48.000’lere yaklaşırken kar satışlarına dikkat çekiliyor Mart ayından buyana 126 günde yüzde 100’ün üzerinde yükseliş gerçekleştiren İMKB’de şimdi 48.000 ve üzeri seviyelere dikkat çekiliyor. Analistler, bu seviyelerde kar satışları gelebileceğine dikkat çekerken, yatırımcılara bu durumda hisse değişimi yapmalarını öneriyor. Hisse değişimlerinde ise değerleme olarak ucuz kalmış olanlarla, özellikle banka, enerji ve tüketime dayalı hisselerin izlenmesi tavsiye ediliyor. Talip Yılmaz / Ekonomist Ekonomist dergisi olarak piyasanın nabzını yakından tutarak, okuyuculara aktarmaya çalışıyoruz. İşte üç hafta önce yaptığımız “Piyasalarda yeni hedefler Borsa: 48.000 Dolar: 1.45” başlıklı kapak haberimizde endekste 48.000 seviyesini vurgulamıştık. İki hafta önceki kapak haberimizde de dalgalı hareketlerle tüm riskler de dikkate alınarak piyasanın hedefinin 48.000 olduğunu yine yeniledik. Geçen hafta ise İMKB’de MB’nin zayıf seyredecek ekonomik aktivite nedeniyle beklenenden daha fazla faiz indirebileceği görüşüyle birlikte yükselişin devam ettiğini gördük. En yüksek 46.619 seviyesi test edildi. Buradan sonra neler olabileceği konusu artık büyük önem taşıyor. 48.000 hedefine çok az bir yer kaldı. Bu yükselişte birçok faktörün yanı sıra VOB’da uzun pozisyonda olan yabancıların İMKB’de endeksi yükselttiği yönündeki söylentileri de hatırlatmakta fayda var. Özellikle mart ayından bu yana bu tarz söylentileri sıklıkla duyuyoruz. Ancak VOB’un, bu söylentileri doğrulamadığını belirtelim. Dikkatli olunmalı Öte yandan son dört ayda İMKB’de 1.8 miyar dolarlık yabancı yatırımcı para girişinin olduğu dikkat çekiyor. Yabancı yatırımcıların payı, yüzde 62'den yüzde 67'ye yükseldi. Yabancıların payı birçok hissede yüzde 90'lara ulaşmış durumda. Sadece yabancı yatırımcıların değil son aylarda 10 bin civarında yeni yerli yatırımcının da İMKB’de hesap açtırdığı ifade ediliyor. Yani yabancıların yanında yerli yatırımcıların da yükselişte etkili olduğu yadsınamaz bir gerçek. Bu arada analistler, yatırımcıların bundan sonra hisse senedi piyasasında pozisyon alırken çok daha dikkatli davranmaları gerektiğini savunuyor. Dipten alıp zirveden satmayı, amatör yatırımcıların başarmasının çok güç bir iş olduğunu söyleyen analistler, kademeli pozisyon azaltılmasını tavsiye ediyor. Bu yapılırken de hisse senedinde kalmayı tercih edenlere, primli hisselerden primsiz hisselere dönmeleri öneriliyor. Çünkü endekste geri çekilmeler yurt dışında büyük bir sıkıntı yaşanmadığı sürece tekrar alım fırsatı yaratıyor. Carry trade hareketleri Son yükselişe ilişkin olarak İnfo Yatırım Araştırma Müdürü Mükrim Hatipoğlu, FED’in faiz indirimine girmesi ve global likiditeyi artırması ile birlikte gelişmekte olan piyasalara ciddi para girişlerinin olduğunu, bundan Türkiye’nin de nasibini aldığını söylüyor. Hatipoğlu, FED faiz artırımına ve dağıttığı parayı toplamaya başlamadığı sürece, endeksin yönüyle ilgili net açıklama yapmanın zor olduğunu kaydediyor. Kar artışları ve risk algılamasındaki gelişmelere bağlı olarak 48.000’in de kırılabileceğini ve daha yukarı seviyelerin görülebileceğini söyleyen Gedik Yatırım Araştırma Müdürü Onur Mutlu ise bu seviyelerin sürdürülebilir olmasını zor görüyor. Ekonomilerdeki toparlanmanın uzun sürmesi olasılığına dikkat çeken Mutlu, “Dolayısıyla böyle bir durumda, özellikle de carry trade’in terse dönmesi halinde gelişmekte olan piyasalardan çıkış hızlanabilir” diyor. Kar stışlarına dikkat Yatırımcıların özellikle amatör yatırımcıların, çok dalgalı dönemlerde en dipten alıp zirveden satmalarının çok zor olduğunu söyleyen Acar Yatırım Araştırma Müdürü Zeynel Balcı, bunun unutulmaması gerektiğini söylüyor. Endekste önemli dirençlerin 47.000 ve 48.500 seviyelerinde olduğunu ifade eden Balcı, “Bu seviyelerde kar satışları görülebilir. Kar satışları yapıp kısa vade trade (al-sat) dönmekte yarar var” diyor. Oluşan ekstra faiz indirimi beklentisinin, piyasada iki yönlü beklenti oluşturduğunu söyleyen Analist Özgür Yurtdaşseven ise sözlerine şöyle devam ediyor: “İlk olasılığa göre faiz indirim beklentilerine paralel olarak, bankacılık ve tüketime dayalı sektör hisselerinde talep görebiliriz. İkinci olasılıkta ise olası faiz indirimlerinin aslında bankacılık dışında reel sektöre (talebi etkileyemediği için) bir etkisinin olmayacağının anlaşılması ve kar satışlarına yol açması söz konusu olabilir. Şu aşamada ilk ihtimal daha yüksek.” Önümüzdeki dönemde özellikle enerji sektörünün öne çıkacağını düşünen Mükrim Hatipoğlu, özellikle dönüştürülebilir enerji konusunda yatırım yapan şirketlerin bir adım daha önde olacağını söylüyor. Bunun yanında analistler, değerleme olarak beklentisi iyi sektörlerde, ucuz kalmış mali yapısı iyi olan hisselerde pozisyon tutulabileceğini de kaydediyor. “2006 yükselişine benziyor” Halil Reçber, Anadolu Yatırım Teknik Stratejisti “Son dönemde İMKB gösterdiği performansla dünyanın en çok kazandıran borsalarından biri oldu. Kısa sürede yaşanan bu hareket, 2006’ın başındaki yükselişe benziyor. 2006’daki 222 günlük yükselişte endeks yüzde 112 kazandırmış ve 48.800 zirvesinden dönmüştü. 2009 Mart’ında başlayan yükselişe bakıldığında 126 günde yüzde 108’lik prim yapıldığıı görülüyor. Yani 2006’daki benzer hareket dikkate alınırsa, endeksin 48.000 seviyelerinde kar satışı yaşaması beklenebilir. Kar satışında 42.000, buranın kırılması halinde 40.000 seviyeleri olası. Beklentimiz 42.000-48.000 bandında 2-2.5 aylık bir dinlenmenin olabileceği şeklinde. Bunun ardından ekonomi verilerindeki toparlanma sinyallerine bağlı olarak endeks yukarı yapabilir ya da 30.000 seviyelerine doğru çekilme gündeme gelebilir. Yine 2006 yılı verilerine bakıldığında Türkiye’de yüksek faiz, düşük kur politikası söz konusuydu. Bugün gelinen noktada ise düşük faiz, yüksek kur politikası izleniyor. Kar satışlarının gelmesi durumunda bu anlamda dolarda hızlı bir yükseliş görebiliriz.” “52.500 şişmiş sayılmayabilir” Onur Mutlu, Gedik Yatırım Araştırma Müdürü “İMKB’yi ağırlıklı olarak bankaların yükselttiği konusunda herkes hemfikir. Bankaların kar artış hızlarında faiz indirimlerinin sonuna gelindiği durumda başlayacak yavaşlama, borsayı da yavaşlatacak. Öte yandan bankaların kar artış trendi yavaşlasa da 2010’da da sürecek. 2009’da bankaların ortalama kar artışının yüzde 34, 2010 da ise yüzde 6 olması bekleniyor. Buna karşın banka dışı sektörlerin ise ortalama karlarında 2009’da bir artış/azalış beklemiyor, 2010’da ise bu kesimden baz etkisinin de yardımıyla yüzde 24 artış bekliyoruz. Özetle 2010’da İMKB’de ortalama yüzde 14 kar artışı olabileceğini, bu durumda ise endeksin 6-12 aylık periyotta sadece içsel faktörlerin etkisiyle 45.500 düzeyinden şirket değerlerinin şişkin sayılmayacağı 52.000 seviyelerine gelebileceğini düşünüyoruz.”