MarketWatch MarketWatch’da yayımlanan bir haber analizde, yükselen faiz oranlarının ve sıkılaşan sermaye koşullarının gelecek yıl Asya’daki birçok banka için temel konular olacağı söylenirken, bölgenin büyük bir bölümündeki bankaların beklenen faiz artırımlarından faydalanacağı belirtildi. Haber analizde ayrıca analistlerin Japonya’nın bu trendin dışında kalacağı görüşlerine de yer verildi. ASYA’DA FAİZLER YÜKSELİYOR Dünyanın en büyük bankalarından ABD’li Citigroup, yayımladığı araştırma notunda, yükselen faiz oranlarının bölgedeki büyümeye ve kredi kalitesine çok fazla etki etmeyeceğini belirtti. Banka, 2010’un ilk çeyreğinde Güney Kore, Hindistan ve Endonezya’nın faizleri yükseltmeye başlamasını beklediğini de söyledi. Çin, Tayland ve Tayvan’ın ise 2010’un ikinci çeyreğinde bu trendi takip edeceği söyleniyor. Citi ekonomistlerine göre, yükselen faiz oranları bölge genelinde net faiz kazançlarını olumlu yönde etkileyecek. EN ÇOK ÇİNLİ BANKALAR FAYDALANACAK Bu olumlu etkinin en fazla Çinli bankalar tarafından hissedilmesi beklenirken, faiz artırımlarının özellikle de China Merchants Bank Co. gibi ülkenin daha küçük bankalarının yararına olacağı söylendi. Öte yandan araştırma notunda, alacaklarının vadesinin borçların vadesinden daha kısa olduğu Güney Kore bankalarının ve Hong Kong ve Singapur’daki bankaların yükselen faiz oranlarından faydalanacaklar listesinde yer alacağı belirtildi. Asya’daki bankaların 2010 yılında daha iyi bir yıl geçireceği beklentisi bölgedeki borsaları da olumlu yönde etkiledi. JAPONYA BU TRENDİN DIŞINDA Citigroup ekonomistlerin yayımladığı araştırma notunda, Japonya Merkez Bankası’nın yükselteceği faizin Japonya’nın çok fazla işine yaramayacağına da işaret edildi. Ancak ekonomistlere göre, yenin değerinin dengelenmesiyle birlikte, Japon bankaların net faiz marjlarının iyileşebilecek. Hatta bu durumda faiz artırımlarına bile gerek kalmayacak, devlet tahvillerinin ihracının artması, bankaların net faiz marjlarını olumlu yönde etkileyecek. Bu arada yenin son dönemde dolar karşısında değer kazanması Japon bankalarını diğer bankalardan gore farklı bir noktaya taşıyor. DEĞER KAZANAN YEN FARKLI FIRSATLAR DOĞURABİLİR Bu durumun bankalar için aynı anda hem avantaj hem de dezavantaj yarattığını söyleyen Global Hunter Securities adlı danışmanlık şirketinin tüketici stratejisti Richard Hastings, “Bu konu Japonya için oldukça önemli. Yen dolar karşısında güçlenmeye devam ederse, Japon ekonomisinin derinden bir yeniden şekillenmeye girdiğini görebiliriz. Bu durum ülkenin Çin ve ABD ile olan ilişkilerine de etki edecektir” dedi. Ancak öte yandan, Japon şirketleri zayıf dolar avantajını kullanıp, bazı ABD’li varlıkları alırsa, kredi verenler yeni bankacılık anlaşmalarına imza atabilir. Hastings, “Japon bankalar için yalnızca kurumsal anlaşmalar açısından değil, küresel ortamdaki ülke borcu hareketleri için de fırsatlar var…Çünkü birçok gelişmekte olan ülke, ek destek ve likidite kullanabilir” dedi. FARKLI KURTULUŞ OLASILIKLARI Bu arada Japonya Merkez Bankası Salı günü, Mevcut ekonomik ve finansal gelişmeleri temel alarak, para kontrolü sorunlarını tartışacakları, acil politika toplantıları yapacaklarını açıkladı. Daha önceden planlanmayan bu acil toplantılar, yen için bir takım değişiklikler getirecek gibi görünüyor. Yapılan açıklanmanın ardından yen değer kaybederken, Japon bankalar zararlarını kara çevirdi. Piyasa değeri açısından Japonya’nın en büyük ikinci bankası olan Sumitomo Mitsui Financial Group ise açıklama öncesinde yüzde 3.2’lik düşüş yaşayan hisselerinin, açıklamanın ardından yüzde 1.1’lik bir artış yaşadığını gördü. Yen haricinde, Dubai de yaşanan kriz de Japonya bankacılık sektörünü etkiledi. Ancak Hastings, Dubai krizinin etkisinin korkulandan daha sınırlı olacağını ve bu durumun Japon bankacılar için umut ışığı doğurduğunu dile getirdi.