DENİZBANK İşletme ve Tarım Bankacılığı Grubu Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Sun, Kobi bankacılığında son 4 yıldır ‘Turuncular’ konsepti ile sektörde bir farklılık yarattıklarını vurgularken, 2010’da da KOBİ’lere yönelik pek çok çalışma yapacaklarını söyledi. Şu anda DenizBank İşletme Bankacılığı olarak tarım sektörü hariç, 450 bine yakın müşteriye ulaştıklarını açıklayan Sun, “Kurumsal müşterilerimizin yüzde 91’ini KOBİ’ler oluşturuyor. Büyüme stratejimiz doğrultusunda 2010 yılında 600 bin adet KOBİ’ye ulaşmayı hedefliyoruz” dedi. 2.8 milyar TL’lik kredi KOBİ’lere verilen desteğin Türkiye’nin geleceği açısından önemine vurgu yapan Sun, Denizbank olarak verdikleri desteğin boyutunu şöyle anlattı: “Günümüz itibari ile yaklaşık 91 bin adet KOBİ’ye kredi kullandırılmış olup, 2009 yılı Eylül sonu itibari ile toplam kredi kullandırımı 2.8 milyar TL seviyesinde gerçekleşti. Sözkonusu krediler, DenizBank’ın ticari kredilerinin yaklaşık yüzde 21’ini oluşturuyor. 2008 başından bu yana bankamız’n KOBİ’lere kullandırdığı nakdi krediler yüzde 60 oranında arttı. Denizbank olarak ekonomideki daralmanın geçici olacağı bilinciyle KOBİ’lere destek vermeyi hiç kesmedik ve bundan sonrada destek vermeye devam edeceğiz. ” Yılsonuna kadar 150 milyon TL Ayrıca ticaret ve sanayi odaları ve esnaf odaları ile yapılan anlaşmalarla oda üyesi KOBİ’lere düşük faiz ve komisyon oranlarıyla nakdi ve gayrinakdi kredi kullanma imkanları yarattıklarını hatırlatan Sun, bu konuda da şu bilgileri verdi: “Bugüne kadar Türkiye genelinde 110 adet Esnaf ve Sanatkar Odası, 120 adet Ticaret ve Sanayi Odası ile anlaşma imzalanmış olup, odalarla işbirliklerimiz devam ediyor. 2008 yılında yaklaşık 1.350 oda üyesine 70 milyon TL’nin üzerinde kredi kullandırıldı. 2009 yılında ise ulaşılan üye sayısı yaklaşık 2 bin 200 kişiye, kullandırım miktarı ise 110 milyon TL’ye yükseldi. Bu yılki hedefimiz yıl sonuna kadar 150 milyon TL kredi kullandırmak.” 400 şubede 650 Turuncu Denizbank’ın konularında eğitimli ve uzmanlaşmış 650 Turuncu, 400’e yakın DenizBank şubesinde ‘Finansal Süpermarket’ anlayışıyla sadece işletmelere ve işletme sahiplerine hizmet verdiğini belirten Sun, 2010’a ilişkin şunları söyledi: “2010 yılında DenizBank İşletme Bankacılığı olarak, yenilikçi ürün ve hizmet anlayışımızı sürdürmeye; bu çerçevede gerek finansal gerekse finansal olmayan konularda müşterilerimize destek vermeye devam edeceğiz. Kobi’ler, Türkiye ekonomisinin can damarıdır. Ekonominin büyümesi için Kobi’lerin öncelikle ayakta kalması ve büyümesi çerçevesinde desteklenmesi şarttır. DenizBank olarak bu konunun öneminin farkındayız ve 4 yıldır her durumda yanında olduğumuz Kobi’lere vermekte olduğumuz desteği arttırarak sürdüreceğiz.” Sıkıntılar yaşandı sürecin sonunda toparlanmaya geçilecek DENİZBANK İşletme ve Tarım Bankacılığı Kredi Tahsis Grubu Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Aydın, krizin KOBİ’lere olan etkisini “Yetersiz özkaynak birikimi ile satış koşullarının daralması firmaları hızlı bir şekilde etkiledi ve finansal açıdan zor duruma düşmelerine sebep oldu” derken, “Bu bizim içinde beklenen bir gelişmeydi ancak bu sürecin önümüzdeki dönemde toparlanmaya geçeceğini düşünüyoruz” diye konuştu. 1 milyarın kaldıraç etkisi Aydın, Kredi Garanti Fonu’nun etkilerinin ise 2010’un ilk çeyreğinde etkilerinin görülmeye başlayacağını söylerken, şu değerlendirmeyi yaptı: “1991 yılında kurulmuş olan ve sadece Halkbankası aracığlı ile kredi kullandıran Kredi Garanti Fonu 2000’li yıllardan itibaren Türkiye’deki diğer bankalarıda kapsamına alarak çalışmalarını genişletmiştir. Son yapılan düzenleme ve 20 bankanın katılımıyla gerçekleştirilen sermaye artışı ile birlikte bilinirliği artan KGF, bu bankalar aracılığı ile KOBi’lere 1 milyar TL’lik kredi desteğini sağlayacak olup bu desteğin kaldıraç etkisi ile beraber piyasadaki etkisi 10 milyar TL’ye ulaşacaktır.” İlk çeyrekte etkileri görülür Şu anda 82 milyar TL seviyesinde bulunan KOBİ kredileri içerisindeki payının da hiç azımsanmayacak seviyede olacağını vurgulayan Aydın, sözlerine şöyle devam etti: “Yeni sistem bankaların özellikle büyüme ve istihdam yaratma potansiyeli olan ancak yetersiz özkaynak ve teminat eksikliği nedeniyle kredilendirmeye sıcak bakmadıkları firmalara çok daha olumlu bir gözle bakmalarını sağlayacaktır. 2010 yılının ilk çeyreğinde etkilerinin görünmeye başlanmasını bekliyoruz.” Hürriyet