2010 nasıl bir yıl olacak?
Tarih: 26 Aralık 2009 - 00:56
2010, finansal piyasalar açısından son derece inişli çıkış olacak. Biri yılın başında, diğeri yılın ortalarında olmak üzere iki sert şok yaşanmasını bekliyoruz. Yatırımcılar uygun seviye bulma konusunda zorlanacak...
2008 bankacılık sisteminin çökme noktasına geldiği bir yıldı. Kredi piyasaları kilitlendi ve reel sektör 1929 Büyük Buhranından sonraki en uzun ve en derin daralma sürecine girdi. Lehman Brothersın batışı kredi krizini güven krizine dönüştürdü. Dünya ekonomileri 2008in son çeyreğiyle 2009un ilk çeyreğinde tarihte görüşmemiş düzeylerde küçüldü. Merkez bankaları ve hükümetler olağanüstü krize olağanüstü önlemlerle müdahale ettiler. Merkez bankaları hem faizleri tarihin en düşük düzeylerine indirdi hem de miktar gevşemesi programlarını devreye sokarak para bastılar. Hükümetler devasa teşvik paketleriyle krizin depresyona dönüşmesine engel olmaya çalıştılar. Özetle krizle mücadelede hem para hem de maliye politikaları olağanüstü şekilde gevşetildi.
Alınan önlemler sonuç verdi. Grafikte kredi piyasası koşullarını gösteren Libor faizi ile FED faizi arasındaki makas görülüyor. Libor faizleri ile FED faizleri arasındaki makas normal şartlar altında 10-15 baz puan düzeylerinde seyrederken, konut sektöründeki balonun patlamasıyla 100 baz puan düzeylerine kadar yükseliyor. Bunu kredi krizi dönemi olarak adlandırıyoruz. Lehmanın batışıyla kredi piyasaları adeta kilitleniyor ve makas 300 baz puan düzeylerine kadar yükseliyor. Bunu da güven krizi dönemi olarak adlandırıyoruz. Ancak grafikte net bir şekilde görüldüğü gibi hem faiz indirimleri hem de miktarsal gevşeme kredi koşullarının yavaş ama kalıcı bir şekilde toparlanmasını sağlıyor. Ve makas son dönemde kriz öncesi düzeylerine kadar geriliyor. Kredi piyasalarındaki koşulların normale döndüğünü görüyoruz. Kredi piyasalarının normalleşmesiyle birlikte reel sektörde de kıpırdanma başlıyor.
DARALMANIN ŞİDDETİ AZALDI
2008in son çeyreğiyle 2009un ilk çeyreğinde çok sert daralma yaşayan dünya ekonomisinde 2009un ikinci çeyreğiyle birlikte daralmanın şiddeti azalıyor. Bir başka ifadeyle ekonomik aktivitenin ikinci türevi pozitife dönüyor. Daralmanın şiddetindeki azalmayı yeşil filizlerin belirmesi olarak nitelendiriyoruz. Toparlanma üçüncü çeyrekte daha da belirginleşiyor. Üçüncü çeyrekte birinci türev de pozitife dönüyor. Bir başka ifadeyle dünya ekonomisi üçüncü çeyrekle birlikte yeniden büyümeye başlıyor. Bu dönemi de yeşil filizlerin fidanlaşması olarak nitelendiriyoruz. Finansal piyasalar önce yeşil filizlerin belirmesini, sonra da yeşil filizlerin fidanlaşmasını satın alıyor. 2008in son çeyreğiyle 2009un ilk çeyreğinde büyük çöküntü yaşayan finansal piyasalar mart başında neredeyse 9 aydır süren ralliye başlıyor. Artan risk iştahıyla birlikte borsalar ve başta petrol olmak üzere emtia fiyatları hızlı bir yükseliş sürecine giriyor. Artan risk iştahına paralel olarak dolar dünya genelinde riskli varlıkların fonlama parası haline geliyor ve 9 aydır devam eden ralli sırasında değer kaybediyor.
FİNANS İÇİN İYİ, REEL SEKTÖR İÇİN KÖTÜ
Son iki yıldır yaşananları kısaca özetlemeye çalıştık. 2008e bankacılık sisteminin diz üstüne çöküşü, reel sektörün derin krize girişi damgasını vurdu. 2009 yılına cömert kurtarma paketleri ve parasal teşvikler damgasını vurdu. 2010 ise ekonomik büyümenin inişli çıkışlı seyrettiği ve alınan önlemlerin yavaş yavaş geri çekildiği bir yıl olmaya aday.
2009 reel sektör ve çalışanlar açısından çok zor geçti. Talep çöküntüsü ve düşen fiyatlar şirketlerin karlılıklarını düşürdü. Hatta çoğu yılı zararla kapatacak. Satışlardaki sert düşüş şirketleri küçülmek zorunda bıraktı. Haliyle binlerce insan işinden oldu. İşini koruyabilenlerinse gelirleri düştü. 2009 ekonominin reel kanadı için her açıdan çok sıkıntılı bir yıldı. Ancak 2009 finansal piyasalar açısından çok iyi bir yıldı. Yılın 9 aylık bölümünde piyasalar soluksuz bir yükseliş eğilimindeydi.
2010DA İKİ ŞOK YAŞANACAK
2010da ise tam tersinin yaşanması olasılığı bir hayli yüksek. Alınan önlemler sayesinde reel sektör 2010 yılında yavaş da olsa büyümeye devam edecek. Ancak merkez bankaları ve hükümetlerin parasal ve kamusal teşvikleri yavaş yavaş geri çekmeye başlamasıyla 2010un finansal piyasalar açısından son derece inişli çıkışlı bir yıl olmasını bekliyoruz. Biri yılın başında, diğeri de yılın ortalarında olmak üzere iki sert artçı şok yaşanmasını bekliyoruz. Bu da yatırımcıları hem zamanlama tespit etme hem de uygun seviye bulma konusunda oldukça zorlayacak...
Bu haftayla birlikte yeni bir yazı dizisine başlıyoruz. Piyasalar açısından oldukça zor geçeceğini düşündüğümüz 2010 yılı için çeşitli piyasalara ilişkin tahminlerimizi ve yatırım stratejilerini ele alacağız. Bu hafta altını ele alacağız. Bu yılın başında borsalar, döviz kuru, pariteler ve petrole ilişkin olarak verdiğimiz öngörüler büyük ölçüde tuttu. Ancak altın fiyatlarının seyri konusunda yanıldık. Yenilen pehlivan güreşe doymaz diyerek 2010 yılı için de altın fiyatlarına ilişkin tahminimizi paylaşacağız.
Tüm faktörler altının aleyhine çalışıyor. Zayıf talep nedeniyle dünyada enflasyonun esamesi okunmuyor. Enflasyon beklentileri de tarihi düşük düzeylerde. Üstelik kredi piyasaları büyük ölçüde normale döndü. Son haftalardaki performansıyla dolar bazılarının beklediği gibi değer kaybı spiraline girmedi. Bilakis son iki haftadır dolar ciddi şekilde değerleniyor. Sıraladığımız bu üç faktör altın fiyatlarının düşmesini gerektiriyor. Ancak altın fiyatları düşen enflasyona, değerlenmeye başlayan dolara ve normalleşen kredi piyasalarına rağmen prim yapmaya devam ediyor. Bizce altın fiyatlarında ciddi bir balon oluşmuş durumda. Krizden 1 ay önce petrol fiyatları da 145 dolarda geziniyordu. Ama 4 ay sonra 30 dolara gerilemişti. Altının da önümüzdeki aylarda sert değer kaybı yaşayacağını tahmin ediyoruz. Özellikle de önümüzdeki 3-4 aylık süreçte. Altın fiyatlarının bulunduğu düzeylerin üzerine çıkması için oldukça düşük ihtimalli iki riskin gerçekleşmesi gerekiyor. Birincisi kontrolden çıkmış bir enflasyon dönemi, ikincisi dünyanın ekonomik depresyona girmesi. Bizce bu risklerin gerçekleşme olasılığı çok düşük. Dolayısıyla yukarıda sıraladığımız üç faktörün altın fiyatlarını düşürmesi kuvvetle muhtemel. Özellikle de önümüzdeki 3-4 aylık süreçte...
ERKİN ŞAHİNÖZ / PARA Dergisi
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/2010-nasil-bir-yil-olacak/266387