Ekonomik belirsizliğin ve riskin olduğun dönemlerde altının yatırımcı tarafından güvenli bir liman olarak görüldüğünü belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Altın küçük ve büyük yatırımcı tarafından tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de uzun vadeli yatırım için en güvenli yatırım. Kriz ortamlarında özellikle bu talebin daha fazla arttığını görüyoruz. Bu da uluslararası borsalarda olduğu gibi Türkiye' de de fiyatların rekor yapmasına neden oluyor. Krize yönelik farklı senaryolar, belirsizlik hali bizde de altına olan talebi arttırdı" 2008'den bu yana yaşanan global krizin henüz netleşmemesi nedeniyle ortada yatırım araçları ile ilgili net bir resim olmadığını ifade eden Murat Çetinkaya, altını yatırımcı gözünde farklı kılan özelliğin belirsizlik ve risk dönemlereinde yoğun talep görmesi ve kısa vadede artışın yatırımcı gözünde karlı bir yatırım olarak algılanması olduğuna dikkat çekti. Çetinkaya, doların dünya rezerv para birimi olarak değer kaybetmesi buna bağlı olarak petrol fiyatlarındaki hızlı düşüşün ve faizlerdeki indirimin yatırımcıyı altına yönelttiği ve gelen talep doğrultusunda altının yükselişini sürdürdüğünü dile getirerek, yatırımcıların ellerindeki birikimleri çeşitlendirmesi gerektiğini söyledi. Olası kriz seneryolarının her gün farklı bir boyut kazandığını ve günlük verilerin bir çok yatırım aracında dalgalı seyirlere neden olabileceğini hatırlatan Murat Çetinkaya, tüm yatırımcılar için riski dağıtmanın en akıllıca yatırım yönetimi olduğunu tavsiyesinde bulundu. Dünyada krizden çıkışa dair beklentilerin göreceli ve aşamlı olarak gerçekleşeceğini özellikle küçük yatırımcıların altına yatırımlarını mutlaka uzun vadeli düşünerek yapmalarına dikkat çeken Çetinkaya sözlerini şöyle sürdürdü: "Küçük yatırımcı için altın en iyi yatırım aracı gibi görülebilir. Ancak altın uzun vadede kar getireceği düşünülerek yatırım yapılmalıdır. Kısa vadede farklı türk lirası, dolar ya da fona dönüş yatırımcı açısından o kadar karlı olmayabilir. Küçük yatırımcı bunu gözardı etmemelidir". Kuveyt Türk Bankası'nın tasarruf sahiplerini "altın bankacılığı" ile tanıştırdığını ve kişilerin yavaş yavaş klasik yastık altı yatırımcılığından bankacılık yoluyla tasarruflarını altın olarak değerlendirmenin yolunu açtığını hatırlatan Murat Çetinkaya, "Yatırımcı altın tasarruflarını banka aracılığı daha da karlı hale getirme şansın sahip bu yolla. Yatırımcı altınlarını bankada en uygun fiyatlarla değerlendirebilir, istediği an istediği yatırım aracına çevirebilir, kolayca alıp satabilir, internet bankacılığını kulanarak işlem yapabilir. Böylece, yatırımın zarar etmeden hızlı hareket edebilmesi ve çalınma ve kaybolma riskini de ortadan kalkmış olur. Bir ikinci yönü ise bankalardaki altının bu şekilde ekonomiye kazandırılması ve değer kazanmasının sağlanması" dedi. Türk yatırımcısının henüz altın tasarruflarında "klasik yöntemlerden" kurtularak daha profesyonel bir anlayışla porföy yönetimi desteği alabileceği " altın bankacılığı" na ısınma aşamasında olduğunu kaydeden Çetinkaya, küçük yatırımcıyı altın tasarufu noktasında daha fazla pazar araştırması yapması, günlük dolar /euro paritesini takip etmesi konusunda uyarıyor. Altının rekor üstüne rekor kırdığı son günlerde altın satmak için uygun zaman mıdır" sorumuzu ise Çetinkaya şöyle cevaplıyor. "Böyle bir soruya " evet" ya da " hayır" demek doğru olmaz. Ancak bu soruya şöyle cevap verebilirim. Krizin hemen biteceğine dair bir öngörümüz olmadığına göre altında yükseliş devam edecektir. Ancak, rezerv para birimi olarak doların , euro ve petroldeki uluslararası borsalardaki fiyatları, altında bir düzeltmeye ihtiyaç olup olmadığını gösterecektir. Bu artışın bir düzeltmeye ihtiyacı olduğu söylenebilir. Birikimlerin çeşitlendirmesinin portföy yönetimi açısından daha doğru olacağını söylemek yeterli olacaktır sanırım. " Hatice Nazlı AYDOĞAN