EBRD, Türkiyeye 400 milyon Euro yatıracak
Tarih: 24 Ekim 2009 - 22:21
EBRD Başkan Yardımcısı Varel Freeman, 2010 için hedefledikleri rakamı 400 milyon Euro olarak açıkladı.
EBRD, Türkiyeye 2010da 400 milyon Euro yatıracak
Bu yıl Türkiyeye 150 milyon Euro yatırım hedefleyen Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), krize rağmen bu miktarı aşacak gibi görünüyor. Yılın tamamında 200 milyon Euroyu bulacak altı projeyi hayata geçireceklerini söyleyen EBRD Başkan Yardımcısı Varel Freeman, 2010 için hedefledikleri rakamı 400 milyon Euro olarak açıkladı.
Mine Zeybekoğulları / Ekonomist
Türkiye, 18 yıldır Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasının (EBRD-European Bank For Reconstruction and Development) hissedarı olmasına rağmen ancak geçen yıl sonunda bankanın yatırım yaptığı ülkeler arasına katıldı. Geçmişte Türk şirketlerinin yurt dışı yatırımlarına krediler veya hisse alımı yoluyla toplam 1 milyar Euronun üzerinde finansman sağlayan EBRD, Türkiyeye yatırım kararının ilk yılında koyduğu 150 milyon Euro hedefini aşacak. 2009 yılını üç yeni projeye kaynak sağlayarak yaklaşık 200 milyon Euro yatırımla tamamlamayı öngördüklerini aktaran EBRD Başkan Yardımcısı Varel Freeman, 2010 için bu rakamın 400 milyon Euro olarak belirlendiği bilgisini verdi.
Verdikleri krediler ve finansman desteği yoluyla ciddi yatırımcıları ekonomiye kazandırdıklarını söyleyen Freeman, bankanın Türkiyedeki faaliyetleri ve yatırım hedeflerine ilişkin sorularımızı yanıtladı.
Ekonomist: EBRD geçmişte de Türk şirketlerine krediler ve ortaklık yoluyla yatırımlar yaptı. Toplam şirket sayısı ve yatırım miktarı nedir?
Varel Freeman: Türkiye, EBRDnin kurulduğu 1991 yılından beri bankanın hissedarı. Şimdiye kadar 20den fazla Türk şirketiyle EBRDnin faaliyette olduğu Rusya, Kazakistan, Özbekistan, Romanya, Moldova, Ukrayna gibi ülkelerde birlikte çalışıldı. Bu sürede, Türk şirketlerinin denizaşırı ülkelerdeki yatırımlarına EBRDnin sağladığı toplam finans desteği de 1 milyar Euronun üzerinde. Türk yatırımcılar ile EBRD arasındaki bu ilişkinin gelecek yıllarda güçlenerek devam etmesini bekliyoruz. Geçen sene sonunda banka hissedarlarının Türkiyeye yatırım kararı almasıyla birlikte, bu ülkedeki portföyümüzü geliştirmeye başladık. Şu an İstanbulda tam donanımlı bir ofisimiz var.
EBRDnin Türkiyeye yatırım kararı alması, tam da global krizin başladığı zamana denk geldi. Bunun önemi nedir?
Freeman: Banka hissedarlarının yatırım kararı, Orta ve Doğu Avrupa global ekonomik krizin etkilerini tümüyle hissetmeye başladığı anda geldi. Ama bizim Türkiyeye yatırım kararımız, bu krizin bir sonucu değildi. Türkiyedeki pazar ekonomisinin güçlenmesine katkıda bulunabileceğimiz ve Türkiyede iyi yatırım fırsatları olduğu için bu kararı aldık. Nitekim, EBRD yıl sonu itibariyle Türkiyeye normalde planladığından daha fazla yatırım yapmış olacak.
2009 yılı için 150 milyon Euroluk bir yatırım öngörülmüştü. Şu an hangi seviyeye ulaşıldı ve belirlenen miktarın ne kadar aşılacağını tahmin ediyorsunuz?
Freeman: Şu anda ilk belirlenen miktara çok yaklaşmış durumdayız. Yıl sonuna kadar tamamlanmasını öngördüğümüz anlaşmalarla birlikte bu miktarı aşacağız. 2009un tamamında toplam değeri 200 milyon Euroyu bulacak altı projeyi hayata geçirmiş olmayı hedefliyoruz.
Daha önce 2010 yılı için belirlenen yatırım hedefi de 300 milyon Euro olarak açıklanmıştı. Burada bir değişiklik var mı?
Freeman: 2009-2010 yılları için toplam yatırım miktarı, 500-600 milyon Euro aralığında belirlendi. Bugünkü plan, gelecek yıl için 400 milyon Euro civarında bir yatırım yapılması şeklinde. Dolayısıyla iki yıllık toplam yatırım 600 milyon Euroyu bulacaktır.
Bankacılık sektöründe ilk anlaşmayı Denizbankla yaptınız. EBRDnin bankalar için iyi bir ortak olacağını söyleyebilir misiniz? Ağırlıklı olarak şirketlere mi yatırım yapacaksınız yoksa bankalar yoluyla kredi kullandırmayı mı tercih edeceksiniz?
Freeman: Kesinlikle Türkiyede daha çok bankayla çalışacağız ve EBRD kuşkusuz güvenilir bir ortak olacak. Şu an diğer bankalarla görüşme halindeyiz. Türkiye, EBRD için çok önemli bir ülke. Uzun vadeli finansman temini için ülke ekonomisinin daha fazla imkana ihtiyacı var ve bu finansmanın bir kısmını sağlamak için çok sayıda kuruluşla işbirliği yapmayı umut ediyoruz.
Ancak finans sektörüyle olan etkinliklerimiz, bütünün sadece bir parçası olacak. Örneğin elektrik, enerji verimliliği, altyapı ve diğer projelerde özel şirketler ve belediyelerle çalışacağız. Ayrıca, Türk şirketlerinin diğer ülkelerdeki yatırımlarını da destekleyeceğiz.
Türkiyede hangi alan ve sektörlerde yatırım ve kredi desteği öne çıkacak?
Freeman: Küçük işletmelerin gelişimini, özellikle de ana metropoller dışında kalan bölgelerdeki küçük işletmeleri desteklemek, EBRD için kesinlikle bir öncelik. Son olarak Denizbankla yaptığımız kredi anlaşmasında da, kırsal alanlarda özellikle uzun dönemli finansman olanağına erişimi hala çok zor olan şirketlere bu kaynağın ulaştırılması önemli bir unsurdu. Rüzgar santraline yaptığımız yatırım da, başka bir önceliğimize örnek teşkil ediyor, o da yenilenebilir enerji. Bu anlamda yatırım ve kredi önceliklerimiz enerji verimliliği, tarım ve altyapı alanlarını kapsayacak.
Sizce Türkiye nasıl bir kriz sınavı verdi?
Freeman: İyi yönetilen bankacılık sistemine rağmen, global kriz Türkiye ekonomisini, başta büyük sanayi ülkeleriyle olan ticari bağlantıları olmak üzere, kötü etkiledi. Sanayi üretimindeki düşüş, Ağustos 2008de başladı ve özellikle tekstil ve otomotiv sektörlerindeki üretim kayıplarının liderliğinde 2009un ilk çeyreğinde bu düşüş hızlandı. EBRD, yatırım yaptığı ülke ekonomilerine ilişkin tahminlerini yakında açıklayacak. Ancak bir toparlanma eğilimi başlamış olsa da, diğer pek çok ülke gibi Türkiye de yavaş büyüme dönemiyle karşı karşıya kalabilir.
Krizin etkileri de düşünüldüğünde, Türkiyenin kriz öncesi yıllardaki gibi yatırım çekmeye devam edebileceğini düşünüyor musunuz?
Freeman: Uzun dönemli bakıldığında, bu ülkede çok büyük bir yatırım potansiyeli olduğuna hiç şüphe yok. Daha önce söylediğim gibi, özellikle büyük şehir merkezlerinin dışında iş geliştirme ihtiyacı sürüyor. Ayrıca altyapı yatırımlarında olduğu gibi, enerji ve enerji verimliliği alanında henüz açığa çıkmamış çok sayıda talep var. Dolayısıyla, Türkiye uzun dönemde yatırımlar için iyi ve çekici bir destinasyon olacak.
KUTU
Ciddi yatırımcıların ekonomiye katılmalarına yardım ediyoruz
Freeman, bir şirkete ya da projeye yatırım yaparken veya kredi verirken gözettikleri kurallar ve öncelikler konusunda ise şunları belirtiyor:
İlk olarak; yapılan her yatırımın pazar ekonomisinin gelişimini ve ekonomik reformları destekler nitelikte oluyor. Bu, söz konusu sektöre daha fazla rekabet getirilmesine, şirket yönetimlerinin geliştirilerek daha fazla şeffaf ve diğer uzun dönemli yatırımcılar için daha çekici hale gelinmesine yardım şeklinde olabiliyor. Bu aynı zamanda, çevre ve sosyal standartları yükselten yatırımlar vasıtasıyla, sürdürülebilir kalkınmanın desteklenmesi anlamına geliyor. İş ortaklarımızı seçerken, yüksek standartlarımız olduğunu ve dürüstlüğe, doğru bilgiye önem verdiğimizi de çok açıkça ortaya koyuyoruz. Ve bu yolla da, ciddi yatırımcıların ekonomiye dahil olmasına yardım ediyoruz.
İkinci olarak; yatırımların ekonomik olarak bir değer yaratması gerekiyor. EBRD gelecek yatırımlarını, geçmişte gerek hisse alımı gerek kredi yoluyla yaptığı yatırımlardan elde ettiği karlar üzerinden finanse ediyor. Dolayısıyla EBRD, ortaklarını daha başarılı olmaları için desteklerken sadece ekonomiye bir katkı sağlamıyor, aynı zamanda gelecekteki işleri için kendine yol hazırlıyor.
Üçüncü olarak; EBRD ticari sektörü kapsam dışı bırakmıyor. Şirketlere finansman sağlanması noktasında özel sektörün isteksiz ya da yetersiz olması durumunda da kaynak sağlanıyor. Tabii ki bu rolümüz, bölgeye yönelik ticari finansmanın ortadan kaybolduğu geçen yıl boyunca daha da önemli hale geldi. EBRD, bu esnada alternatif kaynakların yokluğunu kompanse etmek için finansman miktarını arttırma yoluna gitti.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/ebrd-turkiyeye-400-milyon-euro-yatiracak/263438