Hüseyin Aydın, son yıllarda bankanın toplam 40 firmaya proje finansmanları da dahil 2 milyar dolar kredi kullandırdığına dikkat çekerek “Bir özel banka nasıl çalışıyorsa biz de öyle çalışıyoruz. Dışarıdan hiçbir müdahale söz konusu değil” diye konuştu. Aydın herhangi birinin kendisine bir kredi ile ilgili ricacı olmasının mümkün olamayacağını kendisinin bu konuda bir şey yapamayacağını da belirterek “Böyle bir durumda, ‘Vallahi kardeşim bir şey yapamam. Elimde bir reyting sistemi var. Sistemi değiştirmem lazım, cevabını veriyorum” dedi. KREDİYİ FİRMANIN NOTUNA GÖRE VERİYOR Banka olarak firmalar için rating ölçümleri yaptıklarını belirten Aydın, “Firmalara AAA, AA, A, BBB, BB, B, CCC, CC, C notları veriyoruz. Bu notlar herkesi bağlıyor. Üç genel müdür yardımcısı tarafından denetleniyor. Derecelendirmeyi bir genel müdür yardımcısı, pazarlamayı başka bir genel müdür yardımcısı, kredi değerlendirmesini de bir başka genel müdür yardımcısı yapıyor. Kredi notu yeterli olmayan müşteriye kredi vermiyoruz. Torpil de geçilmiyor. Bu kriterlere bakarak kredi verdiğimizde sorun da olmuyor” diye konuştu. Enerji ve elektrik dağıtım ve başka sektörlerde yapılan ihalelere giren firmaları desteklediklerini de belirten Aydın, “Toplam değeri 10 milyar doları bulan 40’a yakın ihalede firmalara destek verdik. Böylece firmalara 2 milyar dolarlık katkı sağladık” dedi. Aydın bankayı yönetirken en önemli unsurun kuvvetler ayrılığı prensibi olduğunu anlattı. Halkbank’ın halen İstanbul Borsası’na kote şirketler arasında en fazla yabancı yatırımcıya sahip üçüncü şirket olduklarını, anlatarak “Biz her zaman yabancı yatırımcılarımıza bu konuları anlatıyoruz. Onlar da bize güveniyorlar. Bu rakam onun ispatı” diye konuştu. Aydın, Halkbank Genel Müdürülüğü’nün İstanbul’a Ataşehir’de yeni kurulacak finans merkezine taşınması konusunda gelinen son aşamayı da anlattı. “Biz Ataşehir’deki arsayı aldık. Orada ufak tefek imar sorunları çözülürse burada inşaat faaliyetlerine başlayacağız” diyen Aydın şöyle devametti: “Zaten bizimhalen işlerimizin yüzde 65’i İstanbul’da yüzde 35’i Ankara’da. Biliyorsunuz 2004 yılında Pamukbank birleşmesiyle onlardan İstanbul’da bir yapı devraldık. Oradaki arkadaşlar ayrılmasın diye de bunları Ankara’ya taşımadık. Ancak o günden bu yana banka katlanarak büyüdü, şu an İstanbul’daki mekanlarımız bize yetmiyor.” BİZ SIRTIMIZI HİÇ KAMUYA DAYAMADIK Bankanın KOBİ’lere destek veren asıl misyonundan uzaklaşmadan, bir özel sektör bankası gibi yönetildiğini söyleyen Aydın, “Biz kamuya hiç sırtımızı dayamadık. Öyle olsa ben neden eleman alımlarında Anadolu Üniversitesi ile işbirliği yapayım. Banka içerisindeki maaş skalalarını özel sektör bankaları gibi belirleyeyim” dedi. GAZETE HABERTÜRK