Başta kriz tellalı ödüllü ekonomistler ve yatırım bankaları analistleri, tahminlerinde 2009 yılı öncesinde borsaların büyük bir çöküşe geçeceğini savunurlarken yatırımcıları ürküterek birilerinin ekmeğine yağ sürdüler. 2009 yılına girerken bu sayfalarda borsaların toparlanma yılı olacağını aralık sonu ve ocak ayı başındaki yazılarımızda açıkça yazmış, finansal krizin mart ayı sonunda atlatılacağının sinyalini vermiştik. Bir yıl boyunca endeks % 90'ı aşan bir performans sergilerken birçok hisse % 200-300 aralığında artışlar kaydetti. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, mart ayı sonunda fiyatları yerlerde gezen hisselere gelen ucuzluk rağbeti etkisiyle önce 30 bin puanı aştı. Hazirana kadar artan bir alım hareketiyle 36 bin puanı gördü. Daha sonra dış borsalarda başlayan carry trade hareketi ile fonların devreye girmesiyle ağustosta 48 bin puanı gören endeks, ekim ayı bilanço hareketiyle 51.800 puana kadar çıkmayı başarmıştı. Kasım ayında beklentilerin sona ermesiyle etkili olan kar satışları ve teknik düzeltme hareketi endeksi 44 bin puana kadar gerilettiyse de aralık ayı içinde kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye'nin kredi notunu iki derece birden artırınca Borsa yeniden yükseliş yörüngesine döndü. Dubai krizi, Yunanistan'ın borç çıkmazına girmesi ve Avrupa'da art arda yaşanan not indirimlerine inat yabancı yatırımcılar Türk piyasalarına güvenlerini sürdürdüler. 2010 yılında genel olarak içeriden bir etki olmadığı sürece not artırımlarının Türkiye'yi pozitif yönde etkileyeceği ve daha çok yabancı yatırımcının Borsa'ya rağbet edeceği bir yıl olabilir. Daha gerçekçi bir yaklaşımla 2010 yılının ilk yarısına kadar borsalar 2007 yılındaki zirve noktalarını bir kez daha deneyebilirler. RALLİ BAŞLARSA BU HİSSELERE DİKKAT İMKB endeksi 51 bin 800 puanı aşarsa 2010 yılının ilk aylarında 55 bin ve 58 binli seviyelere yükselebilir. Sıfırcı hocaların not artırımlarına başlamasının ardından yoğun bir para girişiyle İMKB endeksi 59 bin puanı aşarak bahar aylarına doğru ilginç rakamlara yol alabilir. Borsa endeksi genellikle banka hisseleriyle yükselir. 2009 yılının son çeyreğinde de bankalar performans açısından dikkat çekiciydi. Bankaların endekse etkisi bir süre daha devam edecek gibi görünmekle beraber önümüzdeki aylarda daha çok bu hisseleri konuşabiliriz. Banka hisseleri dışında önümüzdeki günlerde muhtemel olarak başlayacağı düşünülen ve 2010 yılının ilk yarısına kadar sürmesi beklenen yükseliş hareketinde ön plana çıkabilecek hisselerin bir bölümünü bilanço ve teknik analiz verilerine göre inceledik. 2007 zirve noktalarına göre ucuz kalmış ya da bilanço verileri ışığında yükseliş potansiyelini sürdüren bu hisseler, önümüzdeki dönemde başlayacak muhtemel bir yükseliş trendinde dikkat çekici performanslar sergileyebilirler. Özet olarak, 2009 yılı, borsalar açısından beklenenin çok üstünde olumlu geçti. 2010 yılı ise daha çok ekonomilerdeki toparlanmaların konuşulacağı bir yıl olacak. Borsalarda ise 2010 yılının ilk yarısı itibarıyla umutlu ancak likiditenin yavaş yavaş çekileceği ikinci yarıdan itibaren dikkatli olunması gereken bir yıl olduğunu söyleyebiliriz. Borsalar 2009 yılı bilanço sonuçlarını, kredi derecelendirme kuruluşlarının not artırım ve düşürmelerini takip ederek daha bağımsız bir hareket halinde olacaklardır. Yabancı yatırımcılar, Türkiye'nin dünya krizindeki olumlu duruşunu yeni para girişleriyle ve yeni hisse arayışlarıyla sürdüreceklerdir. Türkiye'nin son aylarda kazandığı itibarını tersine çevirmek isteyenlerin oyunları bertaraf edilirse 2010 yılında yine Türkiye'nin yıldızının parlamaya devam etmesi kaçınılmaz olacaktır. Dow, kritik noktayı aştı 2009 yılı, ABD borsalarının çöküşü ve tekrar dirilişine sahne oldu. 2007 yılında tarihi zirve noktası olan 14.200 puanı gördükten sonra mortgage şirketlerinin yanı sıra en büyük yatırım bankalarından biri olan Lehman Brothers'ın iflas etmesine izin verilmesi ABD borsalarını 2009 Mart ayına kadar dibe sürüklemişti. Dow Jones endeksi en son 1997 yılında gördüğü 6.400 puanı bu tarihlerde tekrar gördü, adeta karanlığa gömülmek üzereydi. İşte bu noktada yeni ABD yönetiminin banka ve otomotiv devlerine elini uzatması ve ABD Merkez Bankası FED'in piyasalara güven veren yaklaşımları ve hisse satın alımları, ibreyi yukarı döndürmeye yetti. Alınan tedbirlerin meyvesini vermeye başlaması ve özellikle konut sektörüne ilişkin gelen olumlu sinyaller ve FED'in 2010 yılı içinde de faizleri artırmayacağına yönelik sinyaller Dow endeksini yeniden 10.500 puanın üstüne çıkartmayı başardı. Artık kolay kolay kırılamaz denen 10.500 puanın aşılması, en azından 2010 yılının ilk çeyreği için dünya borsaları için olumlu bir gelişme olarak görülebilir. SELİM IŞIKLAR/ Zaman