İslami bankacılığa dikkatli yaklaşılmalı
Tarih: 27 Aralık 2009 - 01:58
Dünya liderleri bankacılığın rolü ve en iyi nasıl düzenlenebileceğini tartışa dursun, İslami bankacılığın bu konuda sunabileceği yol gösterici noktalar var.
Roszaini Haniffa / The Banker (Ekonomist)
Çoğu insan İslami bankacılıkta en önemli unsurun, faizin yasak olması olduğuna inanıyor. Doğru olmakla birlikte, bu sadece bir ayrıntıdır. Temel ilke, ekonomik etkinliklerin bir bütün olarak toplumun yararına olması gerektiğidir; sadece şimdi değil, gelecekteki kuşaklar için de. Buradan bazı ilkeler çıkıyor âparadan para kazanmamak; sahip olmadığın şeyi satmamak; spekülatif işlemlerin önüne geçmek ve hem ödülleri hem de riskleri paylaşmak-.
Şeriat yasası, insanların kendi zenginlikleri içinde yaşamalarını sınırlamaktadır. Eğer borç alırlarsa, parayı mümkün olduğu kadar çabuk geri ödemelidirler. Eğer ekstra kaynaklara sahiplerse, bunları, karı ve riski paylaşma temelinde ekonomiyi canlandırmak için üretken bir şekilde kullanmalıdırlar. Ama tam da İslami bankacılığın Batı için bir model olabileceği noktada, bu kez İslami bankacılık bozulma ve çoğu insanın hırs ve bencillik olarak nitelediği, geleneksel bankacılığın tuzaklarına düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır.
HATALARI TEKRARLAMAK
En büyük sorun, İngilterede İslami bankacılığı yönetmek için bir altyapı bulunmamasıdır; bu durum, İslami bankacılığı ilkelerinin ve ahlakının bozulması tehditine açık hale getiriyor. Yakın tarihli bir konferansta bir Şeriat teknisyeni şunları söyledi: Bana Batıya ait herhangi bir köklü bankacılık ürünü verin, ben de size aynı ürünle ilgili, Şeriata uygun, Müslümanlara sunulabilecek bir ürün tasarlayayım. Burada sadece değerler sistemi hayal kırıklığı yaratmıyor, bu tutum aynı zamanda pazarın büyümesi fırsatlarının kaçırılmasına da yol açacaktır.
İngilteredeki İslami bankacılık sisteminde bir dizi zayıf nokta bulunmaktadır. Şeriat eğitimi almış çok az sayıda avukat ve muhasebeci vardır. Yani hem İslami hem de profesyonel kaygılara sahip insanlar yerine, bankalar, ürünleri Şeriat ilkelerine uygun hale getirmeleri için geleneksel eğitim almış insanları iş başına getiriyor. Bu yanlış bir yoldur.
Her banka, ürünlerin Şeriata uygunluğunu izleyecek din akademisyenlerinden oluşan bir kurula sahip olmalıdır. Ama dünya genelinde bu türden sadece bir avuç akademisyen olduğu için, 20 farklı kurulda aynı yüzleri görmek şaşırtıcı olmuyor, buna İngiltere de dahil âve elbette bu durum bağımsız olarak ya da iyi bir uygulama olarak görülemez-. Bazı durumlarda, bu insanlar, bankacılık uzmanı olmadığı ve Şeriat bilgileri eksik olduğu için, yönetim tarafından yönlendirilme tehdidi altında kalıyorlar.
DÜZENLEME ZORLUĞU
Sadece az sayıda İslami ürün geleneksel ürünlerle ilgili farklı likidite profilleri üretmekteyken, farklı ülkelerde İslami bankacılık uygulamalarıyla ilgili standartların türdeşliğinin olmaması, aynı basirete sahip düzenleyici standartların uygulanmasını güçleştirmektedir âsermaye yeterliliği gereklilikleri gibi-. Uyumlulaşmaya ihtiyaç vardır âulusal ve uluslararası ölçekte-, hem İslami bankacılık uygulamalarında hem de Şeriat standartlarında.
Açıklık uygulamaları geleneksel bankaların çoğunda olduğu kadar şeffaf değildir âfonların kaynağının sorgulanması yerine, bir ürünün Şeriata uygun olup olmadığına daha fazla önem verilmektedir-. Halen yüksek gelir grubuna mensup müslümanların harcanabilir fonlarının sorgulanmasına dair bir süreç yaşanmaktadır, ama yatırımların etiğini garantilemek bakımından daha şeffaf bir sir sisteme ihtiyaç vardır.
TAM DA İSLAMİ BANKACILIĞIN BATI İÇİN BİR MODEL OLABİLECEĞİ NOKTADA, BU KEZ İSLAMİ BANKACILIK BOZULMA VE ÇOĞU İNSANIN HIRS VE BENCİLLİK OLARAK NİTELEDİĞİ, GELENEKSEL BANKACILIĞIN TUZAKLARINA DÜŞME TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA KALMAKTADIR.
Proje değerlendirme, mali yatırımların karı ve zararı paylaşma ilkelerine uygunluğunu garantilemede entegre bir rol oynar. Bu da özelleşmiş teknik beceriler gerektirir, ki bunlar mevcut İslami bankacılıkta büyük ölçüde yoktur. Projelerin değerlendirilmesinden ayrı olarak, bunların çoğu, sahte raporlamayı önlemek için izlenmek zorundadır.
HİZMET KARŞILIĞI PARA- SPEKÜLASYON DEĞİL
Geleneksel Batılı yatırım bankacılığında, gelirlerin çoğu, işlem ücretlerinden gelir ve riskler sigortayla sınırlıdır. İnovatif modelde ise gelir, mülk ticaretinden elde edilir ve prim olarak ödenir.
İslami bankacılıkta spekülasyon tamamıyla kabul edilemezdir ve İslami bankacılığın Batılılaştırılmasında spekülasyonun sızmasına izin verilmemelidir. Eğer para gerçek değeri üzerinden işlem görürse döviz krizleri önlenecektir. Ve borsalarda kağıtlar spekülasyon yapılmadan işlem görürse, daha az balon patlayacaktır.
İngiltere yaşayabilir bir İslami bankacılık ve finans sistemine sahip olmak konusunda ciddiyse, İslami finansal ürünler için bir sermaye piyasasına ihtiyacı vardır. Malezya, bu alanda dünya lideridir ve İngiltere de Batıda bunu yapabilecek en uygun ülkedir.
Şu anda İslami bankacılık için uluslararası bir mevzuat çerçevesine de ihtiyaç vardır âve yine İngiltere bu alanda global liderliği üstlenmeye en uygun ülkedir-. Başlangıcından itibaren Malezyada yapılanlardan ders almalıdır, fakat İngiltereyi mükemmeliğin uluslararası merkezi yapmak için sistemi daha da geliştirmelidir.
Roszaini Haniffa Bradford University School of Managementta Muhasebe ve Finans Profesörüdür.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/islami-bankaciliga-dikkatli-yaklasilmali/266422