Bayrak, Ramada Otel'de düzenlediği basın toplantısında, ''aşiretin eski lideri'' olan babası Hasan Bayrak'ın, 12 Eylül 1980 öncesinde 800 bin adet Osmanlı altını ve çok değerli ziynet eşyaları ile bazı belge ve el yazması kitapları, İsviçre'deki bir bankanın kasasına bıraktığını söyledi. Bayrak, bu mal varlığından, babasının vasiyeti nedeniyle 2005 yılı Ağustos ayında haberdar olduğunu belirterek, ''Bu tarihten sonra mal varlığını alabilmek için mücadele ettim. 630 milyon dolar değerindeki Osmanlı altınları ile değerli ziynet eşyası tarafımıza teslim edilmemektedir. Hakkımız olan mal varlığımız banka tarafından gasp edilmektedir'' diye konuştu. Sait Ali Bayrak, altın ve ziynet eşyalarının önce kendilerine verilmek istenmediğini, ardından paranın alınabilmesinin yaklaşık 15 yıl sürebileceğini, ancak parayı İsviçre'de kullanmak isterse kendisine daha erken verilebileceğinin söylendiğini iddia etti. Maliye Bakanlığı ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumuna (BDDK) başvurduğunu ifade eden Bayrak, şunları söyledi: ''Konuyla devletin de ilgilenmesini istiyorum. Resmi başvuruyu yaptık. Tüm gelişmeleri yakından takip ediyorlar. Hükümetin çıkardığı varlık yasası da bizim için önemli bir aşama oldu. Bu sayede biz de bu yasayı kullanarak bu girişimi yaptık. Eskiden olsa böyle bir girişimi dillendirmeye bile cesaret edemezdik. Para ailemin birikimi olmasına rağmen farklı düşünceler olabilirdi. Banka, paranın Türkiye veya başka bir ülkeye gitmesini istemiyor. Ancak servetimizi Türkiye'ye getirerek kendi ekonomimize katkıda bulunmayı arzu ediyoruz.''