HÜSEYİN ÖZAY STAR ANKARA Minareleri yasakladığı için İslam dünyasının tepkisini çeken İsviçre ile Türkiye arasında şimdi de ‘gizli hesap’ krizi yaşanıyor. Türk işadamlarının İsviçre bankalarındaki gizli hesaplarının bilgilerinin Türkiye’ye verilmesini sağlayacak olan anlaşma, İsviçre bankalarının ve Türk işadamlarının lobisine takıldı. İsviçre bankalarında parası bulunan işadamlarının bu bankalara ‘paramızı çekeriz’ diyerek baskı yaptığı belirtiliyor. Küresel krizin ardından yapılan G-20 toplantılarında alınan kararlar doğrultusunda İsviçre, bankalardaki gizli hesapların açıklanmasını kabul etmişti. EKİMDE PARAFLANDI AMA İMZA YOK Bu süreçte ABD ve Fransa başta olmak üzere bazı ülkeler, gizli hesapların açıklanmasına ilişkin İsviçre ile anlaşma imzaladı. Türkiye de bu ülkeleri örnek göstererek, iki ülke arasındaki vergi anlaşmasının yeniden düzenlenmesini ve vergi borcu bulunan mükelleflerin gizli hesaplarının bilgilerin açıklanmasına ilişkin hükmün anlaşmaya konulmasını talep etti. Bu talep İsviçre tarafından onaylandı. İki ülke arasındaki vergi anlaşması yeni şekliyle ekimde tamamlanarak, iki ülkenin yetkilileri tarafından paraflandı. İSVİÇRE’DEN CEVAP BEKLENİYOR Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için, öncelikle ülkelerin ilgili makamlarının anlaşmayı imzalaması ve ardından anlaşma metninin Meclis’te kabul edilmesi gerekiyor. Aradan iki ay geçmesine rağmen, henüz anlaşmanın yetkili makamlar tarafından atılması gereken imzaları tamamlanamadı. Bu durum Türkiye’de rahatsızlığa neden olurken, İsviçre makamlarından anlaşmanın imzalarının bir an önce tamamlanması talep edildi. Yurt dışında parası olan için son hafta Varlık Barışı'ndan 25.7 milyar lira geldi Varlık Barışı uygulamasından yararlanmak isteyenlerin başvurusu süresi 31 Aralık’ta sona erecek. Alınan bilgiye göre 1. Varlık Barışı’ndan 14 milyar 832 milyon lira, 2. Varlık Barışı uygulamasında da 24 Aralık itibariyle 10 milyar 883 milyon lira geldi. Toplam beyan 25 milyar 715 milyon lira olurken bu varlıklar için 870 milyon lira vergi tahakkuk ettirildi. Maliye Bakanlığı rakamları, Varlık Barışı’nda süre azaldıkça başvuruların artığını da ortaya koydu. Bu arada Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Kilci de yurt içi ve yurt dışında varlığı olanları uygulamadan yararlanmaya çağırdı. KİLCİ: BU FIRSATI KAÇIRMAYIN Kilci şunları söyledi: “Herkes şunu bilsin. Hiç kimse beyan ettiği varlık için incelemeye tabi tutulmayacak. Hatta İdare olarak, Varlık Barışı’ndan yararlananların listesini bile talep etmeyeceğiz, onlara bakmayacağız. Buna karşılık, Gelir İdaresi’nde oluşturduğumuz denetim altyapısı ile kayıt dışında varlığı olup da, bunları beyan etmeyenleri eninde sonunda ortaya çıkaracağız. Mükelleflerimiz, zor duruma düşmek istemiyorlarsa, bu fırsattan yararlansın.” Maliye: Bir yıl gecikse de alırız İsviçre ile paraflanan gizli hesapların açıklanmasına ilişkin anlaşmanın imzalarının gecikmesinin, bu ülkede hesabı bulunan işadamlarını kurtarmayacağı bildirildi. Maliye kaynakları, anlaşmanın hayata geçmesiyle birlikte, Türkiye’nin geriye dönük beş yılı kapsayan hesap bilgilerini isteyebileceğini belirterek, “Anlaşma ister bir yıl ister iki yıl geciksin. Biz anlaşma imzalandıktan sonra, geriye dönük beş yıllık bilgiyi alacağız. Para kaçmış olsa dahi, bu ülkede parası olanları tespit edebiliriz. Dolaysıyla, anlaşmanın gecikmesi kimseyi kurtarmaz” dediler. İşadamlarının yaptığı lobi etkili oldu Anlaşmayı Türkiye adına takip eden kaynaklar, anlaşmaların imzalarının geciktirilmesinde, bu ülkede hesabı bulunan Türk işadamları ile İsviçre bankalarının lobi faaliyetinin etkili olduğunu öne sürdüler. Kaynakların verdiği bilgiye göre, İsviçre bankalarında hesabı bulunan Türk işadamları, çalıştıkları İsviçre bankaları üzerinde baskı uyguladı. Yani “Anlaşma hayata geçerse paramızı çekeriz” diyerek, İsviçre bankalarına baskı uyguladılar. İsviçre bankaları da anlaşmaların imzalanmaması için hükümet nezdinde girişimlerde bulundu. Geçtiğimiz günlerde, İsviçre’nin gizli hesapları ile ünlü UBS Bank da gizli hesapların açıklanması konusundaki anlaşmalara tepki göstererek, hükümete rest çekmişti. İsviçreli bankalara anlaşmaların imzalanmaması konusunda sadece Türk işadamlarının değil, başka ülkelerdeki işadamlarının da baskı yaptığı belirtildi. Dolayısıyla, İsviçre Hükümeti’nin, kendi ülkesinin bankaları ile uluslararası anlaşmalar arasında kaldığı belirtildi.