Sigortacılıkta çifte risk var
Tarih: 05 Ağustos 2009 - 20:06
Ekonomist Dergisi'ne konuşan Allianz Risk Direktörü Solmaz Altın, "Risk yönetimi, üst yönetimin bir parçası olmalı" diyor.
Risk yönetimi, üst yönetimin bir parçası olmalı
Global krizle birlikte özellikle bütün dünyada finans sektöründe risk unsuru daha bir ön plana çıktı. Bankaların yanı sıra sigorta şirketleri stratejilerini belirlerken ya da önemli bir karar alırken, risk yönetimi birimlerinin görüş ve önerilerini artık daha fazla dikkate almaya başladılar. Aslında Türkiyede 2001 krizinden sonra özellikle bankalarda risk yönetimi kavramı daha belirgin bir şekilde öne çıkmaya başladı. Bu eğilim global krizle birlikte sigorta şirketlerine doğru yayılacak gibi gözüküyor.
Bu konuda ilk adım atan şirketlerden biri olan Allianzda, doğrudan CEO George Sartorele bağlı risk direktörlüğü oluşturulmuş durumda. Bu göreve de risk yönetimi konusunda 12 yılı aşkın tecrübeye sahip Solmaz Altın getirilmiş. İş hayatına Citibankta başlayan Solmaz Altın, Dresdner Bank, PWC ve KPMG Almanyadaki görevlerinin ardından 2007 yılında KPMG Türkiyeye Risk Direktörü olarak geliyor. Buradan da geçen yıl Allianza geçen Altın ile karşılaşınca konu haliyle risk kavramı ve sigortacılık sektöründeki önemine kaydı.
Altın, bir şirket için risk kavramının önemini şirketin sağlığını korumak, sağlıksız bir duruma düşmesini önlemek olarak tanımlıyor. Bankacılıkta bilançonun aktif tarafının risk içermesine karşılık sigortacılıkta hem aktif hem de pasif tarafının risk unsuru taşıdığını hatırlatıyor. Dolayısıyla riski sigortacılıkta daha dikkat edilmesi gereken bir kavram olarak görüyor. Bankacılıktaki piyasa riski, kredi riski, operasyonel riskler gibi bütün risklerin sigortalıkta da olduğunu söyleyen Altın, bunlara ilave olarak sigortacılığa özgü, pirim riski, karşılıklar riski, aktüeryal risk gibi risklerin de olduğunu belirtiyor.
Trafik sigortalarındaki zararı hatırlattığımda, Şu an itibariyle sektörün en büyük risklerinden biri diyebiliriz diyor. Trafik sigortalarında büyük zararlara rağmen, bu hasarları karşılayacak oranda prim alınmadığını söyleyen Altın, bu zararlar için ayrılan karşılıkların yetip yetmeceğini de kimsenin bilmediğini söylüyor.
Altın, global krizin bankacılık ve sigortacılıkta iki simge olay haline gelen Lehman Brothersın batışının ve AIGin kurtarılma noktasına gelmesini ise şöyle yorumluyor:
Temel sebep olarak hissedarların getiri isteğinden kaynaklandı. Hissedarlar ne kadar çok getiri isterse o kadar riske bakarsınız. Herkes maksimim getiriye bakar. Kar iştahı artıkça krisk iştahı da artıyor. Özellikle birkaç yıl işler iyi giderse riskler unutuluyor.
Altın, risk yönetimi birimlerini dinleyenlerin bu işten minimum zararla çıktığını hatırlatıyor. Örnek olarak ise geleneksel ve çok köklü risk yönetimi birimleri olan Deutsche Bank, Goldman Sachs gibi bankaları gösteriyor.
Allianzın da risk yönetimi ilkelerine sadık ve muhafazakar yaklaşan bir kurum olduğunu söyleyen Altın, bu sayede global krizden güçlenerek çıktıklarını söylüyor. Allianzın geçmişinin 1890lara dayandığını hatırlatan Altın, Kısa vadede fazla getiri elde etmek bizim için de önemli ama uzun vadeli perspektifi gözden uzak tutmuyoruz, uzun vadede çok şey kaybedecek bir risk varsa hiç girmeyelim daha iyi diyor.
Bu krizden sonra risk yönetiminin öneminin daha arttığını belirten Altın, ancak bunun yeterli olmadığını, risk yöneticilerinin üst yönetimin bir parçası olması gerektiğini özellikle vurguluyor.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/sigortacilikta-cifte-risk-var/260836