Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul çalışmaları nedeniyle Başbakan Erdoğan ve beraberindeki heyetle birlikte New York’ta bulunan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, haber kanalı haline dönüştürülen TRT2’nin programına katıldı, ilginç açıklamalar yaptı. Dünya ekonomisinin toparlanma sürecine girdiğini düşünen Babacan, “Muhtemelen en dibi gördük. Bundan sonra yavaş yavaş toparlanmanın olacağı bir döneme giriyoruz” dedi. 8 gün önce Erdoğan ile ters düştü Başbakan Erdoğan, 8 gün önce gazete ve bazı televizyonların genel yayın yönetmenlerine verdiği iftarda, “Bazı özerk kuruluşlar var ki bizim için sıkıntı kaynağı. Mesela ben Merkez Bankası’nın durumunu tasvip etmiyorum. Çünkü hesabını faturasını iktidar olarak ben ödeyeceğim ama Merkez özerk kalacak. Yıl sonunda kimse enflasyonun hesabını Merkez Bankası’na soruyor mu? Hayır bize soruyor” şeklinde açıklamalar yapmıştı. Londra’da The Economist’in ‘Gelişmekte Olan Piyasalar’ zirvesinde uluslararası camiaya yönelik konuşan Bakan Babacan ise Merkez Bankası’nın ‘özerk’liğinin önemine işaret etmişti. Merkez, eşgüdüm içinde olmalı Ali Babacan, TRT2’deki programda, Başbakan’ın sözleri hatırlatılınca ise bu kez iç kamuoyuna 8 gün öncekinden farklı bir mesaj verdi. Merkez Bankası’nın hükümetle uyumlu olması gerektiğini savunan Babacan, “Merkez Bankası ile çok yakın çalıştıklarını” vurguladı ve şöyle devam etti: “Merkez Bankası uygulamaları, Türkiye için yeni. Önceden Merkez Bankası parayı basardı, aylık yüzde 8-10 enflasyon vardı. Burada önemli olan, Merkez Bankası’nın diğer kurumlarla eşgüdüm içinde çalışması. Merkez Bankası’nın bağımsızlığının çerçevesi zaten yasada çizilmiş. Nihai sorumluluk, bu işin siyasi sorumluluğu hükümette. Başbakanımızın haklı olarak ‘onun hesabını biz veriyoruz’ cümlesi var. O çok doğru. Yarın Türkiye’de bir şeyler ters gittiğinde, kimse Merkez Bankası’na ‘Bu senin yüzünden böyle oldu’ demez. Siyasi sorumluluğu, yüzde 100 hükümetin. Merkez Bankamızın da diğer birimlerle ve genel politikayla uyumlu çizgi çizmesi önemli.’’ IMF, tabloyu olumlu etkiler Babacan, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile ilişkiler konusundaki soru üzerine de “IMF ile yapılacak bir anlaşma ve sağlanacak kredi bu programda öngörülen tabloyu olumluya götürecek. Türkiye’nin büyümesine olumlu etkisi olacak. Kredileri, Merkez Bankası’na koyacağız. Karşılığında alacağımız para ile iç piyasaya olan borçlarımızı ödeyeceğiz. İç piyasadan borçlanma ihtiyacımız azalacak” ifadelerini kullandı. Londra’da ne demişti BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan Merkez Bankası’nı eleştirirken, Başbakan Yardımcısı ve Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan aynı gün Londra’daki konuşmasında şunları kaydetmişti: “Merkez Bankası’nın özerkliğinin ekonomideki başarımızın ana unsurlarından biri olduğunu düşünüyorum. Ekonomideki istikrarın en önemli desteklerinden biri olan Merkez Bankası’nın özerkliğini her zaman destekledik.” IMF’de muhatabımız başkan ve yardımcısı DEVLET Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, IMF ile görüşmelerde ‘dayatma’ olup olmadığı sorulunca Türkiye için doğru olmayan hiç bir adımı atmayacaklarını söyledi. Babacan “Piyasa faizlerinin düşmesi için bu anlaşmayı, bu krediyi kullanmayı tercih ederiz. Ama inanmadığımız, doğru olmadığını düşündüğümüz şeyleri da Türkiye’de uygulamayız” diye konuştu. Bakan Babacan, “IMF’de de, başkan ve birinci başkan yardımcısı muhatabımız. Çok üst seviyede, dar bir ekiple yürütüyoruz. Gürültülü olmaması gerekiyor ve sabır istiyor. Aşama kaydedince açıklamaları yapıyoruz” dedi. Hiçbir yerden yüzde 2.1 faizle kredi bulamayız TÜRKİYE’nin IMF ile uzlaşması halinde gelecek her 1 milyar doların, iç piyasaya bırakılacak 1,5 milyar lira demek olduğunu vurgulayan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “Bu, tüketim ve yatırım için kullanılabilecek” dedi. Türkiye’nin IMF’ye 7-8 milyar dolar borcu olduğunu hatırlatan Babacan, “Yıllık yüzde 2,1. faiz ödüyoruz ve Türkiye’nin başka bir kaynaktan bu kadar uygun şartlarda kredi bulması kolay değil. Ama ‘olmazsa olmaz’ noktasında da değil’’ diye konuştu. Türkiye gıpta ile bakılan ülke oldu TÜRKİYE’nin pek çok açıdan gıpta ile bakılan bir ülke olduğunu iddia eden Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ABD’de temasların olumlu geçtiğini kaydetti. Babacan, G-20 toplantılarında da Türkiye’nin çok faal olduğunu, Türkiye’nin yaklaşımının etkili olduğunu, sonuç bildirgelerinde Türkiye’nin görüşlerinin önem arz ettiğini belirtti.