Yazdır

Mali analiz bilmeyen hisse almasın!

Tarih: 27 Ekim 2009 - 15:43

2009 mart ayında başlayan ve tüm dünya borsalarında artık balon oluşturmuş ve de artık geri dönüş sinyalleri veren hisse senetleri fiyatlarının ne derece doğru fiyatlandığını veya fiyatlanması gerektiğini öncelikle temel analiz yöntemi ve bilanço analizi ile anlayabiliriz.

Temel analizde hisse senedinin değerini belirleyen;ekonominin durumu,sektörel bilgiler,bilanço ve gelir tabloları analizleri,üretim,kar,ciro,büyüme rasyoları,gelecekteki büyüme hedefleri gibi özellikler analiz edilip,hisse senedinin değeri belirlenir.Saptanan bu değerle,hisse senedinin borsadaki değeri karşılaştırılıp sonuca ulaşılır.Temel analizde analistin uzman oluşu ve subjektif değerlendirmeleri(tecrübelerine göre)başarı anahtarıdır.Temel analizde ekonominin,sektörün ve firmanın durumu ön planda olup şu göstergeler iyi irdelenmelidir;GSMH,KBHG,faiz oranları,dış ticaret,kamu harcamaları,işsizlik,enflasyon,yatırımlar,para,maliye politikaları,ödemeler dengesi,bütçe uygulamaları v.b.Bilanço analize hazır hale getirilirken,bir çok hesap ayıklanarak gerçek gelir tablosu ve bilanço verilerine bakarak rasyo ve diğer analiz metotları uygulanmak zorundadır.Sistematik olmayan risk kaynaklarından finansal kaldıraç oranı çok önemlidir.Bir şirkete sabit yük getiren finansal kaynakları;borçlar ile imtiyazlı hisse senedi ihracı ile sağlanan kaynaklardır.Yıllık faiz giderlerini imtiyazlı hisse senedine ödenen kar payını (C) ile açıklarsak Fin.Kaldıraç=FAVÖK(faiz,vergi öncesi kar)/FAVÖK-C ,bu durumda borç alarak şirketler hem karlarını,hem de zararlarını arttırabilir de.Bu durum gelirlerden ödenecek kısmın sabit olmasından kaynaklanır. Finansal riskin ölçülmesinde şu oranlar da dikkate alınır.CARİ ORAN,LİKİDİTE ORANI,BORÇLANMA ORANI,AKTİF KARLILIĞI,FAİZ KAZANDIRMA ORANI,BORÇLANMA MALİYET ORANI,STOK DEVİR HIZI,ÖZVARLIK DEVİR HIZI V.B...Global ekonomik krizden geçen şirketlerde Cari Oran=%100-150 civarında olmalıdır.Likidite Oranı da %50'nin üzerinde olması iyidir.%100 ve üzeri borçlanma oranı ile çalışılması talep veya dış ve iç konjonktürdeki değişikliklerde şirketin iflasına yol açabilir.Yavaş satılan stoklar nedeniyle düşen stok devir hızı kısa süreli borç ödeme gücünü zayıflatır.Satışlardaki düşme karlılığı ve özvarlık devir hızını düşürüp artan ve ödenemeyen borçlarla birlikte şirketi zor durumda bırakabilir.Tüm karlılık oranları analizinde de özellikle gelir tablosu kalemleri doğru incelenip sonuca gidilmelidir. Görüldüğü gibi yukarda yazdıklarım bilanço analizlerinin sadece bir bölümüdür.Daha pek çok faktörlerin incelenmesiyle şirketlerin durumu ortaya çıkar.Global krizden geçilmekte ve bir çok şirket ve finans kuruluşu dünyada iflas etmiş ve milyonlarca hissedarları da servetlerini kaybetmiştir.Eğer bilanço analizine değil de piyasadaki dedikodularla borsada yatırım yapılırsa her türlü spekülatif ve de manüplatif duyumlarla çok değerli tasarruflar kaybedilebilir ve Türkiye'de de borsanın açıldığı 1986 yılından beri de yüzbinlerce yatırımcı iflas eden şirketlerde servetlerini kaybetmişlerdir. Borsalar aslında fon arz ve talebilin karşılaştığı,tasarruflar yoluyla şirketlerin özvarlıklarının kuvvetlendirerek iş hacimlerini arttırdıkları yerler olmaldır ve şirketler spk ve imkb tarafından çok iyi denetlenmelidir.Özetle;manavdan bir karpuz alırken bile yoklama yapan vatandaşlarımızın borsada temel analiz yapmadan,bilanço analizi bilmeden yanlış,spekülatif duyumlarla hisse senedine yatırım yapmaları büyük zararlar getirmektedir.Nitekim 2000 yılı başlarında 2 milyonu geçen yatırımcı sayısı hala 2009'da yani 10 sene sonra dahi 2 milyon civarında ise ne dediğim anlaşılabilir.Elbette herkesin bilanço analiz uzmanı olması gerekmez ancak hisse senedi alırken aracı kurum raporları ile imkb'nin verileri ve spk açıklamaları koordineli olarak incelenmeli sonra fiyat analizi yapıp şirketin bilanço analiz verilerinin şirket hisse fiyatına yansıyıp yansımadığına da bakılmalı,eğer fiyata yansımışsa(veriler iyi ise) o hisse her türlü al önerisine rağmen(şişirme yapılıyordur muhtemeklen)alınmamalıdır.Çünkü iyi gelecek veriyi aylar öncesinden tahmin edip alıp taşıyanların karları realize edecekleri de bilinmelidir.Buna karşın bilanço ve diğer veri analizlerinde kötü çıkan ve çıkacak şirket hisseleri neden acaba çok yükseliyor ben de gidip alayım dediğinizde(bilanço analizinden anlamayan kişiler) bu kez bazı kurnazların da hedefi olup tasarruflarınızı kaybedebilirsiniz.Öyleyse ölçü bence şu olmalı 29 yıllık banka ve imkb iş tecrübelerime göre;Öncelikle iyi bilanço verilerine sahip ve gelecek yıllarda da ciro ve kar hedeflerini tutturabilecek şirket hisselerini borsaların zirve yaptıkları zaman değil,düştüğü ve genel bir olumsuzluk zamanlarında(tıpkı mart 2009 da borsa 22.500 endekste olduğu ginbi)kademeli alıp beklemek ve iyimserliğin her türlü ölçünün üzerine çıktığı (son bir ayda olduğu gibi)iyi prim sağlandığında da satıp karları cebe koyup yeni fırsatlar çıkana dek sabırla beklemek doğal düşünce olabilir.Nitekim Abd'de borsalar realizasyona başlamış ve dalgalanmalar bu ay sonuna doğru artmaya başlamış olup,gelecek yıl eğer Fed faiz'leri yükseltecekse(bu arada bir israil-iran savaşı çekincesini de unutmayalım)yükselen emtia ve özellikle petrol fiyatlarının enflasyonları arttırıp şirket karlarını 2010'da azaltacaksa tüm dünya borsalarında bu günlerde oluşmuş balon fiyatların söneceğini de öngörüp yeni bir streteji uygulamak,nakit ağırlıklı kalıp,portföylerde, yükselecek faizlerin zirve noktalarını iyi görüp hem gelecekteki yüksek faizlerden ve muhtemelen gelmekte olan kar realizasyonları sonrası iyice düşmüş ise belirlenen iyi geleceği olan bilançolu şirket hisselerine düşmüş(düştüğünde)fiyatlardan uzun vadeye yayılarak bir portföy oluşturmak(ben bu süreyi ocak-mart arası tahmin ediyorum)bence doğru yöntem olabilir.Elbette herkes kendi bilgi ve tecrübeleri doürultusunda karar verecektir ama benim de 29 yıllık finans tecrübelerimin öngürüleri bunlardır. NEHİR ER MALİ ANALİST,BROKER
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/mali-analiz-bilmeyen-hisse-almasin/263571