Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, kamu bankalarına seslenerek, "Kamu bankaları niye duruyor, niye sağa sola para dağıtmıyorlar? O kadar sermayeleri, likiditeleri var" şeklindeki tuzaklara düşmemeleri için uyarıda bulundu. Bankalarda tamamen ticari temellere göre kararların alındığını, matematiği tutmayan, ticari mantığı olmayan işlem olamayacağını belirten Babacan, "Ekonomik realite neyi gerektiriyorsa onu yapacağız. Aksi halde bunun bedelini gelecek nesiller ödeyecektir" diye konuştu. Babacan, Türkiye'deki finansal sistemin sağlam yapısının krize karşı ülke ekonomisinin dayanıklılığını artırdığını söyledi. Active Academy'nin düzenlediği ve dün başlayan krizden sonra yeni finansal mimari konusunun ele alındığı "7. Uluslararası Finans Zirvesi"nin açılışında konuşan Babacan 1990'lı yıllarda kamu bankalarının sürekli sermaye ve likidite açığı olduğunu vurgulayarak "Bugün ise kamu bankaları sektörün ortalamasından daha düşük takipteki alacaklara sahip. Beklersiniz, bu bankalar siyasi direktiflerle sağa sola kredi dağıtır, sonra da zarar eder. Bu dönemde eğer kamu bankalarının takipteki alacak rakamı sektör ortalamasına göre düşükse, bu, Türkiye'deki ekonomi anlayışının nereden nereye geldiğinin en önemli kanıtlarından biridir" dedi. Bugün alınan bazı kararların geçici dönemler olumlu sonuçlar verebileceğini ancak 3,5 ya da 10 yıl sonrasına ciddi külfetler getirebileceğini belirten Babacan, "'Bugünü kurtaralım da bugün rahatlayalım da gelecekte ne olursa olsun'. Biz 7 yıl boyunca asla ve asla böyle bir mantaliteye sahip olmadık. Ekonomi yönetiminde kararlar alırken, Türkiye'nin geleceğinin sorumluluğunu da üzerimizde hissettik. Popülist olmayan, sorumluluk sahibi ekonomi yönetimi bunu gerektirir" dedi. Bütün dengeler değişecek Toplantıda konuşan Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı ve İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince ise krizden kaynaklı toz dumanın ortadan kalktığında dünyada birçok şeyin dengesinin, sıralamasının değişmiş olacağını ifade etti. Sadece gelişmiş ülkeler değil, gelişmekte olan ülkeler arasındaki sıralamaların, dengelerin de değişeceğini belirten Özince "Biz ülkemizin, ekonomimizin rekabet gücünü, mutlaka bu paradigma değişikliği tamamen oturduktan sonra bize yakışır, ihtiyaçlarımıza cevap verebilir bir konuma yönlendirmek durumundayız. Bunu şimdiden hedeflemek durumundayız" dedi. Bu yapılmazsa Türkiye'nin gelişmekte olan ülkeler ligindeki konumunun gerileyebileceğini söyleyen Özince Türkiye ekonomisinin daraldığı bir dönemde gelişen ve dünya ekonomisindeki rolü büyüyen G20 üyesi birçok gelişmekte olan ülke de olduğunu dile getirdi. Türkiye ekonomisine bir güç motoru olacak mali sektörü büyütme çabalarına hız vermek gerektiğini de ifade eden Özince, krizin bu konuda bir durgunluk yarattığını söyledi. ZİRAAT BANKASI 1250 KİŞİ ALACAK Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, 2010'da 1250 kişiyi işe alacaklarını söyledi. Çağlar son 3 yılda 6000 yeni istihdam sağladıklarını 2009'da da 2.500 yeni eleman aldıklarını belirtti. BANKACILAR REEL SEKTÖRE YÖNELECEK 7. Uluslararası Finans Zirvesi'nde konuşan Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar "Biz bankacılar bu sefer reel sektör bilançolarına yükleneceğiz ve Türk ekonomisi 2001'den bu yana yaşadığı büyümeyi yaşayacaktır diye bekliyoruz" dedi. Merkez Bankası'nın faiz indirimlerinin artık piyasalar tarafından takip edilmediğini belirten Çağlar, "Bu nedenle artık Merkez Bankası faiz indirimleri kredi fiyatlarına yansımayacak" dedi. Yıl sonuna doğru bankaların rekabeti artırmaya başlayacaklarını belirten Çağlar, mevduatları büyütmek için yarışa girileceğini söyledi. Bankacılık sektörünün 2010'da mutlaka büyüme yakalayacağını belirten Çağlar, "Bankacılık sektörü 2001 de tüketici kredilerine yönelmişti. Reel sektör açısından bilançolar düzelmeye başlayınca bu alana da yükleneceğiz. Faizlerin düşmesiyle bilançolardaki bozulma düzelmeye başladı. Haziran ve eylül bilançolarında önceki dönemlerdeki hasarın atlatıldığını görüyoruz" dedi. TÜRKİYE İÇİN ÖNCELİK MALİ KURALLAR OLMALI Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau, "Türkiye'den gelecek genç insanlar Avrupalı'nın yaşlı nüfusunun emekli maaşlarını ödeyecekler" dedi. Türkiye'nin 2011'de mali kurallar geliştirmesi gerektiğine dikkat çeken Zachau, "İkinci öncelik ise istihdam artırıcı politikalar olacak" dedi. Ekonomik krizde toparlanmanın yavaş ve eşitsiz olacağını belirten Zachau, Türkiye açısından sürdürülebilir makro ekonomi ve istihdama odaklanan güçlü politikaların önemli olduğunu söyledi. Zachau olağanüstü kamu müdahalesinin artık yavaş yavaş çözülmeye başlaması gerektiğini söyleyerek küresel talebin de yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirtti. Türkiye için iki sorun var Zachau, dünya ekonomileri için toparlanmanın sürdürülebilir büyümeye dönüşüp dönüşmeyeceği ve işsizliğe çare olup olmayacağının önemli olduğunu vurguladı. Zachau, "Türkiye sistematik bir risk yaşamadı ama önünde iki sorun var. Toparlanma direnç altına alınmış değil ve büyüme bir süre alçak gönüllü olacak. Makro ekonomik politikaların devam hayati önemde" diye konuştu. Küresel krizde işsizlikten en çok genç insanların etkilendiğini belirten Zachau, Türkiye'nin genç nüfusunun Avrupalılar için bir değer olduğunu söyledi. ELİF BATU YENER - REFERANS