Bugün 86’ncı yılını kutladığımız Cumhuriyet, “altın değeri”ne ulaştı. Cumhuriyet’in kurulduğu yıllarda 8.2 lira olan Reşat Altın, TL’den 6 sıfırın atıldığı da göz önüne alındığında bugüne kadar geçen 86 yıllık süreçte 43 milyon 48 bin 700 kat değer kazandı. Bu yüksek değer artışında TL’nin enflasyon nedeniyle uğradığı erozyon kadar altının onsunun dünya piyasalarında bin doları geçmesi etkili oldu. Altının onsu dün bin 38 doları aşarken Reşat Altın serbest piyasada 352 liraya ulaştı. Halen 1923 yılı öncesine ait Reşat Altını ise koleksiyoncular arasında’  400 liranın üzerinde alıcı buluyor. VEKİLLER KRİZDE 12 ALTIN KAYBETTİ 1923 yılında bir Reşat Altın 0.00008 liraydı. Yani bugünkü parayla 8.2 TL idi. O dönemde Atatürk maaşıyla 1765 Reşat Altını alabiliyordu. Reşat Altın’ın bugün 352 TL olduğu göz önüne alınırsa bin 765 altının bugünkü değeri 621 bin lira oluyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise bugün aldığı 18 bin 434 liralık maaşla 52 adet Reşat Altını alabiliyor. Bir başka hesaba göre ise 1920 yılındamilletvekili maaşı ile ayda 17 Reşat Altın alınabilirken 2007 yılında bu miktar 39 Reşat Altın’a çıktı. Ancak aradan geçen 2 yılda altının değer kazanmasına paralel olarak milletvekili maaşı 27 Reşat Altın’a indi. Mucidi eczacı Dr. İbrahim Yatırımcısına 86 yılda 43 milyon kat kazandıran Reşat Altını V. Mehmed Reşat döneminden kalan son Osmanlı altını özelliğini taşıyor. Altının mimarı ise İbrahim Ethem olarak biliniyor. 1913 yılında Darphane’nin kimyagerliğine atanan İbrahim Ethem 10 kişilik ekibi ile maden tahlillerine başladı. Dr. Ethem, Darphane’nin bir köşesine atılmış gümüşlerle altınları ayarlayarak altın lira üretmeye başladı. Ünlü Reşat Altını da böyle ortaya çıktı. Sultan Reşat da Ethem’e bu başarısından dolayı ilk ilaç ruhsatı verdi. İbrahim Ethem 1943 yılında öldüğünde geride 19 ilaç ruhsatı bıraktı. Ekonomi 86 yılda 1300 kat büyüdü Osmanlı Devleti’nden dörtte üçü köylerde yaşayan ve tamamen ilkel koşullarda üretim yapan bir tarım toplumu devralan Türkiye Cumhuriyeti, 86’ncı yaşını doldururken, arada yaşadığı ekonomik kriz dönemlerine rağmen refah düzeyini 1300 kat artırmayı başardı. Türkiye’nin 1923’te 565 milyon dolar olan milli geliri 86 yılda 1311 kat artışla 2008 yılı sonu itibariyle 741.8 milyar dolara, kişi başına milli gelir ise 10 bin 285 dolara ulaştı. Ancak DPT’nin öngörüsüne göre kriz nedeniyle kişi başına düşen milli gelir 2009 yılında 8 bin 456 dolar, 2010 yılında ise 8 bin 821 dolar olacak. STAR