Konut kredilerinde artış hızlı olmayabilir (2)
Tarih: 08 Ekim 2009 - 16:57
Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt, geçmişte banka alanın karlı çıktığını ve ne alırsa prim yaptığını, şu anda ise öyle bir durum olmadığı için daha sağlıklı, dikkatli ve stratejik anlamı olan birleşme ve satın almalar görüleceğini belirterek, ''Maceralara girmek yerine daha aklı başında...
AA'ya konuşan Akkurt, bazı haber ajanslarına yaptığı açıklamada, Türkiye ekonomisinin diğer ekonomilere göre bir nebze daha iyi olmasına ve bankacılık sektörünün güçlü yapısına işaret ederek, Türkiye'nin şu anda çözmesi gereken en önemli konulardan birinin ülke reytingi olduğunu söyledi.
Türk bankacılık sektörünün çok iyi bir yerde olduğunu vurgulayan Akkurt, ''Muhafazakar gitmiştik. Sektör, muhafazakarlığın bedelini, 2008 krizini daha az hasarla atlatarak karşılamıştır'' diye konuştu.
IMF-Dünya Bankası yıllık toplantıları sırasında, ''satır aralarında zamanında Türkiye'ye gelip yatırım yapsaydık daha iyi olurdu'' diyen kuruluşların olduğunu anlatan Akkurt, ''Bu krizle birlikte bir gerçek daha ortaya çıkmıştır ki, biz Akbank olarak bunu zamanında yakalamıştık... Başka bir ülkeye gidip, başka bir hukuk ortamında şube ağı kurup perakende bankacılık yapmak çok zor. Bu, gün geçtikçe daha da zorlaşıyor. Onun yerine bu işler, bundan sonra stratejik işbirlikleri çerçevesinde gidecekmiş gibi görünüyor'' şeklinde konuştu.
-BİRLEŞME VE SATIN ALMALAR...-
Akbank Genel Müdürü Akkurt, önümüzdeki dönemlerde bankacılık sektöründe birleşme ve satın almalar olabileceğine, ancak eskisi gibi hızlı olmayacağına dikkati çekerek, ''Eskiden banka alan karlı çıkıyordu, ne alırsan prim yapıyordu. Şimdi öyle bir durum olmadığı için daha dikkatli, daha sağlıklı, daha stratejik anlamı olan birleşme ve satın almalar olacaktır. Maceralara girmek yerine, daha aklı başında işbirlikleriyle işleri geliştirmeye çalışacaklardır'' değerlendirmesi yaptı.
Türkiye'de şu anda birleşme ve satın alma kıvamında banka olup olmadığı sorusuna ise Akkurt, ''Her zaman için vardır. Yeter ki alıcılar almaya, satıcılar satmaya niyetli olsun, yeterli ortam oluşsun'' yanıtını verdi.
Türkiye'de bankacılık sektörünün risk konusunda çok bilgili olduğuna işaret eden Akkurt, krizlerin herkesi daha temkinli olmaya ittiğini söyledi.
Akkurt, ''Benim önüme de toksik asetlerden yüzlercesi geldi. Yapmadık. Dolayısıyla olmadığı için değil, yapmadıkları için Türk bankaları krizden çok etkilenmedi. Toksik asetlerin altı çok karışık. Ne olduğunu bilmiyoruz. Türk bankaları olarak bilmediğimiz işin içine girmek istemedik. Olayın nereye gideceğini bilmediğin zaman çok büyük kayıplar olabiliyor'' şeklinde konuştu.
-''IMF İLE ANLAŞMA OLURSA FAİZ İNDİRİMİ DAHA FAZLA OLABİLİR''-
Bankacılık sektörünün krize dayanıklı olmasında, gayrimenkul konusunda fazla hareket edemiyor olmasının katkısı olduğunu ifade eden Akkurt, faizler düştükçe bankaların Hazine bonosu ve kredilerden kar elde ettiğini, bunun da çok doğal olduğunu söyledi.
Ziya Akkurt, Merkez Bankası'nın şu andaki 7,25 düzeyindeki faizinin 75 ile 100 puan daha düşürülmesini beklediklerini, IMF ile anlaşma olması halinde düşüşün biraz daha fazla olabileceğini kaydetti.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin'in, ''2010 yılı Merkez Bankası'nın faiz indirimlerinin yarattığı rahat dönemin sona ermesiyle birlikte bankalarımızın gerçek durumlarını test edeceğimiz bir yıl olacaktır'' sözünün hatırlatılması üzerine de, gerçekten de 2010 yılının bir test yılı olacağını belirten Akkurt, ''Türk bankaları için 2009 karamsar, belirsiz bir yıldı. Ancak 2010, daha berrak, öngörülebilir bir yıl... Ancak Türk bankaları zorlanacak veya zora düşecek diye çok fazla beklememek lazım'' dedi.
IMF ile olası bir anlaşmanın sektöre etkilerine ilişkin ise Akkurt, bir anlaşmanın yapılması durumunda borçlanma maliyetinin düşeceğini, piyasaya daha fazla likidite gireceği için kredi talebinin artacağını söyledi.
Yurt dışından Türkiye'ye güven artacağından dolayı ülke reytinginin değişmesine önayak olacağını ifade eden Akkurt, ''IMF anlaşması olmazsa ne olur?'' sorusuna ise ''Piyasa, aslında IMF olmaması üzerine kurulmuştur. Her türlü hesap ona göre yapılmıştır. IMF olursa güzel, tatlı bir sürpriz olacaktır'' yanıtını verdi.
-''UZUN VADELİ KONUT KREDİLERİNDE FAİZ 1'İN ALTINA İNEBİLİR''-
Akbank Genel Müdürü Akkurt, sektörde en kritik konulardan birinin kredi hacmini büyütmek olduğunun altını çizerek, ''Bu, anahtar ürün... Orası açıldığı zaman sistem kendi kendini büyütme moduna girecektir. Şimdi onun sinyalini alıyoruz'' diye konuştu.
Özellikle 2001 öncesinde KOBİ'lerin çok ihmal edildiğini, son dönemlerde ise baz düşük olduğu için yüksek sıçramalardan dolayı bu işletmelerin çok fazla öne çıktığını anlatan Akkurt, bir bankanın hem KOBİ, hem kurumsal bankacılık, hem de bireysel kredi alanlarında büyümek zorunda olduğunu söyledi.
Konut kredilerine ilişkin de Akkurt, 10 yıl gibi uzun vadeli kredilerdeki faizin aşağı düşüşünün ekonomide 10 yıldaki gidişata ve bu dönemin nasıl görüleceğine bağlı olduğuna dikkati çekerek, ''Eğer ekonomik gelişmeler, sosyal ve siyasal gelişmeler bunu teyit edecek doğrultuda olursa, faiz 1'in altına iner. Ancak yarın öbür gün 1'e çok yakın rakamlar telaffuz edilmeye başlanabilir'' diye konuştu.
Akkurt, konut kredilerinin ''patlamasında'' faiz düşüşünün tek başına etkili olmadığını, yatırımcıların beklentisi ve risk alma iştahları, borç ödeyebilme kapasiteleri ile ekonomik gereksinimin daha önde olacağını ifade etti.
Türkiye'de şu anda konut kredilerinin ortalama vadesinin 6 yıl civarında olduğuna değinen Akkurt, ''Zaten çok uzun vadeli taleplere pek rastlamadım. Türk milleti bu konuda çok muhafazakar. Borcu olan, en kısa zamanda bundan nasıl kurtulurum mantığıyla hareket ediyor. Bu, sisteme çok güven veriyor. Konut kredilerinde problemli kredi rasyosu yüzde 1,5-2 civarında. Krize rağmen bu rakam çok iyi'' dedi.
-''KONUT KREDİLERİNDE HIZLI ARTIŞ GÖRÜLMEYEBİLİR''-
Ziya Akkurt, uzun vadeli konut kredilerinde 2003-2004 yıllarında olduğu gibi hızlı artışların çok yakın zamanda görülmeyebileceğini belirtti.
Bankacılık sektörü olarak BSMV'lerin 2011'den önce indirilmesini beklediklerini dile getiren Akkurt, ülke bütçesini çok da hırpalamamak için belki de zaman içinde vergilerin azaltılarak indirilmesinin söz konusu olabileceğini söyledi. Akkurt, ''Bankacılık sektörü üzerindeki yüklerin azaltılması, eğer İstanbul'un uluslararası finans merkezi olmasını hayal ediyor ve istiyorsak, gerekli birşey'' şeklinde konuştu.
Küresel krize ilişkin de Akkurt, ''Eğer bu kriz, mevcut bilgilerle açıklanıyor ve çözülebiliyor olsaydı yaşanmazdı. Bu nedenle tartışmalar daha süreceğe benziyor'' değerlendirmesi yaptı.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/konut-kredilerinde-artis-hizli-olmayabilir-2/262795