Yazdır

Şimdi satış değil “al” ya da “tut” dönemi

Tarih: 13 Kasım 2009 - 22:58

Beklentilere paralel gelen üçüncü çeyrek bilançolarının borsadaki yansıması “sınırlı tepki” şeklinde oluyor. Borsacılar, endeksin 51 binlerden 45 bin 800’lere kadar gerilemesini alım için fırsat olarak görüyor. Bazı hisselerinse tutulması öneriliyor...

HİSSE senetleri borsada işlem gören şirketlerin yaklaşık üçte biri yılın üçüncü çeyreğine yönelik bilançolarını borsaya bildirdi. 13 Kasım’da bilançoların tamamı açıklanmış olacak. Borsacılara göre, bilançolar aşağı yukarı beklentilere paralel geliyor. Beklentilerin fiyatlara büyük ölçüde yansıdığını düşünen uzmanlar, borsadaki durgunluğu bilançoların sürpriz yapmamasına ve tepkinin sınırlı kalmasına bağlıyor. İMKB-100 endeksinin 51 binlerden 45 bin 800’lere kadar gerilemesi, yeni alım düşünenler için fırsat olarak yorumlanıyor. Satış içinse geç kalındığı düşünülüyor. Bu yüzden de genel olarak birçok hisse için “tut” önerisi yapılıyor. Tabii hisse bazında özel durumlar söz konusu olabilir. Uzmanlara göre, makro ekonomide bir düzelme ya da IMF’yle anlaşma konusunda olumlu bir gelişme yaşanmadığı sürece borsadaki yatay seyir şimdilik devam edecek. Faiz indiriminin sonuna gelinmesi ve yeni teşvik paketleri olmaması nedeniyle bilanço performanslarındaki düşüşün sürmesi de güçlü bir olasılık olarak görülüyor. İşte borsanın önde gelen uzmanları, bu veriler ışığında ve şimdiye kadar açıklanan bilançolardan yola çıkarak gündemdeki hisseleri mercek altına aldılar... Adem ÖZEN / Eti Yatırım Araştırma Müdürü AKBANK, 2010’DA BU KARLILIĞI KORUYAMAZ * Akbank: Banka üçüncü çeyrekte 677 milyon, 9 aylık dönemde ise 2 milyar 23 milyon TL net kar açıkladı. Biz 674 milyon TL üçüncü çeyrek karı bekliyorduk. Piyasanın genel beklentisi ise biraz daha düşüktü. Bankanın karlılığındaki artışın ana sebebi, düşen faiz oranlarının menkul değerlerden alınan faiz gelirlerini artırmasından kaynaklanıyor. Net faiz gelirinin faiz gelirleri içindeki payı ilk yarıya göre 4.2 puan artarak yüzde 51.8’e yükseldi. Bu oran, geçen yılın 9 aylık döneminde yüzde 37.7’ye gerilemişti. Faiz oranlarındaki düşüşe bağlı olarak 2009 yılı karını 2.5 milyar TL’nin üzerine yükseltmesini bekliyoruz. Ancak Akbank’ın 2010 yılında faizlerdeki artış beklentisi nedeniyle bu yüksek karlılığı koruyamayacağını düşünüyoruz. Ve 9.10 TL (18 milyar dolar) hedef fiyatla yüzde 11 yükseliş potansiyeli bekliyoruz. Hisse için “tut” tavsiyesinde bulunuyoruz. * Arçelik: Global krize rağmen mart ayında başlatılan KDV-ÖTV indirimlerinin eylül ayı sonuna kadar uzatılması ve mevsimselliğin etkisiyle şirketin üçüncü çeyrek cirosu 2008’in aynı dönemine göre çok fazla değişmeyerek 1.75 milyar TL oldu. Şirketin 9 aylı cirosu ise 4.8 milyar TL. Satışların maliyetinin kontrol altına alınması, Arçelik’in üçüncü çeyrek brüt karının 628 milyon TL’ye, 9 aylık brüt karının ise 1.54 milyar TL’ye yükselmesini sağladı. Benzer şekilde şirketin faaliyet kar marjları üçüncü çeyrekte yüzde 14.9’a, 9 aylık dönemde ise yüzde 13.1’e yükselerek geçen yıla göre karşılaştırmalı üstünlük elde etti. Arçelik, ilk 9 ayda piyasa tahminlerinden daha yüksek (410.4 milyon TL) net kar elde etti. Buna karşılık KDV indiriminin sonlandırılması ve global krizin devam etmesine bağlı olarak tüketici harcamalarının olumsuz etkileneceğini düşünüyoruz. Bu nedenle şirketin son çeyrek performansının zayıf kalacağını öngörüyoruz. Fakat (her ne kadar detaylarını bilmememize rağmen) Sony ile LCD TV üretimine yönelik yurtdışı içerikli anlaşmanın yurtiçi pazarı da kapsayacak şekilde genişletilmesi bu negatifliği bir miktar dengeleyebilir. 2.36 milyar dolar hedef piyasa değeri, 5.25 TL hedef fiyat ve yüzde 24 yükseliş potansiyeli belirlediğimiz Arçelik için tavsiyemiz “al” yönünde. * Mardin Çimento: TÇMB (Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği) verilerine göre, 2009’un ilk 7 aylık döneminde 2008’nin aynı dönemine kıyasla Türkiye genelinde yurtiçi satışlar yüzde 9.6 azaldı, ihracat yüzde 31.5 arttı, toplam satışlarsa yüzde 0.9 azaldı. Mardin Çimento’nun faaliyet gösterdiği bölgede ise iç satışlar yüzde 11.7, ihracat yüzde 26.3, toplam satışlar da yüzde 17.7 arttı. Yine aynı verilere göre, Mardin Çimento’nun Türkiye genelinde yurtiçi satışlardaki pazar payı yüzde 2.60, bölgesinde ise yüzde 26 oldu. Şirketin faaliyet gösterdiği bölgenin global ekonomiye entegrasyonunun az olması, krizin bu bölgede daha az hissedilmesi ve bu kapsamda Mardin Çimento’nun cirosunun düşmemesini sağladı. Hatta ilk 9 ayda şirketin cirosu 2008 yılı aynı dönemine göre yüzde 21.5 artışla 187.7 milyon TL’ye, faaliyet kar marjı ve faaliyet karı da sırasıyla yüzde 41’e ve 77 milyon TL’ye yükseldi. Benzer şekilde net kar marjı ve net kar da sırasıyla yüzde 39.9 ve 74.8 milyon TL’ye çıktı. Mardin Çimento’nun bulunduğu konumuyla önümüzdeki dönemlerde de bu yüksek karlılığını sürdüreceğini düşünüyoruz. Global krizi göz önünde bulundurarak, 481 milyon dolar hedef piyasa değeri ve 8.00 TL hedef fiyatla yüzde 10 yükseliş potansiyeli taşıyan hisse için “tut” tavsiyesinde bulunuyoruz. * Tofaş Oto: Vergi indirimlerinin olumlu etkilediği sektörlerden otomotivde, Tofaş Oto’nun 9 aylık sonuçlarının piyasa beklentilerinin üzerinde (bizim tahminlerimize ise yakın) gerçekleştiğini gördük. Bu kapsamda, şirketin üçüncü çeyrek ve 9 aylık faaliyet kar marjı, net kar marjı, faaliyet karı ve net karı, 2008 yılının benzer dönemlerinin üzerinde gerçekleşti. Tofaş’ın üçüncü çeyrek cirosu 2008 yılına göre yüzde 17.8 artarken, 9 aylık bazda yüzde 6.2 gerilemeyle 3.65 milyar TL oldu. Bu düşüşe rağmen, söz konusu dönemde alınan kriz tedbirleri şirketin faaliyet kar marjının yüzde 5.6’dan 6.1’e yükselmesini sağladı. 221 milyon TL faaliyet karına karşılık net kar 167 milyon TL’den 227 milyon TL’ye yükseldi. Normal şartlarda KDV indiriminin sona ermesinin şirket gelirlerine 2010 yılı için olumsuz etki yaratması bekleniyor. Ancak yeni Doblo modelinin katkısı, global konjonktürdeki iyileşmenin düşüreceği risksiz faiz oranı ve çalışma sermayesi ihtiyacı sayesinde Tofaş’a nispeten daha olumlu bakıyoruz. Uygun seviyelerden uzun vadeli “al” tavsiyesinde bulunuyoruz. Hisse için hedef piyasa değerimiz 1.6 milyar dolar. Yükseliş potansiyeli ise yüzde 28. Yunus KAYA / Gedik Yatırım Araştırma Uzmanı BAK AMBALAJ’IN ALTIN YILI * Vestel Beyaz Eşya: ÖTV indirimlerinden en çok fayda sağlayan şirketlerden biri. Vestel Beyaz, ikinci çeyrekteki başarılı performansını üçüncü çeyrekte de devam ettirdi. Söz konusu dönemde satışlarını geçen yılın yüzde 3 üzerine çıkaran şirket, asıl başarıyı ÖTV indirimlerinde fiyatlarını fazla indirmeyip faaliyet karlılığını artırarak sağladı. 2008’in üçüncü çeyreğinde yüzde 4, 2009’un ilk yarısında da yüzde 12 olan esas faaliyet kar marjı üçüncü çeyrekte yüzde 15.5 oldu. Böylece Vestel Beyaz, ilk 9 ayda 172 milyon TL FAVÖK elde ederek tarihinin en yüksek rakamına ulaştı. ÖTV indirimlerinin üçüncü çeyrek sonunda bitmesiyle dördüncü çeyrekte satış ve karlılıkta azalma olacaktır. Bu yüzden yılbaşından beri borsaya göre yüzde 40 daha iyi performans sergileyen hissede satışların artmasını bekleyebiliriz. Nitekim hisse 3.40’tan 2.60’a geriledi. Bu nedenle yeni alım önermiyoruz. * Brisa: İlk çeyrekte faaliyetlerinden zarar eden şirketin satışlarında son çeyreklerde düşüş gözükmüyor. İkinci çeyrekte FAVÖK marjını yüzde 9'a çıkaran Brisa, üçüncü çeyrekte yüzde 22’yle yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Böylece 2008’in üçüncü çeyreğindeki yüzde 18'i de geçti. Şirket ilk çeyrekteki 18 milyon TL zararın ardından ikinci çeyrekte 10.4 milyon, üçüncü çeyrekte de 24.4 milyon TL kar açıkladı. Son 1 ayda borsaya göre yüzde 20 kötü performans gösteren ve defter değerinden işlem gören hisse için orta ve uzun vadeli alım önerilebilir. * Bak Ambalaj: Kriz yılı Bak Ambalaj tarihine “altın yıl” olarak yazılacak. Şirket, 2006 yılındaki başarılı performansını da aşmak üzere. İlk 9 ayda esas faaliyet kar marjı yüzde 11.4’e ulaştı. Cirodaki artış sayesinde net kar 9 ayda yüzde 245 yükselişle 8 milyon TL’ye ulaştı. Likit yapısıyla dikkat çeken şirket, 45 milyon TL piyasa değeri, 6 F/K ve 0.8 PD/DD oranlarıyla işlem görüyor. Hisse için orta ve uzun vadeli alım önerilebilir. Baki ATILAL / Turkish Yatırım Araştırma Müdürü ANADOLU HAYAT VE PETKİM ALINABİLİR * Anadolu Hayat Emeklilik: 2009’un ilk 9 ayında karını geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 105 artışla 62.2 milyon, aktif büyüklüğünü de yüzde 34.2 artışla 4 milyar 281 milyon TL’ye ulaştırdı. Hayat sigortasında yılın ikinci çeyreğinde kaydedilen 2.4 milyon TL net zarar da üçüncü çeyrekte 1.4 milyon TL kara dönüştü. Karın beklentiler üzerinde gelmesi, hem yüksek yatırım gelirleri hem de hayat bölümünün yeniden kara geçmesini sağladı. Temettü ve diğer gelirler de karı destekledi. Şirket pazar payını artırırken hayat ve emeklilik segmentlerinde beklentilerimizin üzerinde gelir etti. 4.40 olan hedef fiyatımızın geçen haftalarda kırılmasından sonra tavsiye değişikliğine gittik. Hedef değerimizi yüzde 7 artışla 4.71’e çıkardık. Mevcut seviyelerden yeniden alım yönünde tavsiyede bulunuyoruz. * Petkim: Şirket için üçüncü çeyrekte 23 milyon TL kar bekliyorduk. Piyasa beklentisi ise 19 milyon TL’ydi. Petkim, 24.5 milyon TL net karla hem bizim hem de piyasa beklentisinin üzerine çıktı. Şirketin 2009 ilk 9 aylık karı da 64.5 milyon TL’ye ulaştı. Pektim, geçen yılın aynı döneminde 53 milyon TL zarar açıklamıştı. Hem ciro hem de brüt kar beklentilerin altında kalmasına karşılık operasyonel giderlerdeki azalma net karın beklentiler üzerinde gelmesini sağladı. Petkim’in FAVÖK değeri de bizim 50 milyon, piyasanın 55 milyon olan beklentisin altında kalıp 43 milyon TL seviyesinde geldi. Şirket, 2008 sonundaki 1 milyon TL’lik net borç pozisyonunu da eylül sonu itibariyle 99 milyon TL net nakde çevirdi. Petkim için 8.85 TL olan hedef fiyatımızı ve alım yönündeki tavsiyemizi koruyoruz. * Otokar: Beklentilerimize paralel olarak üçüncü çeyrekte 7.9 milyon TL net kar açıkladı. Yılın ilk 9 ayındaki karını, hem savunma sanayii araçlarının toplam satış hacmindeki payının artması hem de finansman giderlerindeki gerilemeyle 19.9 milyon TL’ye çıkardı. Şirketin satış hacminin çeyrek bazlı yüzde 19 artması gelirlere yüzde 39 artış olarak yansıdı ve 116 milyon TL’ye yükseltti. Bunda yüksek kar marjlı savunma sanayii ve arazi araçlarının etkisi yüksek. Yılın ilk 9 aylık döneminde 316 milyon TL’ye yükselen cironun 121 milyon TL’lik kısmı ihracattan sağlandı. Savunma sanayiine yönelik araç satışının artması, FAVÖK marjının da yılın ikinci çeyreğindeki yüzde 7.4’ten üçüncü çeyrekte yüzde 10.6’ya ulaşmasını sağladı. ÖTV indirimleriyle binek araç satışlarında görülen ciddi toparlanma ticari araç talebinde görülemedi. Bu durum şirketin toplam ticari araç satışlarında yüzde 56 daralmaya neden oldu. Ticari araç segmentindeki olumsuz durumun 2010 birinci çeyreği sonuna kadar devam etmesini bekliyoruz. Otokar, AB otobüs pazarındaki ciddi hedeflerini yakalamak için Avrupa’da bir şirket kurmayı planlıyor. 2009 yılı ihracatının geçen yıla göre yüzde 10 artış göstermesini bekliyoruz. Savunma sanayiine yönelik yılın son çeyreğinde yapılacak teslimatlar, 2008 yılında katıldığı 1.411 adetlik yurtiçi askeri araç ihalesinin 2009 sonuna kadar sonuçlanacak olması ve yeni alınacak yüksek kar marjına sahip savunma sanayii ihaleleri şirkete yönelik olumlu beklentilerimizi artırıyor. Hisse için belirlediğimiz 17.10 TL hedef piyasa değeri ve alım yönündeki tavsiyemiz geçerliliğini koruyor. * Halkbank: Yılın üçüncü çeyreğinde beklentilerin üzerinde 420 milyon TL net kar açıkladı. Böylece ilk 9 aylık karı da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 33 artışla 1 milyar 208 milyon TL’ye yükseldi. Bu, kredi portföyündeki yüzde 7.5 artış, yüzde 5.7 net faiz marjı ve net faiz gelirlerindeki yüzde 2 artış ile pahalı mevduatın azaltılması ve fonlama maliyetindeki rahatlamadan kaynaklanıyor. Kredi portföyü de üçüncü çeyrekte yüzde 2 olan sektör ortalamasının üzerinde artarak 30.2 milyar TL’ye ulaştı. Bankanın toplam mevduatı, rekabetçilikten uzaklaşılarak bankalararası piyasadan borçlanmayla maliyetler kontrol edilince önceki çeyrekteki gibi 40.9 milyar TL’de kaldı. Sonuç olarak bankanın kredi/mevduat oranı ilk yarıdaki yüzde 69’dan 9 aylık dönemde yüzde 74’e yükseldi. Üçüncü çeyrekte kredilerdeki yüzde 7.5 artışa karşılık ikinci çeyrekte yüzde 5.1 olan takipteki kredi oranı yüzde 5’e geriledi. Komisyon gelirinde ise yüzde 3 gerileme oldu. Sermaye piyasasından elde edilen karlar ile net faiz gelirlerindeki artış ise toplam bankacılık gelirinin 968 milyon TL ile geçen yılın yüzde 50 üzerinde gerçekleşmesini sağladı. Halkbank’ın MB’nin faiz indiriminden faydalanmaya devam ederek fonlama maliyetlerini düşürmesi de spread’ını güçlendirdi. Yüzde 33’e çıkan sermaye verimliliğinin yanı sıra sermaye yeterlilik oranı da 40 baz puan artışla yüzde 15.1’e yükseldi. Halkbank için belirlediğimiz 11.20 TL hedef piyasa değeri ve “alım” yönündeki tavsiyemizi koruyoruz. * Anadolu Sigorta: 2009/9 dönemi için açıkladığı 47.1 milyon TL net kar, bizim 54 milyon TL’lik tahminimizin ve 2008’in aynı dönemine ait rakamın yüzde 51 gerisinde kaldı. Marmara Bölgesi’ndeki seller nedeniyle 11 milyon TL net tazminat ödediğini açıklayan şirketin mali tabloları olumsuz etkilendi. İlk 9 aylık dönemde açıklanan 47 milyon TL’lik kar, 2009’un tamamı için bizim beklentimiz olan 68 milyon TL ve piyasa beklentisi olan 73 milyon TL’nin gerçekleşme olasılığını azalttı. Anadolu Sigorta, üçüncü çeyrekte ikinci çeyreğe paralel olarak teknik bölüme 36.8 milyon TL yatırım geliri kaydetti. Düzeltilmiş teknik zarar ise yaklaşık 28 milyon TL oldu. Prim üretimi ikinci çeyreğe oranla yüzde 17 gerileyerek 257 milyon TL’ye düştü. Hasar karşılıklarındaki artış da bir diğer olumsuz gösterge oldu. Hisse için belirlediğimiz 1.52 TL hedef fiyatı, kar beklentilerimizin altında kaldığı için aşağı yönlü revize edebiliriz. Dolayısıyla tavsiyemizi “tut” olarak devam ettiriyoruz. İDİL TARAKLI -para dergisi
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/simdi-satis-degil-al-ya-da-tut-donemi/264374