Denizbank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş, dünya ekonomisinin 1930'lardan sonraki en derin krizini geride bırakmaya başladığı ve büyük belirsizliklerle mücadele edildiği bir dönemde, IMF-Dünya Bankası yıllık toplantısının 54 yıl aradan sonra İstanbul'da gerçekleşmesinin önemine dikkati çekti. Dexia ve Denizbank'ın ev sahipliğinde düzenlenen resepsiyonda konuşan Ateş, gelişmiş ülkelerin krize karşı çok radikal önlemler aldıklarını, çok büyük bütçe açıkları ve merkez bankası fonlamaları ile finansal sistemlerine ve reel ekonomilerine destekler verdiklerini belirtti. Bu sayede depresyon tehlikesini savuşturarak ekonomilerini az da olsa yeniden büyütebilmeye başladıklarını anlatan Ateş, şunları söyledi: ''Ama görülen o ki, artık gelişmiş ülkeler tek başlarına küresel ekonomiyi yönlendiremeyecekler. Süratle Çin, Hindistan, Brezilya, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin ön plana çıktığı yeni bir global ekonomik düzene doğru ilerliyoruz. Artık kararlar G3, G7 gibi gelişmiş ülke gruplarında değil Türkiye'miz de dahil gelişmekte olan ülkelerin de yer aldığı G20 toplantılarında alınıyor. Artık karar mekanizması ve dünyanın ekonomik hareketliliği biraz Batıdan Doğuya kaymak üzere. Dünyada en büyük çelik üreticisi artık ABD değil Çin, en çok otomobil ABD'de değil Çin'de satılıyor ve dünyanın en değerli bankası artık ABD'den değil Çin'den çıkıyor. Dünya ekonomisi yeniden sağlıklı bir hızlı ve sürdürülebilir büyüme dinamiğini yakalayacaksa bu gelişmekte olan ülkelerin katkılarıyla olacaktır.'' ''TÜRKİYE'DE ÖZEL BANKACILIKTA ALTINCILIĞA YÜKSELDİK'' Hakan Ateş, sözlerini şöyle tamamladı: ''Denizbank olarak krizlere hiç yabancı değiliz. Bankanın 12 yıllık tarihinde yaşadığımız beş küresel, iki de yerel krizden başarıyla ve her seferinde daha da güçlenerek çıkarken; 1997 yılında 81'inci sıradan başladığımız Türk bankacılık sektöründe, özel bankalar sıralamasında altıncılığa kadar yükseldik. Bilançomuzun 1204 kat büyüyerek 25 milyar liraya çıktığı ve 450 yerli, 12 yabancı şubeye ulaştığımız 12 yıllık bu süreç zarfında, bankamızı 2004 yılında, yine bir kriz ortamında, başarıyla halka açtık ve iki yıl sonra da rekor bir fiyatla hisse devrimizi gerçekleştirerek, Dexia Ailesine katıldık. O günden bu yana da Dexia'nın güçlü desteğiyle büyümeye ve Türkiye'nin dört bir yanındaki müşterilerimize yenilikçi ve kaliteli bankacılık hizmetlerimizi sunmaya devam ediyoruz.''