Yazdır

Endeks, 50.000’in üstüne göz kırpıyor

Tarih: 01 Ekim 2009 - 19:59

Analistler, her yıl gerçekleşen geleneksel yıl sonu yükselişinin bu kez de yaşanabileceğini ve endeksin 55.000’lere gidebileceğini düşünüyor. Yatırımcılara ise endeksin altında performans sergileyen sanayi hisseleri öneriliyor.

Endeks, 50.000’in üstüne göz kırpıyor İMKB’de yükseliş trendi devam ederken 50.000 hedefine yaklaşıldığı görülüyor. IMF anlaşmasının ekim ayında gerçekleşeceğini satın alan piyasalar, Türkiye ile ilgili not artırımlarını da olumlu algıladı. Analistler, her yıl gerçekleşen geleneksel yıl sonu yükselişinin bu kez de yaşanabileceğini ve endeksin 55.000’lere gidebileceğini düşünüyor. Yatırımcılara ise endeksin altında performans sergileyen sanayi hisseleri öneriliyor. Gözde Yeniova/Talip Yılmaz Ekonomist Dergisi Endekste 44.000 seviyelerine kadar yaşanan düzeltme hareketinin ardından yön yeniden yukarı çevrildi. Önceki sayımızdaki borsa haberinde belirttiğimiz gibi endeks, 50.000 hedefine yöneldi. Hatta aracı kurumların 12 aylık hedef değerlemelerine göre 53.000 55.000 seviyeleri bile konuşuluyor. Yükselişi destekleyen birçok faktör söz konusu. Bunların başında, tabii ki yurt dışındaki olumlu hava ilk sırada geliyor. Ayrıca mevsimsel faktörlerin de önümüzdeki günlerde ön plana çıkması bekleniyor. Çünkü İMKB’nin son 10 yılına bakıldığında mevsimsel faktörlerin son çeyrekte önemli rol oynadığı görülüyor. Kriz yılları haricinde son 10 yıl içinde İMKB’nin yılın son çeyrek dönemlerinde sekiz yükseliş yaşadığı görülüyor. Analistler, geçen yıllarda da görülen geleneksel sonbahar yükselişinin bu yıl da gerçekleşme olasılığını yüksek buluyor. Ancak yine de tam olarak krizden çıkmadığımızı burada hatırlatmakta fayda var. Önemli gündem maddeleri Bunun yanında IMF anlaşması, yükselişi destekleyecek önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Ekim ayında anlaşmanın gerçekleşmesi halinde, endekste bir yukarı hareket beklentisinin güçleneceği ifade ediliyor. Analistler, 50.000 seviyelerinin yıl sonuna kadar test edilebileceğini, piyasalarda yükselişe mola verildiği dönemlerin ise yatırımcılar açısından fırsat olabileceğini düşünüyor. Ayrıca devam eden G-20 zirvesinin taslak bildirgesinde, ekonomiye verilen acil destek uygulamalarına kalıcı bir toparlanma görülene dek devam edilmesi yönündeki görüşün yinelenmesi de piyasalara destek veriyor. Öte yandan Amerikan Merkez Bankası (FED) piyasadaki likidite sıkışıklığını gidermeyi amaçlayan bazı programların miktarını azaltacağını açıkladı. Bunun olumsuz etkisi de dikkat çekilen gündem maddesi olarak karşımıza çıkıyor. Hisselerin performansı Hisse pozisyonlarında ise mevsimsellik içeren, bankacılık sektörünün altında kalmış İMKB-30-50-100 içerisindeki sanayi grubu hisselerine ağırlık verilmesi tavsiye ediliyor. Biz de geleneksel sonbahar yükselişinin yaşanması beklentisinden yola çıkarak 5 Mart’tan bu yana borsanın altında ve üstünde performans sergileyen İMKB-100 hisselerini inceledik. 5 Mart-24 Eylül tarihleri arasında İMKB-100 Endeksi yüzde 108.2 değer kazandı. Sektörel bazda bakıldığında İMKB-Ulaştırma, İMKB Metal Eşya Makina, İMKB Banka, İMKB Elektrik ve İMKB Bilişim endeksleri, borsanın hayli üzerindeki performanslarıyla dikkat çekti. Krizde düşüşe direnen İMKB İletişim ve Spor ve Gıda İçecek endeksleri ise yükselişte de İMKB’den bağımsız hareket etti ve sınırlı düştüğü gibi sınırlı yükseldi. Krizden derin yara alarak ciddi düşüş yaşayan İMKB Orman Kağıt Basım, İMKB Hizmet, İMKB Taş Toprak, İMKB Tekstil Deri, İMKB Kimya, Petrol Plastik gibi sektörler ise hala toparlanamadı. Bu sektörlerdeki toparlanma, daha zaman alacak gibi. Hisse senedi bazında bakıldığında ise bu dönemde 58 İMKB-100 hissesi endeksin üzerinde performans sergilerken, 42 hissenin endeksin altında kaldığı görülüyor. Endeksin üzerinde performans sergileyen hisseler ise genelde bankacılık, enerji ve vergi indirimlerinden faydalanan sektörlerden çıkıyor. Endeksin altında performans sergileyen 42 hisseye bakıldığında ise bunların krizden hala çıkamamış sektörler ile krizden daha az yara alan sektörlerden olduğu dikkat çekiyor. Endeksin altında ve üzerinde performans sergileyen hisseleri, tablolarımızda detaylıca görebilirsiniz. Alternatifsiz Bu konulara dikkat çektikten sonra piyasa beklentilerine bakıldığında analistler genellikle yükseliş hareketi bekliyor ama IMF anlaşmasının da gerçekleşmesinin önemine dikkat çekiliyor. İMKB’deki genel yükselişi yatırım araçlarındaki alternatifsizliğe, faizlerdeki indirime bağlayan analistler, ekonomik verilerle piyasaların paralel gitmediğini de hatırlatıyor. İMKB’de yükseliş trendinin kısa vadede 50.000 seviyesine kadar sürmesini bekleyen Eti Menkul Araştırma Yönetmeni Adem Özen, global çaptaki faiz indirimlerinin hisse senedi dışındaki yatırım araçlarında getiri eksikliği yarattığını ve borsaların alternatifsiz kaldığını söylüyor. Özen, ayrıca makroekonomik verilerdeki iyileşme belirtilerine bağlı olarak artan risk iştahının desteklediği nakitteki fon alışlarının da etkili olduğuna dikkat çekiyor. Portföylerdeki makyajların bu yıl sonunda da yapılacağını ve şu an önümüzde piyasaları bozacak bir gelişme görülmemesi nedeniyle geleneksel yıl sonu çıkışının bu yıl da görülebileceğini söyleyen Özen, “Ekim-Aralık 2003-2007 arasında İMKB-100 Endeksi ortalama yüzde 17 yükseliş yaptı. Ancak diğer yandan kriz tedbirlerinin gevşetilmesi ve/veya ne şekilde geri çekileceğine dair unsurlar, risk ve endişe yaratabilir” diyor. Ekinciler Menkul Araştırma Uzmanı Özgür Yurttaşseven ise yıl sonuna kadar olan süreçte piyasalarda normal karşılanması gereken ara düzeltmeler dışında ciddi streslerin yaşanmasını beklemiyor. Aynı paralelde 50.000 seviyelerinin yıl sonuna kadar test edilebileceğini ifade eden Yurttaşseven, piyasalarda yükselişe mola verildiği dönemlerde öngördükleri hedefe yönelik stratejiler açısından yatırımcılara fırsat olabileceğini düşünüyor. Gündem takip edilmeli Yuttaşseven, FED'in yapmış olduğu son açıklamanın özünün en azından 2009 sonuna kadar geçebilecek süreçte piyasaları rahatsız edebilecek faktörlerin gündeme getirilmeyeceği konusunda yatırımcılara güvence verdiğine dikkat çekiyor. Acar Yatırım Araştırma Müdürü Zeynel Balcı ise 2008 yılında krizin etkisiyle geleneksel sonbahar yükselişinin olmadığını, o nedenle gündemin buna izin verip vermeyeceğine bakılması gerektiği kanısında. Balcı, döviz kurlarının hareketsiz olması ve faizlerin düşmesiyle yatırımcıların borsaya yöneldiğini bu nedenle borsanın yurt dışından ayrışarak normalden daha fazla yükseldiğine dikkat çekiyor. Ayrıca IMF beklentisi ve Moody’s-S&P gibi kuruluşların not artırımlarının da piyasalar tarafından olumlu algılandığını ifade ediyor. Teknik verilerin de olumlu olduğunu söyleyen Balcı, endeksin 46.00 46.500 seviyesinde kalması haline 50.000 hedefinin gerçekleşeceğini belirtiyor. Ancak Balcı, 48.500 taban olmadıktan sonra uzun ve orta vadeli alım tavsiye etmiyor. Pozisyon önerileri İş Yatırım Araştırma Müdürü Emre Sezan, yatırımcıların önümüzdeki dönemde kar realizasyonlarından faydalanarak pozisyonlarını kademeli olarak arttırabileceğini söyleyerek, “Bankaların 2010 yılında 2009 yılı karlılıklarını en azından koruyabileceklerini düşünüyoruz. Dolayısıyla portföylerde banka hissesi bulunması gerekiyor” diyor. Sezan, ayrıca finansalların dışında çıkışta geride kalan Tüpraş, Turkcell gibi hisleri öneriyor ve düşük faiz ortamından faydalanacağını düşündüğü Doğuş Oto ve Çimsa’yı büyüme potansiyeli nedeniyle de BİM ve Akenerji hislerini tavsiye etmeye de devam ediyor. Adem Özen ise şu anki genel görüntünün, ekonomilerdeki iyileşme sürecinin ve İMKB’de yükseliş trendinin devam edeceğini gösterdiğini, bu nedenle hisse pozisyonlarında mevsimsellik içeren, bankacılık sektörünün altında kalmış İMKB-30-50-100 içerisindeki sanayi grubu hisselerine ağırlık verilmesini öneriyor. Özen, bu kapsamda da özellikle son bir yılda İMKB’nin altında performans göstermiş sanayi hisselerine ve beklentisi olan Erdemir, Çimsa, Şişecam, Aksigorta, Tekfen, Tüpraş, İş GYO, TAV ve Şekerbank gibi hisselerde pozisyon alınmasını tavsiye ediyor. Hisse bazında hareketler “Olası yükseliş senaryoları açısından risk alma iştahının emtia fiyatlarını desteklemesi, bunun da emtia üreticisi şirketleri olumlu etkilemesi, yıl sonu bilançolarını güçlü gösterme gayreti önemli” diyen Yurttaşseven, şunları ekliyor: “Ayrıca zayıf doların borç riski yüksek şirketler üzerindeki baskısının ötelenmesi, faiz indirimlerinden olumlu etkilenmesi beklenen sektörler, birleşme&satın alma aktivitesindeki artış gibi faktörler de hisse bazında hareketlilik yaratacak.” Yurttaşseven’in takip ettiği hisseler arasında ise İş GYO, TSKB, Aygaz, Halkbank, Anadolu Sigorta ve Netaş bulunuyor. Analistler bu yönde yatırım tavsiyeleri verirken önümüzdeki süreçteki gündem maddelerinin yakından izlenmesi konusunda da uyarı yapıyor. Takip edeceğimiz gündem maddeleri; kriz tedbirlerinin geri çekilme çalışmaları, global çapta makro verilerdeki gidişat, IMF-Türkiye görüşmeleri, Türkiye’nin kredi notunun yükseltilip yükseltilmeyeceği olacak. Kar satışları ile karşılaşsa da yükseliş eğilimini korumaya çalışacağı düşünülen endeksin ise yıl sonuna kadar global ekonomide bir sorun yaşanmazsa 50.000’in üzerine çıkması bekleniyor. Aksi takdirde ise 39.500 seviyesine kadar geri çekilme yaşanabileceği tahmin ediliyor. Görüş “Endekste hedefimiz 55.000” Emre Sezan/İş Yatırım Araştırma Müdürü “Faiz oranlarındaki düşüş ve likidite bolluğu, hisse senedi piyasalarını diğer piyasalara göre daha cazip kılmaya devam ediyor. Öte yandan çıkış trendinin devamı, ekonomik verilerdeki düzelmenin devamlılığına bağlı. Dolayısıyla, kar realizasyonları olabileceğini fakat trendin kısa vadede değişmeyeceğini düşünüyoruz. Bu yıl yaz aylarında piyasa hızlı bir çıkış yaptığından geleneksel son çeyrek çıkışının etkisi sınırlı olabilir. Ancak IMF anlaşmasının imzalanması durumunda, sonbaharda bir yükseliş olabilir. Endeks için 12 aylık hedef değerimiz 55.000. IMF anlaşması ile ilgili gelişmeler, büyümeye ilişkin veriler, özellikle kredi büyümesine ilişkin rakamlar izlenmeli. Öte yandan enflasyon da izlenmesi gereken önemli değişkenlerden.” KUTU Son çeyrek yükseliş dönemi İMKB'nin son 10 yıllık performansına bakıldığında kriz yılları hariç İMKB'nin son çeyrekte (Ekim-Kasım-Aralık), yükseliş sergilediği gözleniyor. İMKB son 10 yılda sadece iki kez son çeyrekte düştü. 2000 yılında bankaların faiz sarmalına girmesi, batık bankaların oluşması, İMKB'nin düşmesine neden oldu. Krizin devamı olarak Şubat 2001'de Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Başbakan Ecevit'e anayasa kitapçığı fırlatmasıyla ekonomik krize siyasi kriz de eklendi ve İMKB'deki kayıp daha da derinleşti. 2001'in sonlarına doğru özellikle ihracattaki güçlü performansla birlikte Türkiye'nin krizi aşacağının anlaşılması ve sonraki yıllarda global likiditenin artmasıyla gelişmekte olan piyasalara para girişi, İMKB'nin son çeyrek performansının artarak sürmesini sağladı. 2008 yılına gelindiğinde ise Lehman Brothers'in batışıyla tetiklenen likidite krizi, genel ekonomileri de sarsmaya başladı. Böylece 2008'in son çeyreği, sadece İMKB için değil tüm dünya borsaları için kayıp bir dönem oldu. 2009 yılına gelindiğinde ise İMKB özellikle mart ayından bu yana güçlü bankacılık sektörünün katkılarıyla yükseliş seyrini koruyor.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/endeks-50000in-ustune-goz-kirpiyor/262563