Kurtul, Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu'nun (TÜRKONFED) düzenlediği 13. Girişim ve İş Dünyası Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, büyüme konusunun son derece önemli olduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin büyüme hızını yüksek olarak devam etmesi gerektiğini söyledi. Krize güçlü bir şekilde girdiklerini ifade eden Kurtul, ''Bizim kendimize sormamız lazım mali sektörümüz bu kadar güçlüydü, özel sektörümüz dinamik, acaba ilk 6 ayda 2009'da ülkemiz neden yüzde 10 küçüldü? Ben bunu güven ile açıklıyorum. Güveni kaybetmemiz özellikle tüketici güven endeksleri... Bu kadar negatif algılamamız... Belki kamuoyunda da krizle ilgili negatif konuşmalar, güvenimizi son derece sarstı ve maalesef yüzde 10 küçüldük. Bu yıl da yüzde 6-7 arası bir küçülme bekliyoruz'' şeklinde konuştu. Kurtul, kredilerin 2003'den bugüne kadar 6 misli büyüdüğünü ve bunun iyi bir büyüme olduğunu dile getirerek, kredi piyasasının çeşitlenmesiyle kredilerde hızlı bir büyüme yaşandığını ifade etti. Kurumsal KOBİ kredilerinin yılda yüzde 36 büyüdüğüne dikkati çeken Kurtul, kredilerde büyüme potansiyelinin çok yüksek olduğunu bildirdi. Kurtul, kredilerin büyümesinde politik ve ekonomik istikrarın gerekli olduğunun altını çizerek, kamunun borç ihtiyacı azaldığı zaman kredilerin de büyüdüğünü söyledi. Türkiye'nin tasarrufu sınırlı bir ülke olduğunu dile getiren Kurtul, yurt dışından finansman sağlanması gerektiğini ifade etti. Yurt dışından kaynak temin etmenin büyümeyi destekleyeceğini dile getiren Kurtul, Türkiye'nin kredi derecesinin yükselmesinin gelecek için çok önemli bir adım olduğunu ifade etti. Kurtul, Türkiye'de kredilerin yüzde 40 büyüdüğüne dikkati çekerek, ''Ancak 2009 yılında kredilerde küçülme yaşadık. Ama 2010 yılında tekrar büyüme trendine gireceğimizi bekliyoruz. 2010 yılında kredilerdeki büyüme beklentimiz sektörde yüzde 15 civarı. 2009 yılında bu 4-5 küçülme olarak gerçekleşti'' şeklinde konuştu. -''FİNANSMAN KAYNAKLARI ÇEŞİTLENMELİ''- Zafer Kurtul, verdikleri kredilerden sağladıkları getirileri bankalar olarak ya menkul kıymete yatırdıklarını ya da kredi verdiklerini dile getirerek, bankaların da parasını devamlı satması gerektiğini vurguladı. Yıllar itibariyle menkul kıymetlerin payının azaldığının altını çizen Kurtul, kamunun borç ihtiyacı düştükçe kaynakların kredilere doğru yönlendiğini bildirdi. Kurtul, bankaların stratejik olarak KOBİ finansmanına çok önem verdiklerini dile getirerek, bu krizde KOBİ'lerin çok hasar gördüğünü ifade etti. Takipteki krediler oranın da düşme eğiliminde olduğuna ve küçük işletmelerin kredi takip oranlarının yüzde 20 olduğuna dikkati çeken Kurtul, ''Bu krizden sonra diyebiliriz ki Türk reel sektörü bu krizde takipteki krediler açısından çok iyi bir performans sergiledi'' ifadesini kullandı. Kurtul, banka kredilerinin KOBİ'lerin ulaşabilecekleri finansman kaynakları arasında önemli olduğunu ancak finansman kaynaklarının çeşitlenmesi gerektiğini vurguladı. Finansman kaynakları açısından halka açılma ve girişim sermayesi konusunda Türkiye'nin daha bilinçli çalışması gerektiğini belirten Kurtul, ''KOBİ'lerimizde pazar payımızı büyütmek istiyoruz'' dedi. Kurtul, 2009 yılında Türkiye'deki halka açık şirketlerin değerinin 200 milyar dolar, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerden Brezilya'da ise 1,3 trilyon dolar olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin bu konuda büyük bir gelişme potansiyeli olduğunu söyledi. -''GİRİŞİM SERMAYESİNİN ÖNEMİ DE ARTACAK''- Girişim sermayesinin öneminin de artacağını dile getiren Kurtul, en fazla girişim sermayesini Hindistan ve Çin gibi ülkelerin çektiğini söyledi. Kurtul, girişim sermayesi ve tahvil gibi araçların geliştirilmesinin son derece önemli olduğunu vurguladı. Akbank olarak, küçük işletmelerde 400 bin müşterileri olduğunu belirten Kurtul, kredi verme konusunda değerlendirmelerin objektif metotlarla yapıldığını bildirdi. Kurtul, Akbank olarak BRIC'te yeni bir yatırım fonu kurma çalışmaları yaptıklarını ifade ederek, Türkiye'de ilk kez hayata geçecek bu fonun Brezilya'ya ve Çin'e yatırım yapılabilecek bir fon olduğunu söyledi. Gelişen ülkelerde hisse senetlerinin iyi bir yatırım aracı duruma geleceğini bildiren Kurtul, yılladır halka açık şirket sayısının ve borsa verimliliğinin artmadığını, ancak BRIC'e Türkiye'yi de eklemenin önemli olduğunu düşündüklerini kaydetti.