Ogliengo, UniCredit Grubu tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen ''Uluslararası Proje ve Altyapı Finansmanı Konferansı''nda, son iki yıldır yaşanan gelişmelerin olağanüstü olduğunu ve krizin bankacılık sektörüne çalkantı getirdiğini belirterek, ''Böyle bir krizi daha önce hiçbirimiz görmemiştik'' dedi. Özellikle yatırım bankalarının iş modellerinin ciddi anlamda sorgulandığını dile getiren Ogliengo, bu günlerde ise pek çok göstergenin önemli piyasalarda bir istikrara işaret ettiğini söyledi. Borsaların, geçen yıla kıyasla yüzde 50'nin üzerinde artış gösterdiğini, Türkiye'de ise bu artışın daha fazla olduğunu vurgulayan Ogliengo, şunları kaydetti: ''Pek çok kişi için mali krizin aşıldığı düşünülse de ben burada biraz çekinceliyim. Bankaların güvenini biraz daha artırmamız lazım. Yüksek kaliteli ürünlerle ve hizmetlerle müşterilerimize yaklaşmalıyız. Biz, herhangi bir yardım almadan krizi yaşadık ve 22 ana piyasada faaliyet gösteriyoruz. Türkiye de bu ana piyasalardan birisi. Türkiye bizim için diğer kıtalara açılan bir kapı. Ayrıca kendi ekonomisi de büyüme vadediyor. Türkiye ekonomisinde yılın ikinci çeyreğinden itibaren olumlu sinyaller almaya başladık. Bu yıl GSYİH'da küçülme yaşandı, sanayi üretimindeki küçülme ilerledi ama tüketici inancı, Türk Hükümetinin verdiği teşvikler sayesinde olumlu bir gelişme gösterdi. Türkiye'de GSYİH'nın bu yılın sonunda yüzde 5,2 küçülme olacağını, ancak sonrasında bir 'U' şeklinde toparlanma modeliyle 2010 yılında yüzde 3,2 2011 yılında da yüzde 4,5 büyüme bekliyoruz. GSYİH'nın bu şekilde yavaş yavaş yukarı çıkacağını, istihdamın artmasını ve kamu dengelerinin daha iyi olmasını bekliyoruz.'' Ogliengo, Türkiye'deki bankacılık sektörünün diğer ülkelerle karşılaştırıldığında likidite ve sermaye açısından halen sağlam olduğunu belirterek, Türk bankalarının bilançolarında toksik varlıkların olmadığını ve geri dönmeyen kredilerin de azaldığını ifade etti. -''2010 YILINDA DA KENDİMİZİ İYİ BİR NOKTADA GÖRÜYORUM''- Proje finansmanı yapan kuruluşların ekonomik krizden önemli ölçüde etkilendiğini, ancak UniCredit'in kendisini iyi pozisyonlayarak yaptığı işbirlikleri ve uluslararası ağlarıyla ana piyasalarındaki müşterilerine hizmet vermeye devam edebildiğini bildirdi. Ogliengo, geçen yılın çok zorlu olduğunu, buna rağmen 5 milyar doları aşkın işleme imza attıklarını belirterek, şöyle konuştu: ''UniCredit, proje finansmanı konusunda 2004 yılından bu yana Türkiye'de bir numara olmuştur. 2010 yılında da kendimizi iyi bir noktada görüyorum. UniCredit Grubu, Türkiye'de birçok projeye imza attı. Avrasya Karayolu Boğaz Geçiş Tüneli Projesi'nin finansman yapılandırma hizmetleri işlerini de kazandık. 2008 yılı UniCredit için zor bir yıl oldu ama yine de üç önemli anlaşma gerçekleştirdik. Coğrafi pozisyonu nedeniyle Türkiye ve komşu ülkeleri, Avrupa'ya önümüzdeki 10 yılda yeni petrol ve gaz boru hatları koridorlarının temini açısından önemli bir noktada. Bütün bu projeler zorlu piyasa koşulları sırasında ele alınmakta. UniCredit, ispatlanmış proje finansmanında kendini ispatlamaya hazırdır. Hedefimiz, Yapı Kredi ile birlikte Türkiye'de önde gelen finans kuruluşları olmaktır.'' Önümüzdeki beş yıl içerisinde petrol, gaz ve ulaşım altyapı alanlarında yoğunlaşacaklarını belirten Ogliengo, ''Yılda altı milyar dolarlık bir bütçe finansmanı öngörüsü içinde üç değişik proje finansmanı olacak'' dedi. Ogliengo, UniCredit'in UEFA Şampiyonlar Liginin de üç yıl boyunca sponsoru olduğunu da sözlerine ekledi.