BAŞKENT KULİSİ-REFERANS Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique Strauss-Kahn, geçen hafta ABD'de kabul ettiği bir grup Türk gazetecisine İstanbul'daki toplantılar sırasında global krize karşı geliştirdikleri "erken uyarı sistemi"ni tanıtacaklarını söyledi ancak fazla ayrıntıya girmedi. Hal böyle olunca, merakla IMF-DB Sonbahar Dönemi Yarıyıl Toplantıları'nın detaylı programı beklenmeye başlandı. Hemen söyleyelim; IMF ile Finansal İstikrar Kurulu'nun (FSB) ortaklaşa hazırladığı erken uyarı sistemine ilişkin sunum, 4 Ekim Pazar günü akşam saatlerinde yapılacak. Bu sunum Ankara'daki bürokrasi tarafından da merakla bekleniyor ve ayrıntısında neler olabileceği üzerinde kafa yoruluyor. Peki bütün dünyanın objektiflerini Türkiye'ye çevirmesine neden olacak yarıyıl toplantılarının program akışı nasıl, bu konuda da birkaç ilginç bilgi vermekte fayda var. 30 Eylül'de Küresel Finansal İstikrar Raporu'nun tanıtımının ardından, 1 Ekim'de ise Dünya Ekonomik Görünümü'ne ilişkin sunum yapılacak ve aynı gün "krizin odağı" olarak değerlendirilen ABD'nin Ekonomik Görünümü adlı bir başka rapor kamuoyuna duyurulacak. Kapanış 7 Ekim'de Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick ve IMF Başkanı Strauss-Kahn'ın basın toplantıları ise 2 Ekim'de gerçekleşirken aynı gün öğle saatlerinde tanıdık bir IMF'ci, -sondan bir önceki Türkiye Masası Şefi- Lorenzo Giorgianni hayli manidar bir konferans verecek: "IMF destekli programlar: Şimdiye kadar ne öğrendik?" 4 Ekim'de ise Türkiye'nin halen uygulamakta olduğu Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı'nın hazırlayıcısı eski Devlet Bakanı Kemal Derviş, "Fırtınadan sonra gelişim: Uzun vadeli bakış" adlı sunumunu yaparken yıllık toplantıların ana oturumu 6 Ekim'de gerçekleştirilecek. Aynı gün "Japonya'nın 1990'lardaki yeşil filizleri ve sahte şafakları: Olası açılımlar ve bugün için dersler" adlı önemli tartışmada ise dünyanın ekonomik krizden çıkma sürecine ilişkin mesajlar verilecek. Toplantılar 7 Ekim'deki gün boyu devam edecek kapanış oturumuyla son bulacak. Meraklıları için burada duyuralım istedik... BDDK'ya üye ataması tamam, sırada TMSF var Yaklaşık 3 aydır boş olan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) üyeliklerine atamalar geçen hafta sessiz sedasız yapıldı. Uzun zamandır beklenen Orta Vadeli Program ve Orta Vadeli Mali Plan'ın açıklandığı haftaya denk geldiği için BDDK'ya yapılan atamalar biraz arka planda kaldı. Ancak bu atamalar Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın ilk atamaları. Geçen hafta orta vadeli programı açıklamak için düzenlediği basın toplantısında BDDK Başkanı Tevfik Bilgin'e sahip çıkan Babacan'ın üyelik için seçimi ise Mukim Öztekin ve Mutalip Ünal oldu. Üyelikler ilk boşaldığında taliplisi hayli çok olmuştu. Babacan bunların bir kısmı ile görüştü ancak söz vermedi. Babacan'ın kendisine yakın isimleri atamak istediği kulislerde konuşuluyordu. Babacan'ın aslında Ziraat Leasing Genel Müdürü Mukim Öztekin ile TMSF Yurtdışı Dairesi Başkanı Mete Bumin'e önerdiği belirtiliyordu. Ancak daha sonra Mete Bumin'in yerine Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Mutalip Ünal'ın atandığı kaydediliyor. Atamalar yapıldı, BDDK'da üyelikler tamamlandı. Şimdi sırada TMSF Başkanlığı var. TMSF Başkanı Ahmet Ertürk'ün de görev süresi birkaç ay sonra yani Ocak 2010'da dolacak. Bakalım Babacan tercihini nasıl kullanacak? Bu kez de SGK'nın başı dolandırıcılarla dertte Kamu kurum ve kuruluşları bir türlü dolandırıcılardan yakasını kurtaramıyor. Son dönemde Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ve Milli Piyango İdaresi, internet üzerinden kimlik bilgisi elde etmeye yönelik dolandırıcılara dikkat çeken duyurular yayımlamıştı. Dolandırıcılarla başı derde giren son kuruluş ise Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) oldu. SGK, yayımladığı bir duyuru ile konut edindirme yardımı (KEY) ödemeleri üzerinden dolandırıcılık yapan kişilere dikkat çekti. Buna göre emekli bir vatandaşın evine giden bazı şahıslar, kendisine KEY ödemesi yapılabilmesi için gerekli formun yer aldığı zarfı getirdiklerini belirtmişler. Zarfın SGK tarafından iletildiği yalanını söyleyen dolandırıcılar, ulaşım bedeli olarak 10 TL tahsil etmişler. SGK, yazılı açıklamasında, her türlü gönderinin PTT aracılığı ile yapıldığını belirterek bu posta bedelinin kurum bütçesinden karşılandığını da bildirdi. Çalışanla tahsilat yok Bugüne kadar hak sahiplerine ödemeli zarf gönderilmediğini ısrarla vurgulayan SGK, yazılı açıklamasını "Yasalarda belirtilen haller ve özel yetkilendirilen personel dışında hiçbir çalışanla tahsilat yapmıyoruz. Vatandaşların mağdur düşmemeleri için yasal olmayan bu taleplere kesinlikle itibar etmemeleri, talep edenleri Alo-155 ihbar hattına veya emniyete bildirmelerini istiyoruz" diyerek bitirdi. Bizden duyurması...