Uluslararası Finans Enstitüsü’nün (IIF) 2-4 Ekim’de İstanbul’da yapılan yıllık toplantıları çerçevesinde düzenlenen “Bölgesel Finans Merkezi Olarak İstanbul” ve “Gelişen Piyasaların Krizden Sonra Toparlanması ve Önümüzdeki Zorluklar” konularının tartışıldığı yuvarlak masa toplantılarına katılan Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt, Türkiye’nin bölgesindeki ülkelerin toplam Gayrisafi Yurtiçi Hasılası’nın 30 trilyon dolar olduğunu belirterek, İstanbul’un demografik ve jeostratejik avantajını fırsata çevirmesi gerektiğini vurguladı. İstanbul’un finansal bir merkez olarak öneminin giderek arttığını belirten Akkurt, IMF ve Dünya Bankası’nın yıllık toplantılarına ev sahipliği yapıldığını ve İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olacağını anımsattı. İstanbul’un tarihi ve kültürel çeşitliliği ile eşsiz bir şehir olduğunun altını çizen Akkurt, genç, dinamik ve büyük bir nüfusa sahip olan Türkiye’nin demografik avantajını insan sermayesine yoğun yatırım yaparak fırsata çevirmesi gerektiğini kaydetti. Akkurt, İstanbul’un finans merkezi olması için gereken düzenlemeleri şu şekilde özetledi: - Türkiye’de düşük iş yapma maliyeti de İstanbul’a destek olan bir unsur olarak öne çıkıyor. Vergi mevzuatının basitleştirilmesi ve daha şeffaf hale getirilmesi İstanbul’u bölgesel bir finans merkezi olma yolunda destekleyici bir rol oynayacaktır. - Finansal derinlik, uluslararası alanda tanınan bir finans merkezi olmak için önemli bir kriterdir. Türkiye’de finans sektörü geçtiğimiz yıllarda hızlı bir genişleme içerisine girdi, buna rağmen birçok finansal ürünün penetrasyonunun hala düşük olması, sektörün önemli bir büyüme potansiyelinin olduğunun altını çizmektedir. - Türkiye, geçtiğimiz yıllarda, bölgesel bir finans merkezi olmak için önemli bir şart olan yasal çerçeve ve denetim çerçevesi açısından da büyük gelişmeler kaydetmiştir. Bunlara ilave olarak atılabilecek bir başka adım da Türk Ticaret Kanunu’nun revize edilmesi olmalıdır. Türkiye’de önemli eksikliklerden birisi de kayıt dışılığın ekonomideki yüksek oranıdır. Uluslararası yatırımların artırılmasına yardımcı olmak amacıyla, bu sorunun çözümü için çalışılmaya devam edilmesi gerekmektedir. - Bölgesel bir finans merkezi için gerekli diğer bir nokta da şehirde artan işlemler ve trafiği kaldıracak altyapının kurulmasıdır. İnternet erişimi ve veri transfer hızlarının da yükseltilmesi faydalı olacaktır. Akkurt: “Türkiye’deki güçlü bankacılık sektörü avantaj sağlıyor” Akkurt, Türkiye’nin global krizden güçlü çıkacak ülkeler arasında yer alacağını belirterek, “Türkiye’deki güçlü bankacılık sektörü özel sektöre avantaj sağlıyor. Piyasalar toparlandığında Türk şirketleri, krize hazırlıklı giren, sağlam bankacılık sektöründen daha fazla yararlanacak. Türkiye’de orta vadede temel hedef yurtiçi tasarrufların artırılması olmalı” diye konuştu.