Merkez faiz indirimine devam edecek
Tarih: 28 Ağustos 2009 - 14:52
Para Politikası Kurulu, iktisadi faaliyette belirgin bir toparlanma gerçekleşmemesi halinde kısa vadede ölçülü faiz indirimlerine devam edilmesi gerekeceği değerlendirmesinde bulundu.
Para Politikası Kurulu'nun 18 Ağustos 2009'da yaptığı toplantının özeti açıklandı.
Temmuz ayında tüketici fiyat endeksinin yüzde 0,25 oranında arttığı ve yıllık enflasyonun yüzde 5,39'a gerilediği belirtilen açıklamada, ortalama enflasyondaki düşüşe rağmen, Temmuz ayında giyim sektöründe sezon indirimlerinin geçen yıla kıyasla düşük kalması ve dayanıklı tüketim malları fiyatları üzerindeki vergi ayarlamasının temel enflasyon göstergelerinin yükselmesine neden olduğu kaydedildi. Vergi etkileri arındırıldığında, enflasyonun ana eğiliminin düşük düzeylerde seyretmeye devam ettiğinin görüldüğü vurgulandı.
İşlenmemiş gıda fiyatlarının yıllık enflasyonunun, Temmuz ayında gerilemekle beraber halen oldukça yüksek düzeylerde seyrettiği, işlenmiş gıda fiyatlarının ise Temmuz ayında yüzde 0,33 oranında artarken, endeks tarihinde ilk kez bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla azaldığı ifade edilen açıklamada, ''Önümüzdeki dönemde işlenmiş gıda fiyatlarının yıllık artış oranının baz etkisi nedeniyle yükseliş gösterebileceği, diğer yandan işlenmemiş gıdada aşağı yönlü kısmi bir düzeltme görülebileceği düşünülmektedir'' denildi.
Açıklamada, enerji grubu fiyatlarındaki gelişmelerin yıllık enflasyondaki düşüşü desteklemeye devam ettiği, bu grupta fiyatların Temmuz ayında yüzde 0,21 oranında azalırken, geçen yılın yüksek bazının da etkisiyle yıllık enflasyonda belirgin bir düşüş gözlendiği belirtildi. Ham petrol fiyatlarının Temmuz ayında bir önceki aya kıyasla gerilediği ancak temel akaryakıt ürünlerinde ay ortasında yapılan maktu özel tüketim vergisi artışının bu azalışın yurt içi piyasaya olan yansımasını sınırladığı ifade edildi. Söz konusu vergi artışının, Temmuz ayı ortasında gerçekleştiği için Ağustos ayı enflasyonuna da yansıyacağına işaret edilen açıklamada, ''Böylelikle, uluslararası fiyatlardaki gelişmelerin de etkisiyle, Ağustos ayında akaryakıt fiyatlarının yükseliş göstereceği tahmin edilmektedir'' denildi.
Enerji ve gıda dışı mal grubu fiyatları yıllık artış oranının Temmuz ayında yüzde 4,79'a yükseldiği, bu gelişmede, büyük ölçüde vergi oranlarındaki değişimlerin etkisinin gözlendiği belirtilen açıklamada, şöyle denildi:
''Tütün ürünleri fiyatları, asgari maktu vergi tutarındaki düzenleme sonucunda yüzde 11,57 oranında artmış ve Temmuz ayı tüketici enflasyonunu yaklaşık 0,5 puan yukarı çekmiştir. Buna ek olarak, bazı tüketim mallarında vergi oranlarındaki indirimlerin aşamalı olarak geri alınmasının etkisiyle, dayanıklı tüketim malları (altın hariç) fiyatları yüzde 2,09 oranında artmıştır. Böylelikle, toplamda vergi değişimlerinin Temmuz ayı enflasyonuna etkisi yaklaşık 0,7 puan olmuştur. Giyim grubunda ise mevsimsel fiyat azalışları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla daha düşük bir oranda gerçekleşmiştir. Bu gelişmede, sezon indirimlerinin erkene alınmış olmasının yanı sıra, giyim tüketimindeki kısmi toparlanmanın da etkili olduğu tahmin edilmektedir.
İç talep koşullarının zayıf seyrine paralel olarak, hizmet grubu yıllık fiyat artış oranındaki istikrarlı yavaşlama eğilimi devam etmektedir. Temmuz ayı itibarıyla hizmet grubu yıllık enflasyonu yüzde 5,92 oranı ile yakın tarihin en düşük düzeylerine gerilemiştir. Alt gruplar bazında değerlendirildiğinde, ulaştırma, kira ve lokanta-oteller hizmet grubu fiyatları Temmuz ayında bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla daha düşük oranlarda artış kaydetmiştir. Mevsimsellikten arındırılmış verilere göre kiranın aylık artış hızındaki yavaşlama kesintisiz olarak sürmektedir.
Bununla birlikte, kamu mali dengesini sağlamaya yönelik olarak alınan tedbirlerin etkisi hizmet fiyatlarında da hissedilmiş, Temmuz ayında zorunlu trafik sigortası ile noter ücretlerinde yüksek oranlı artışlar kaydedilmiştir. Hizmet fiyatlarının yıllık artış oranındaki yavaşlamanın önümüzdeki dönemde de süreceği öngörülmektedir.
Sonuç olarak Para Politikası Kurulu (Kurul), enflasyonun ana eğiliminin orta vadeli hedeflerle uyumlu ve düşük seviyelerde seyretmeye devam ettiği değerlendirmesinde bulunmuştur.''
-''ÜRETİMDEKİ ILIMLI TOPARLANMA SÜRECİ DEVAM EDİYOR''-
Son dönemde açıklanan verilerin, Temmuz ayı Enflasyon Raporunda çizilen çerçeveyle uyumlu görünüm arz ettiği belirtilen açıklamada, Haziran ayında sanayi üretimi yüzde 9,7 ile Mayıs ayına kıyasla yıllık bazda daha sınırlı oranda küçülürken, yıllık değişim oranlarında gözlenen iyileşmenin büyük ölçüde takvim etkilerinden kaynaklandığı ifade edildi. Açıklamada, yıllık büyüme oranları dikkate alınarak Haziran ayı sanayi üretiminde hızlı bir toparlanma gözlendiği şeklindeki değerlendirmelerin sağlıklı olmayacağına vurgu yapan Kurulun, mevsimsellikten arındırılmış verilerin sanayi üretiminde bir önceki aya kıyasla belirgin bir değişime işaret etmediği belirtildi.
Temmuz ayına ilişkin kapasite kullanım oranlarının üretimdeki ılımlı toparlanma sürecinin yılın üçüncü çeyreğinde de devam ettiğine işaret ettiği belirtilen açıklamada, ''Mevsimsellikten arındırılmış verilerle Temmuz ayı toplam kapasite kullanım oranı, bir önceki aya göre 0,5 puan artarken 2009 yılı ikinci çeyrek ortalamasının 1 puan üzerinde gerçekleşmiştir. Kurul, yılın ikinci çeyreğinde kapasite kullanım oranında gözlenen istikrarlı artış eğiliminin özel sektörde daha belirgin olduğuna dikkat çekmiş, bununla birlikte gelinen noktanın halen düşük düzeylerde olduğunu vurgulamıştır'' denildi.
-''YURT İÇİ YATIRIM TALEBİ GERİLİYOR''-
Temmuz ayına ilişkin tüketim talebi göstergelerinin mali önlem paketinin yurt içi talep üzerindeki uyarıcı etkisinin büyük ölçüde geçici olduğunu teyit ettiği belirtilen açıklamada, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
''Nitekim, bu dönemde tüketim endeksleri ve otomobil iç piyasa satışları belirgin olarak gerilerken, tüketici kredisi kullanımı yavaşlamıştır. İç talebe ilişkin beklentiler ile tüketici güven endeksleri de satış göstergelerine benzer sinyaller içermektedir. Temmuz ayı İktisadi Yönelim Anketi'nde yer alan, gelecek üç aylık dönemde iç piyasadan alınan yeni sipariş miktarı beklentilerinde Haziran ayına göre düşüş gözlenmiştir. Tüketici güven endeksleri de uzun bir aradan sonra ilk defa Temmuz ayında gerilemiştir. Kurul, bu gelişmelerin tüketim talebindeki toparlanmanın gücüne ilişkin belirsizlikleri artırdığı değerlendirmesinde bulunmuştur.
Yurt içi yatırım talebi gerilemektedir. Sermaye mallarına ilişkin veriler yılın ikinci çeyreğinde makine-teçhizat yatırımlarının zayıf seyrini sürdürdüğüne işaret etmektedir. Sermaye malları üretimi ikinci çeyrekte yıllık yüzde 35,8 oranında gerilerken, mevsimsellikten arındırılmış verilerle ilk çeyreğe kıyasla yatay bir seyir izlemiştir. Yatırım malları ithalatı ise aynı dönemde yıllık yüzde 18,3 oranında gerilerken, çeyreklik bazda artış sergilemiştir. İktisadi Yönelim Anketindeki yatırım beklentileri ile TCMB Kredi Eğilim Anketi göstergelerinden yatırım amaçlı kredi kullanımındaki olumsuz seyir de benzer bir görünüme işaret etmektedir.
Dış talep zayıf seyrini sürdürmektedir. Mevsimsellikten arındırılmış veriler, ihracat miktar endeksinde (altın hariç) Nisan ve Mayıs aylarındaki sınırlı toparlanma eğiliminin Haziran ayında da sürdüğüne işaret etmektedir. TİM verileri ihracatın ana eğilimindeki bu görünümün Temmuz ve Ağustos aylarında korunduğunu göstermektedir. Kurul, küresel büyüme görünümüne ilişkin iyileşme işaretlerinin yeterince güçlü olmaması nedeniyle, dış talepte yakın dönemde hızlı bir toparlanma gerçekleşmeyeceği öngörüsünü yinelemiştir.''
-''TOPARLANMA YAVAŞ VE KADEMELİ OLACAK''-
Talep belirsizliğinin halen yüksek seviyelerde seyretmesinin firmaların düşük stok düzeyleri ile çalışmasına ve üretim faaliyetlerinde ihtiyatlı davranmasına neden olduğu, bu durumun yatırım talebini sınırlamaya devam ederken istihdam olanaklarını da olumsuz etkilediği dile getirildi. Açıklamada, ''Nitekim, istihdam koşullarında belirgin bir iyileşme görülmemektedir'' denildi.
2009 yılı ikinci çeyreğinde tarım-dışı istihdam yıllık yüzde 2,8 oranında gerilerken, tarım-dışı işsizlik oranının yıllık 5,5 puanlık artışla yüzde 17 oranında gerçekleştiği belirtilen açıklamada, mevsimsellikten arındırılmış verilerin tarım-dışı istihdam kaybının sanayi sektörü ile ticaret ve ulaştırma-haberleşme gibi sanayi bağlantısı güçlü hizmet sektörleri özelinde sürdüğünü gösterdiği kaydedildi. Bu dönemde tarım-dışı işsiz sayısındaki artış eğilimine ek olarak, iş gücüne katılım oranlarındaki yükselişin de tarım-dışı işsizlik oranının dönemlik bazda artmaya devam etmesine katkıda bulunduğu ifade edilen açıklamada, ''Özetle, son dönemde açıklanan veriler iktisadi faaliyetteki toparlanmanın yavaş ve kademeli olacağına işaret etmektedir'' denildi.
Kurul üyelerinin finansal koşullardaki ek sıkılığın bir ölçüde azalmakla birlikte henüz tam olarak ortadan kalkmadığı değerlendirmesinde bulunduğu da kaydedildi.
-''ENFLASYON DÜŞÜK SEYRİNİ UZUN BİR SÜRE KORUYACAK''-
Piyasa faizlerinin Enflasyon Raporu'nda ortaya konulan görünüm doğrultusunda düşüş gösterdiğine dikkati çeken Kurul üyelerinin, tüketici kredisi faizlerinin de bu duruma kademeli olarak uyum sağlayacağı öngörüsünde bulunduğu, bu çerçevede, Kasım 2008 döneminden bu yana politika faizlerinde gerçekleştirilen 900 baz puanlık indirimin kredi piyasası üzerindeki etkilerinin yılın son çeyreğine doğru hissedilmeye baslayacağının düşünüldüğü ifade edildi.
''İş gücü piyasasındaki mevcut seyrin tüketim talebini uzunca bir süre sınırlamaya devam edeceği ve toplam talep koşullarının enflasyona düşüş yönünde verdiği katkının süreceği tahmin edilmektedir'' denilen açıklamada, bu çerçevede Kurulun, Enflasyon Raporu'nda çizilen perspektifle uyumlu biçimde, enflasyonun düşük seyrini uzun bir süre koruyacağını öngördüğü belirtildi.
-''SOMUT BİR MALİ PROGRAMIN TESİSİ...''-
Yatırım ve tüketim kararları açısından belirleyici olan orta ve uzun vadeli faiz oranlarındaki düşüşün kalıcı olması için, mali disiplinin büyük önem taşıdığı vurgulanan açıklamada, şöyle denildi:
''Önümüzdeki dönemde mali disipline ilişkin ikna edici bir perspektif sunulup uygulanması, risk primini düşürerek uzun vadeli faizlerin daha düşük düzeylerde oluşabilmesini ve bu düzeylerde kalıcı olabilmesini sağlayacaktır. Bu durum, yatırım ve istihdamı destekleyerek iktisadi faaliyetteki toparlanmayı güçlendirecektir. Diğer bir ifadeyle, borç dinamiklerinin sürdürülebilirliğini ve bütçe disiplinini gözeten orta vadeli somut bir mali programın tesisi ekonomiyi daraltıcı değil genişletici etki yapacaktır.
Kurul üyeleri, son dönemde küresel ekonomiye ilişkin açıklanan verilerin Enflasyon Raporu'nda sunulan görünümle uyumlu olduğu değerlendirmesinde bulunmuştur.
Yakın dönemde küresel iktisadi faaliyete ilişkin veriler dip noktasının geride kaldığına işaret etse de, kredi piyasalarında süregelen sorunların ve yüksek işsizlik oranlarının küresel ekonomideki toparlanmayı bir müddet daha sınırlamaya devam edeceği düşünülmektedir.
Kurul, küresel durgunluğa bağlı olarak son bir yıl içinde emtia fiyatlarında gözlenen birikimli düşüşlerin, 2008 yılının son aylarından itibaren özellikle işlenmiş gıda ve enerji fiyatları kanalıyla yurt içi enflasyon üzerinde etkili olduğuna dikkat çekmiştir.''
Önümüzdeki dönemde enflasyonun ana eğiliminin düşük düzeyini koruyacağı öngörülse de, yılın son aylarından 2010 yılının ortalarına kadar baz etkisi nedeniyle enflasyonda sınırlı artışlar gözlenebileceği belirtilen açıklamada, yıllık enflasyonda bu kanaldan kaynaklanabilecek bir yükselişin, Temmuz Enflasyon Raporu'ndaki para politikası duruşu oluşturulurken dikkate alındığına işaret edildi.
Açıklamada, finansal koşullardaki ek sıkılığın kısmen devam etmesi ve küresel finans piyasalarındaki sorunların reel ekonomi üzerindeki etkilerinin boyutuna ilişkin belirsizliklerin sürmesinin, aşağı yönlü risklerin tamamıyla ortadan kalkmadığına işaret ettiği belirtildi. Bu çerçevede Kurulun, para politikasının aşağı yönlü esnekliğini uzun bir süre koruması yönündeki görüşünü teyit ettiği, iktisadi faaliyette belirgin bir toparlanma gerçekleşmemesi halinde kısa vadede ölçülü faiz indirimlerine devam edilmesinin gerekeceği değerlendirmesinde bulunduğu kaydedildi.
Merkez Bankası'nın, küresel krizin yurt içi ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini sınırlamak için üzerine düşeni yaptığı belirtilen açıklamada, ''Küresel krize karşı ekonomimizin direncini koruması için basiretli bir para politikası gereklidir, fakat bu tek başına yeterli değildir. Orta vadede mali disiplinin sürdürüleceğine dair taahhütlerin ve yapısal reform sürecinin güçlendirilmesi, beklenti yönetiminin etkinleştirilmesi ve para politikası kararlarının olumlu etkilerinin desteklenmesi açısından büyük önem arz etmektedir. Bu çerçevede, AB'ye uyum ve yakınsama sürecindeki yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesi konusunda atılacak adımlar önemini korumaktadır'' denildi.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/merkez-faiz-indirimine-devam-edecek/261492