Demlir-çelik hisseleri yükselişe göz kırpıyor Özellikle yassı çelik üretimi konusunda talep ve fiyatlarda artışın olmasıyla potansiyel taşıyan demir-çelik hisselerinin üçüncü çeyrekte karlılığının iyi gelmesi bekleniyor. Kardemir ve Erdemir’de alım öneren analistler, dördüncü çeyrek için fiyatların belirsizliği nedeniyle daha temkinli. Moody's'in geçen hafta içinde aralarında Erdemir'in de yer aldığı 13 Avrupa demir-çelik üreticisi şirketin durumunu değerlendirdiği raporu da ele alarak demir-çelik sektörünü ve hisse performanslarını inceledik. Gözde Yeniova / Ekonomist Moody's'in geçen hafta içinde aralarında Erdemir'in de yer aldığı 13 Avrupa demir-çelik üreticisi şirketin durumunu değerlendirdiği raporunda "Avrupa inşaat ve otomotiv sektöründeki daralma nedeniyle darbe yiyen demirçelik sektörünün kendine gelmesi 2010'u bulur" deniliyor. Türk demirçelik şirketleriyle ilgili yapılan değerlendirme ise; Türkiye'de yassı mamulde canlanma olduğu, uzun mamulde de Avrupa'dan çok önce birkaç ay sonra canlanmanın gündeme geleceği yönünde. Biz de buradan yola çıkarak Türkiye’deki demirçelik sektöründeki durumu ve İMKB’de yer alan Kardemir, Erdemir ve İzdemir gibi demirçelik şirketlerinin performansını değerlendirdik. Analistlerin genel görüşü, yassı çelik üretimindeki talep ve fiyat artışı nedeniyle özellikle Erdemir’de potansiyel olduğu yönünde. Bu nedenle Erdemir ve Kardemir ‘al’ım önerilen hisseler arasında yer alıyor. Üçüncü çeyrekte demirçelik fiyatlarının artacağını öngören analistler, bu dönem için şirketlerin karlılıklarının olumlu etkilenebileceğini söylüyor. Ancak dördüncü çeyrek için aynı beklenti söz konusu değil. O nedenle bu süreci yakından takip etmenin fayda olacağı söyleniyor. Canlanma yassıda Yassı çelikte zaten bir canlanmanın yaşandığı, Mısır ve Ortadoğu ülkelerinin Türkiye'nin Avrupa'daki kaybını gündem dışına çıkardığı, ABD'den de inşaat demiri talebi gelmeye başladığı; bu nedenle Türkiye'de demir-çelik sektöründe canlanmanın yılın üçüncü ve dördüncü çeyreğinde beklendiği belirtiliyor. Genelde yorumlar, "Bizde Avrupa gibi 2010'u beklemek gerekmeyecek. Yassıda zaten bir canlanma yaşanıyor. Canlanma uzun mamulde de daha önce olur" yönünde. Bu değerlendirmelerine kanıt olarak da yassıda bugünkü fiyatların 2007 sonu fiyatları seviyesine gelmiş olması gösteriliyor. 2009 yılının ilk beş aylık döneminde, Türkiye’nin ham çelik üretimindeki gerilemesinin, 2008 yılında dünyanın en büyük 9’uncu ve 10’uncu çelik üreticisi konumunda bulunan Brezilya ve İtalya’dan daha düşük seviyelerde kalması ile Türkiye, çelik üretim sıralamasında iki kademe birden yükselerek, 9’uncu sıraya yerleşti. Türk demirçelik sektörü, 2009 yılının ilk aylarında, iç piyasa talebindeki keskin daralmayı, ihraç piyasalarına yönelerek telafi etme gayreti içerisindeydi. Yılın ilk çeyreğinde, bir önceki yıla göre miktar yönünden yüzde 12.7 oranında artmış bulunan ihracat, nisan ayında yüzde 8.7, mayıs ayında ise yüzde 30.8 oranında geriledi. Bu durum yurt içi tüketim rakamlarına da yansıdı; öyle ki yılın ilk çeyreğinde yüzde 54.1 seviyesinde olan yurt içi tüketimdeki gerileme oranı, ocak-mayıs dönemi itibariyle yüzde 40.7 olarak gerçekleşti. İkinci çeyrek olumlu İkinci çeyrekten itibaren, üçüncü çeyrekte fiyatlarda artışı olacağını ve iyileşme beklediğini söyleyen Oyak Yatırım Araştırma Müdürü Cemal Demirtaş, dünyada da benzer şekilde bir seyir olduğunu ifade ediyor. Demirtaş, “İkinci çeyrekte şirketlerin daha iyi performans göstereceğini, üçüncü çeyrekte karlılıkların iyileşmeye başladığını göreceğiz. Genel anlamda dördüncü çeyrekte ise beklenti belirsiz, çünkü dördüncü çeyrekte fiyatlar nasıl olacak bilinmiyor” diyor. Turkish Yatırım Araştırma Müdürü Mehmet Baki Atılal ise “Türkiye açısından baktığımızda talebin daraldığı bir ortamda, geleneksel pazarlarımızdaki kayıpların, daha önce ihracat yapmadığımız ya da kısıtlı yaptığımız yeni pazarlara ağırlık verilmesiyle miktar yönünden artması, son derece olumlu” diyor. Atılal, şöyle devam ediyor: “Bu açılım sayesinde, çelik sektörünün ihracat kaybı, yüzde 30’lara varan dünya çelik üretimindeki azalmanın gerisinde kaldı.” Alım öneriliyor Haziranın ortasından itibaren yassı çelik fiyatlarında artış olduğunu, bu nedenle Erdemir’in üçüncü çeyreğine bunun olumlu yansımasını beklediğini söyleyen Ekspres Yatırım sektör analisti Kurthan Atmaca, “Uzun çelik ürettikleri için Kardemir ve İzdemir’de ise talepler daha az olduğu için durumları daha kritik, çünkü orada fiyatlarda artış yok” diyor. Talep tarafında çeyrek bazında bakarsak yüzde 15’e yakın fiyat artışı olduğunu dolayısıyla bu durumun fiyatlara bu şekilde yedirilebildiğine dikkat çeken Atmaca, ilk çeyrek bazında Türkiye’nin yaptığı yassı çelik ithalat vergi artışının Erdemir’e yaradığını bu nedenle şirketin hacimlerinde bir daralma olmadığını söylüyor. Mehmet Baki Atılal ise hammadde ve demir çelik fiyatlarının yönünü belirleyecek noktanın talep olacağını, referans cevher fiyatlarının spot piyasa fiyatlarının üzerinde kalmasının, çelik fiyatlarına da artış yönünde yansıyacağını söylüyor. Atılal, “Erdemir ve Kardemir D’de son yükselişlerde primsiz kalması, uluslararası benzer şirket çarpanlarına göre hem PD/DD hem de F/K oranındaki yüksek iskonto barındırması nedeniyle alım yönündeki tavsiyemiz koruyoruz” diyor. Tam toparlanma olmasa da talebin olumlu yönde seyretmeye başladığını söyleyen analistler, global anlamdaki demirçelik fiyatlarına da dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor. ArcelorMittal’in üçüncü çeyrekte fiyatlarda artış beklediğini söyleyen Demirtaş, “İyileşmeler kalıcıysa, daha iyi yöne gidebiliriz” diyor. 3 demir-çelik hissesinin performansları KARDEMİR D: Demirçelik fiyatlarında 2008 yılının son çeyreğinde ani bir düşüş gerçekleşti. Talepteki ani gerilemeye ve fiyatlardaki sert düşüşe yüksek stok miktarları ile yakalanan birçok demirçelik üreticisi, 2008 yılının son çeyreğinde tarihlerinin en büyük zararlarını kaydettiler. Bu durum Kardemir için -nispeten daha az stok değer kaybı kaydetmiş olduğu için- daha hafif gerçekleşti. 2009 yılının ilk çeyreğinde de fiyatlardaki zayıflık devam etti. Fiyatlardaki yükseliş belirtilerini 2009 yılı sonu itibariyle görebileceği tahmin ediliyor. Bu dönemde hammadde fiyatlarındaki azalış, şirketlerin azalan karlılıklarını destekleyebilecek. Öte yandan, Kardemir’in yeni fırın yatırımları ve katma değerli ürünlerde satışlarını arttırması da karlılığını destekleyebilecek. ERDEMİR: Erdemir’nin 2009 ilk çeyrekte açıkladığı 137 milyon TL’lik net zarar, piyasa beklentisi olan 116 milyon TL zararın üzerinde gerçekleşti. Erdemir’in 2009’un ilk çeyreğindeki satışları, 2008 dördüncü çeyreğe göre yüzde 53.2 artarak 1.73 milyon tona ulaşmasına karşın, ürün fiyatlarındaki gerileme ve yüksek fiyatlı ürünlerin satış hacmindeki payının azalması, hacimdeki bu artışın ciroya yansımasını engelledi. Böylece şirketin 2009 ilk çeyrekte cirosu, 2008 dördüncü çeyreğe göre yüzde 6’lık artışla 1 milyon 64 milyon TL seviyesinde kaldı. İZDEMİR: 2009 yılının ilk üç ayında 337 ton yarı mamul ve 247.504 ton mamul satışı gerçekleştirdi. 2008 yılının ilk üç ayında 279.616 ton mamul olan ihracatı, 2009 yılının ilk üç ayında 189.913 ton mamul oldu. İhracat ile elde edilen 90.994.880 dolar döviz girdisi sağlanması 120.109.001 dolar, ithalat ve dışı kredi ödemeleri yapıldı. 2008 yılı ilk çeyrekte 3 milyon 85 bin TL kar açıklayan şirket, 2009 yılının ilk çeyreğinde ise 14 milyon 928 bin TL kar açıklayarak karında artış gösterdi.