Türkiye ile IMF arasında yaklaşık 1.5 yıldır devam eden stand-by görüşmelerinde son viraja girilirken, ekonomi yönetimi anlaşmanın yapılmaması ihtimalini dikkate alarak, B planını hazırladı. IMF’siz programın kaynakları ise, özelleştirmeden elde edilecek gelirler, faiz giderlerinin azalmasından sağlanacak kaynak, Varlık Barışı’ndan yurda girecek olan varlıklar, TMSF’den aktarılacak gelirlerden oluşuyor. BÜTÇEDEN ÖNCE CEVAP GELİR Geçtiğimiz hafta İstanbul’da yapılan IMF ve Dünya Bankası’nın toplantılarının ardından gözler, IMF ile yapılacak stand-by anlaşmasına çevrildi. Orta Vadeli Program’ı ve Mali Plan’ı IMF’ye sunan ekonomi yönetimi, teknik heyetin programla ilgili görüşlerini bekliyor. IMF teknik heyeti, Türkiye’nin önüne yeni talepler koyarsa, IMF’siz program uygulamaya konulacak. Eğer IMF teknik heyeti programı onaylar ve bazı ufak değişiklikler talep ederse, programa ince ayar yapılarak IMF’li program hayata geçirilecek. Ekonomi kaynakları, IMF teknik heyetinin üç yıllık ekonomik programla ilgili görüşlerini, 2010 yılı bütçe tasarısı Meclis’e sunulmadan bildireceğini tahmin ediyor. Bütçe tasarısı ise, 17 Ekim tarihinde Meclis’e sunulacak. Bu nedenle bu hafta içinde IMF’den bir cevap gelmesi bekleniyor. GİZLİ KAYNAKLAR RAHATLATIR Türk işi Orta Vadeli Program’ı hazırlayan ekonomi yönetimi, IMF ile anlaşma imzalanmaması olasılığına karşı da her türlü hazırlığını yaptı. Ekonomide B planı olarak nitelendirilen hazırlıklar çerçevesinde, her türlü test yapılarak, vergi dışındaki kaynaklar gözden geçirildi. Yapılan çalışmalarda, Türk ekonomisinin IMF olmadan da, 2010 yılında Avrupa ülkelerinden daha yüksek büyümeyi yakalayabileceği görüldü. Özellikle geçtiğimiz hafta yapılan borçlanma ihalelerine gelen yüksek taleple birlikte borçlanma faizlerinin düşmesi, faiz giderlerini azaltacağı tahmin ediliyor. Yine, küresel krizle birlikte askıya alınan özelleştirmeler hızlandırılacak. Sadece daha önce yapılan özelleştirmelerden gelecek yıl 5.1 milyar liralık kaynak sağlanacak. HÜSEYİN ÖZAY STAR ANKARA