemde Avrupa Yatırım Bankası ile 200 milyon Euro tutarında bir kredi anlaşması imzaladık. 12 yıl vadeli temin ettiğimiz bu krediyi de KOBİ'lerimizin yatırımlarının finansmanı için kullanmak üzere çalışmalar yapıyoruz. 21 yıldır süren kredi kartı alanındaki liderliğimiz The Nilson Report'un son raporunda bir kere daha tescillendi. Geçtiğimiz günlerde ise Yapı Kredi olarak, bankacılık sektörünün en etkin ve prestijli yayınları arasında yer alan The Banker dergisi tarafından Türkiye'de Yılın Bankası seçildik.
-2010 yılında sektörün büyümesinde itici güç ne olacak?
Bankacılık sektörü ise yılın ilk bölümünü zayıf hacimlere ve aktif kalitesindeki bozulmaya karşın faiz marjlarındaki sert yükseliş sayesinde çok olumlu bir karlılık performansıyla geçirdi. Yılın son döneminde kredilerde bir miktar hareketlenme gözlemliyoruz. Özellikle konut kredilerinde belirgin bir güçlenme söz konusu. Ancak bunların yanında bu dönemde yılın ilk yarısının aksine kredi getirilerindeki gerilemenin mevduat maliyetlerindeki düşüşten daha güçlü olması ve faiz marjının daralma olasılığı yüksek görünüyor. Sonuçta bankaların karlarındaki artışın yılın ikinci yarısında bir miktar yavaşlayacağını ancak buna karşın sektörün 2009 yılını çok yüksek bir karlılıkla kapatacağını öngörüyoruz. 2010 yılında ise kredi genişlemesi kriz öncesi artış oranlarına ulaşamasa da güçlenecek. Bu genişlemede tüketici kredileri temel itici güç olacak.
AGRESİF REKABETE DİKKAT!
-Düşük faiz ortamında bankalar aynı karlılığı yakalayabilecek mi?
2010 yılında bankaların karlarında bu yıl görülen artışa benzer bir artışın gözlenmesi mümkün görünmüyor. Bununla birlikte, sağlam ve sürdürülebilir gelir yapısına sahip, müşteri memnuniyetine ve hizmet kalitesine odaklanarak müşterileriyle olan ilişkileri güçlendirmeye devam ederken, giderlerini kontrol edebilen bankaların 2010 yılında da başarılı bir performans sergileyeceklerini düşünüyoruz. Bu koşullarda bankaların kredi akışını sağlarken agresif bir şekilde piyasa payı elde etme yarışına girmekten ziyade isabetli tercihlerle büyümeye önem vermelerinin daha doğru olacağını düşünüyoruz.
Kutu:
Dolar tekrar hareketlenebilir
-2010 yılında faiz ve döviz kuruna ilişkin beklentileriniz?
Paritede 1,55-1,60 aralığının yılın ilk yarısında görülmesinin ardından, yılın sonlarına doğru dolar tekrar değer kazanmaya başlayabilir. Dolar ve Euro'nun TL karşısındaki değerleri de bu senaryo dahilinde belirleneceğe benziyor. Yurtdışı piyasalarda ciddi bir satış dalgası yaşanmadığı takdirde TL reel anlamda değerini koruyacağını düşünüyoruz.
Kutu:
Krediler yüzde 12
oranında büyüyecek
-2010 yılında kredi hacminde ne kadarlık bir büyüme öngörüyorsunuz?
Sektör ve makro ekonomik görünüm için sahip olduğumuz öngörüler çerçevesinde 2010 yılına ilişkin iyimserliğimizi koruyoruz. Genel olarak 2010 yılında kredi büyümesinin yüzde 12 civarında olacağını öngörüyoruz. Makroekonomik ortamda beklenen iyileşmeye paralel olarak Yapı Kredi'nin sektörün üzerinde büyüyerek, odaklandığı ürün ve segmentlerde özellikle KOBİ, konut kredileri, ticari krediler ve proje finansmanında pazar payı kazanmasını hedefliyoruz.
Bu bağlamda önemli bir nokta, 2010 yılında faiz düşüşlerinin sonuna gelinmiş olacağından menkul değerler portföyünün sağladığı yüksek sermaye kazançlarının da devam etmeyecek olmasıdır. Bu çerçevede, bilançosunda kredilerin ağırlığı ve buna paralel olarak gelir yapısında sürdürülebilir gelirlerin ağırlığı daha yüksek olan Yapı Kredi'nin önümüzdeki dönemde gelirlerini arttırmada avantajlı bir konumda olduğunu düşünüyoruz.
Kutu:
60 yeni şube açacak
-Şubeleşme ve personel alımına ilişkin planlarınız?
2009 yılında geçici olarak ara verdiğimiz yeni şube açma programımızı ekonomide ve bankacılık sistemindeki büyüme beklentisiyle bu yılın son çeyreğinde yeniden başlıyoruz. Bu çerçevede yılsonuna kadar 10 yeni şube açarak kaldığımız yerden devam edeceğiz. 2010 yılında da 60 şube açmayı planlıyoruz. İstihdamın da bu büyümeye paralel olarak artacağını söyleyebiliriz.
Kutu:
Güven ortamı sağlanmalı
-Hangi konular gelecek yıl sıkıntı yaratabilir? Bu bağlamda hükümetten beklentileriniz?
Sektörün 2010 yılında odaklanacağı en önemli risk faktörü kuşkusuz aktif kalitesi, yani kredi riski olacak. 2009'da tahsili geciken alacaklar ve ayrılan karşılıklar önemli ölçüde arttı. 2010 yılında beklentilerin iyileşmesi ve ekonomik aktivitenin canlanması bu sorunun hafiflemesi için gerekli koşul olarak görülüyor. Dolayısıyla ekonomik canlanmanın beklenenden daha geç ve daha zayıf gerçekleşmesinin en belirgin risk olduğunu söyleyebiliriz. Bu bağlamda, ekonomi yönetimine düşen en önemli görevin güven ortamının sürekliliğini sağlamak olacağını düşünüyoruz. Bunun önemli faktörlerinden biri olarak, hedefleri tanımlanmış ve bu hedeflere nasıl ulaşılabileceği gerçekçi bir şekilde temellendirilmiş ekonomik politikaların uygulanmasını gösterebiliriz. 2009 yılının ikinci yarısında açıklanan ekonomik program bu yönde olumlu bir ilk adım olarak dikkat çekiyor. Programın hedeflerine ulaşması için izlenecek yollarla ilgili ikna edici bir çerçevenin çizilmesi, örneğin kamu dengesinde gözlenen bozulmanın önümüzdeki dönemlerde nasıl telafi edileceği yolunda güvenilir bir yol haritasının ortaya konması beklentileri daha olumlu etkileyecek. Bu koşullarda bir IMF düzenlemesinin de şart olmamasına rağmen finansman ihtiyacını rahatlatarak büyümeye destek olacağını düşünüyoruz.
Akşam Gazetesi'nin ekinden alınmıştır
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/rekabet-konut-kredilerinde-yogunlasacak/266760