GEÇEN hafta İstanbul’da düzenlenen IMF-Dünya Bankası yıllık toplantıları öncesinde başlayan ve toplantılar esnasında devam eden IMF’yle stand-by anlaşması spekülasyonları İMKB’de yeni bir alım dalgası başlattı. Özellikle yabancı kurumlardan İMKB’ye oldukça yüklü tutarlarda para girişi oldu. Bu para girişiyle birlikte yeni bir yükseliş dalgası başlatan İMKB’de yılın yeni zirveleri de kaçınılmaz oldu. Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan’ın ekim ayının hemen başında, 6-7 Ekim toplantıları bitene kadar gerek hükümet gerekse IMF tarafından stand-by konusunda yorum yapılmayacağını açıklaması, IMF spekülasyonlarının bir süreliğine askıya alınması ihtimalini artırmıştı. Ancak bu açıklamadan sadece 2 gün sonra Başbakan Erdoğan’ın “6-7 Ekim toplantıları öncesinde bu konuda bir sürpriz olabilir” şeklindeki açıklaması ve ardından ABD’de bir gazeteye verdiği demeçte anlaşma yapılmasından yana olduğunu ve Gelir İdaresi konusunda IMF’yle anlaştıklarını açıklaması yurtiçi piyasalarda bayram havası yaşanmasını sağladı. Aslında son 17 aylık dönemde tam 6 kez “IMF anlaşması oldu” coşkusu yaşandı. Ancak İMKB’deki son coşku diğerlerinden biraz daha farklıydı. Çünkü bu defa IMF anlaşmasında nihai kararı verecek olan kişi yani Başbakan anlaşma konusundaki niyetini açıkça ortaya koydu. Daha sonra hükümet tarafından yalanlansa da anlaşmadan sağlanacak kaynağın 45-50 milyar dolar civarında olabileceği haberleri de alımları artmasında rol oynadı. Gelinen son noktada Ali Babacan, “Görüşmelerin başlama tarihi net değil. IMF’yle görüşmelerin zamanlama ve ihtimali konusunda sinyal vermek istemem” dese de piyasalarda anlaşma beklentisi artık zirve yapmış durumda ve bu durum hükümet tarafından net bir biçimde anlaşmadan vazgeçildiği açıklaması gelene kadar devam edecek gibi. Merkez Bankası’ndan IMF konusunun artık bir an önce netleşmesi yönünde uyarıların gelmesi de bu sürecin sonlanmasının yakın olduğu izlenimini doğuruyor. GERİ ÇEKİLMELER SINIRLI KALIR İMKB’de mart ayından beri direnç seviyeleri, endeksin sadece bir süreliğine dinlendiği ve güç topladığı yerler oldu. Global piyasalardaki likidite neredeyse bütün borsalara akarken, toparlanmada öncülük etme ihtimalleri daha yüksek görülen gelişmekte olan piyasalara ilgi daha yüksek oldu. Geçen hafta da İMKB özelinde de gördük ki, özellikle bir hikayesi olan piyasalara bu likidite oluk oluk akmaya devam ediyor. Başta bankalar olmak üzere birçok hisseye yeni alıcıların gelmesi ve alımların boyutunun oldukça yüksek rakamlarda olması, İMKB’de yükseliş potansiyelini devam ettiriyor. Bu alımların oldukça büyük bir kısmının yabancı yatırımcılar tarafından gerçekleşmesi, yerli yatırımcıların ise daha temkinli olması dikkat çeken başka bir gelişme oldu. TABLO 1 Yabancıların en çok para girişi yaptığı hisseler Hisse Para girişi (TL) ISCTR 92.760.300 GARAN 79.717.310 HALKB 48.855.200 AKBNK 36.525.980 YKBNK 34.386.110 VAKBN 27.123.140 TKFEN 22.475.300 KOZAA 18.251.540 TTKOM 13.918.010 TCELL 12.446.800 TEBNK 11.560.530 ASYAB 8.942.079 TAVHL 8.925.740 SISE 8.547.352 ISGYO 6.916.315 HURGZ 6.605.016 AKGRT 5.825.796 ECILC 5.690.293 Tabloda, işlem hacimleriyle de dikkat çeken yabancı kurumların 5-8 Ekim tarihleri arasında İMKB’de 5 milyon TL üzerinde net para girişi sağladıkları hisseler görülüyor. Tablodakilerin yarıya yakınının banka hisseleri olması elbette tesadüf değil. Bu hisselerin seçilmesinin nedeni, işlem hacimlerinin yüksek ve likiditelerinin fazla olması. Bu nedenle IMF anlaşması ya da başka bir beklentinin doğduğu durumlarda yatırımcıların, macera aramak yerine bu tür hisselere yönelmeleri daha faydalı olabilir. Elbette para giriş çıkışı tek başına bir gösterge değil. Ancak oldukça önemli bir gösterge olduğu da unutulmamalı. TABLO 2 Yabancıların en çok para çıkışı yaptığı hisseler Hisse Para çıkışı (TL) KCHOL -26.386.710 ENKAI -20.508.720 TOASO -12.744.260 PETKM -4.717.796 AEFES -4.525.731 TUPRS -3.139.746 EREGL -1.927.869 BIMAS -1.720.442 PTOFS -1.154.047 Not: Tablolardaki yabancı kurumlar BGC Partners, Citi Menkul, Credit Suisse, Deutsche Sec, EFG İstanbul, Merrill Lynch ve Unicredit’i temsil etmektedir. Bu işlemlerin tamamı yabancı kişi ve kurumlar tarafından gerçekleştirilmemiş olabileceği gibi, sadece bu kurumlar tüm yabancı işlemlerini de kapsamamaktadır. Ancak yine de önemli bir gösterge olacağını düşündüğümüz için bu tabloyu hazırladık. Tablodaki verileri güvenilir olduğunu düşündüğümüz bir veri sağlayıcısından temin ettik. **************** Tablo 2’de ise bahsettiğimiz yabancı kurumların yine 5-8 Ekim tarihleri arasında en fazla para çıkışı yaptıkları (1 milyon TL üzeri) hisseler görülüyor. Bu hisselerden Koç Holding, Tüpraş ve Tofaş Otomobil Fabrikaları’ndaki para çıkışında, geçen hafta bir gazetenin “Vergi incelemesinde sıra Koç’ta” haberinin etkili olmuş olabileceğini düşünüyoruz. Bu haberin ne kadar doğru olduğunu henüz bilmiyoruz. Fakat haberin borsa koridorlarında oldukça hızlı yayıldığı da bir gerçek. Petrol Ofisi’ndeki para çıkışında ise Doğan Grubu hakkında devam eden vergi cezası süreci etkili oluyor. Bu hisselerin fiyatları önümüzdeki günlerde, bu konudaki spekülasyonlar doğrultusunda dalgalı bir görüntü oluşturabilir. Yukarıda da değindiğimiz gibi para giriş çıkışı tek başına bir gösterge değil. Ancak yükselişin ve düşüşün önemli sinyallerinden birini oluşturduğu unutulmamalı. İMKB’nin geneline baktığımızda da para girişi devam ettiği sürece yeni zirveler görme ihtimali hiç de düşük değil. İMKB’de birkaç gün üst üste önemli para çıkışları görmediğimiz sürece, her geri çekilmenin yeni bir alım fırsatı yaratmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Önümüzdeki günlerde IMF anlaşmasına dair gelecek olumlu haberler ve/veya ABD’de üçüncü çeyrek bilanço sezonunun iyi geçmesi İMKB’de yeni zirveleri gündeme getirebilir. Böyle bir süreç yaşanması durumunda bankalar yine lokomotif olmaya devam edecektir. Bankalar dışında da likiditesi yüksek, yabancı yatırımcının da ilgisini çektiği anlaşılan Tablo 1’deki hisseler ön plana çıkabilir. Bankalar bu sayımızın kapak konusu olduğu için, burada diğer hisselerden teknik olarak ön plana çıkanlardan bazılarına daha yakından bakmanın faydalı olabileceğini düşündük... TEKFEN HOLDİNG Kritik dirençleri zorlayan Tekfen’de para girişinin devam etmesi durumunda 4.50-4.60 aralığındaki direncin aşılması yükselen trendin ivmesini artırabilir. Bu direncin aşılmasıyla birlikte yapılacak alımlarda 5.00 ve üzerinde 5.60-5.70 seviyeleri hedeflenebilir. Yapılacak alımlarda 4.44 altında stop loss yapılarak zararlar kesilmelidir. TURKCELL Global piyasalarla birlikte içeride de mart ayında başlayan toparlanmaya geç tepki veren Türkcell’de temmuz aynının sonundan itibaren hızlı bir çıkış yaşanmaya başladı. Son çıkışla birlikte 10.30 civarında bulunan önemli direnç seviyelerinden birini daha aşan Turkcell’de yeniden bu seviyenin altına sarkılmadığı sürece alımların devam etmesi beklenebilir. Özellikle 11.00 civarında bulunan direncin aşılması kısa vadede 12 ve üzerinde daha önceki tarihi zirve olan 12.60 seviyelerine doğru bir hareketin başlamasına daha neden olabilir. Yukarıda da değindiğimiz gibi, yapılacak alımlarda 10.30 seviyesinin altında olası zararlar kesilmelidir. TAV HAVALİMANLARI HOLDİNG Halka arzından kısa bir süre global krizle yüzleşmek zorunda kalan TAV’ın hisseleri, zirve seviyesinin yaklaşık beşte birine geriledikten sonra 2009’un hemen başlarında toparlanmaya başladı. Gördüğü dip seviyelere göre yüzde yüzün üzerinde prim yapmış olmasına karşılık hala halka arz fiyatının yaklaşık yarısından işlem görüyor. Ekonomik toparlanmanın devamıyla birlikte hava trafiğinde de artış yaşanacak olması, TAV’ın önümüzdeki dönem için prim beklentisini artırıyor. Ayrıca düşen faiz oranları da TAV’ın yüksek tutarlı finansman giderlerinde azalma sağlayacaktır. Teknik olarak ana düşüş trendine gelen fiyatların 4.34 üzerindeki kapanışı yeni bir yükseliş dalgası başlatabilir. Bu seviyenin aşılması durumunda yapılacak alımlarda ilk olarak 4.60 ve üzerinde 5,00 seviyeleri hedeflenebilir. Alım yaptıktan sonra olası geri çekilmelerde 4.20’nin altında doğacak zararlar kesilmelidir. ŞİŞE CAM Şişe Cam’da son dönemdeki çıkışın yüksek işlem hacimleriyle de desteklenmesi oldukça olumlu bir gelişme. Kriz sürecindeki tüm düşüşün yüzde 50’sinin de bulunduğu ve daha önce fiyatların aşmakta zorlandığı 1.70-1.74 aralığı yeni bir yükseliş hareketinin önündeki en büyük engel. Alım yapmak için fiyatların bu seviyeyi aşması beklenmeli. 1.74’ün üzerinde yapılacak alımlarda kısa vadede 1.84, biraz daha orta vadede 1.96 seviyesi kar realizasyonu için değerlendirilebilir. Yapılacak alımlar sonrası yaşanacak olası gerilemelerde 1.68’in altındaki kapanışlarda stop loss yapılmalıdır. AKSİGORTA Aksigorta’da 5.72’deki kritik direnç seviyesi (tüm düşüşün yüzde 61.8’i) geçen hafta birkaç defa test edilmesine karşılık bu seviyenin üzerinde kapanış gerçekleşmemiş olması alım için bir süre beklenmesi gerektiğini işaret ediyor. Fakat önümüzdeki günlerde para girişiyle birlikte bu seviyenin üzerinde kapanış olacağının anlaşılması durumunda alım denenebilir. Yapılacak alımlarda kısa vadeli hedef 6.00, orta vadeli hedefse 6.50 olarak belirlenebilir. Yapılacak alımlar sonrası yaşanacak gerilemelerde stop loss seviyesi olarak 5.40 alınabilir. ÜZEYİR DOĞAN - PARA DERGİSİ