9.8'lik işsizlik oranı son 26 yıldaki en yüksek oran olarak dikkat çeken Abd'de bilindiği gibi Obama sonrasında 1.3 trilyon dolar para basıldı ve 1.7 trilyon dolar bütçe açığı var ki bu da gsmh'nın %12.5 i gibi çok yüksek bir oranına tekebül ediyor.Bazı uzmanlar Fed eğer likiditeyi çekme sinyali verir veya İsrail her zaman dillendirdiği İran'ın nükleer tesislerine 2 ay içinde bir saldırı yaparsa tüm dünya borsalarında büyük bir düşüş gelebilir yani ikinci büyük çöküş dalgasına hazır olmak gerekiyor şeklinde sürekli uyarılar yapıyor.Bizde ise kasım sonrasında enflasyonun yükselmesi beklenebilir.Şöyle ki yeni bütçe öngörümünde önemli zamlar planlanmakta ve başta şimdiden benzine yapılan yüksek zammın etkisinin tüm sektörlere ek zamlar olarak yansıması veya karların azalması beklenebilir.Ayrıca hane halkının kredi kartlarında aşırı borçlu olmaları(bankaların takipteki alacakları ise 19 milyar lirayı geçti),zorunlu tüketilenlerdeki fiyat artışları kasım ve sonrasında,halen 80 dolarlara yükselen petrol fiyatlarının kış dönem extra olası artışını da katarsak yükselen enflasyon olarak karşımıza çıkacaktır ki bu da bono ve banka faizlerinin yükselmesini,kurlarda bu güne göre reel bir artışı da zorlayacaktır. Bu arada 4 temmuzda Abd başkan yardımcısı Bidden "eğer israil ,iran'ın nükleer tesislerine saldırması halinda engel olmayacağız"şeklinde basına yansıyan beyanatı sonrası İsrail'in bazı açıklamalarını da dikkate alırsak böyle bir saldırının ve olası iran'ın karşı bir saldırısının petrol ve genel ekonomik dünya verlerinde tam anlamıyla büyük bir çöküşe sebeb olması da öngörülen tehlikeler arasında sayılabilir.Şöyle ki eğer bu tür bir saldırı olası beklenen global iyileşme 2010 ve sonrasında yaşanması halinde krizden muhtemelen çıkmış dünyaya büyük ekonomik hasar verebilir.Öyleyse böyle bir saldırının zamanlaması henüz tam iyileşme yokken yani daha abd ve dünyada kriz devam ederken yaşanması ihtimali daha akla yakın olasılık olabilir ki bazı uzmanlar basındaki haberlere göre aralık-ocak aylarını bu konuda risk tarihi olarak görmekteler.Elbette bunu kimse tam anlamıyla bilemez ancak finans piyasalarında oynayanlar için bu risk devam etmektedir. İmkb nisan başından bu yana 20.500' lerden 51.000'lere yabancı alımlarla gelecekteki olası iyileşmeyi(nisan başında gelecekte iyi gelişme yorumları vardı ancak bu haziran sonrası abd ekonomik verileri olumsuza dönmeden önceki tahminler idi ancak şu anda gelen veriler gelecekteki iyileşmeyi pek olumluya çevirmiş gibi görünmüyor piyasa yorumcularınca) çok fazla satın alması(dış piyasalar da da bu durum vardır) buna karşın reel sektör şirket bilanço karlarının genelde olumsuz gelmeyi sürdürmesi ve özellikle %20 faizlerle bankalarca alınmış (geçen yılda alınmış)tahvilleden sağlanan karların(%8'lere inen faizler nedeniyle)artık faizlerde geriye gidecek marj kalmaması , 3.çeyrek ve sonrası banka karlarının hızının gerileme beklentileri imkb'de özellikle bankalarda ağırlığı olan yabancıların satışa geçmelerini gerektirebilileceğinden ,neredeyse nisan-ekim arası %200 üzeri prim yapan özellikle banka hisselerinden uzak durulması ve karları düşmesi beklenen aşırı borçlarla krize giren ve halen zorlanan birçok reel sektör şirket hisselerinde de çok dikkatli olunması manüplatif ve spekülatif fiyat hareketlerinin yatırımcıları gelecekte büyük zararlarla hisse taşıtabilmesi gerçekleri de dikkatle izlenmelidir. Bazı aracı kurumların beklenti ve hedef fiyat analizleri en son bankalarda hedef fiyatlara neredeyse ulaşıldığını yansıtmaktadır.Endeks 30'a dahil bazı holding ve büyük şirketlerin de fiyatları da 20.500 endekse göre hedef fiyatlara geldiğinden kasım ayı ve sonrası olası riskler de dikkate alındığında yabancı portföylerinin alıcıyı gördükleri ölçüde karlarını realize edebileceklerini de dikkatle izlenmeli bence. NEHİR ER MALİ ANALİST,BROKER