Küresel piyasaların referans endeksi Dow Jones, hafta içinde ocak ayından bu yana ilk kez kritik 9.000 seviyesini geçti. İkinci çeyrek bilançolarının yarattığı olumlu hava ve merkez bankalarının artık gevşek para politikasından çark edeceği sinyallerinin etkisiyle Dow Jones perşembe günü 9.084 puana çıktı, cuma günü ise Microsoft'un beklentilerden düşük gelir beklediğini açıklaması sonrası biraz geriledi ve 9.011 puana indi. Uzmanlarsa hala ikinci bir dip riski olduğunu ve bunun artan risk iştahı üzerinde olumsuz etki yaratabileceği uyarısında bulunuyor. Krizin miladı olan ABD'li Lehman Brothers bankası iflas ettikten sonra Dow Jones 7.000 seviyelerinin altına kadar gerilemiş, hatta 5.000'i bile görebileceği iddia edilmişti. Oysa Dow Jones, Lehman'ın kapısına kilit vurduğu Eylül 2008 öncesi 11.000 seviyelerinin üzerindeydi. Ekim 2007'de ise küresel likidite bolluğu ve çılgın risk iştahı daha azalmamış, Dow Jones 14.000 puanı geçmişti. Şimdi Dow Jones'un ABD'li şirket bilançoları ile esen olumlu rüzgarla Lehman öncesi seviyesine geri dönüp dönmeyeceği merak ediliyor. Dow Jones bu seviyeye dönmesi ise piyasalardaki alımları daha da hızlandırabilir. Üstelik hem piyasa göstergeleri iyi gidiyor, hem de ekonomi kurmaylarının üzerine "en kötüsünü atlattık" rehaveti çökmüş durumda. VIX ve TED spreadi geriledi Hafta içinde ABD, Japonya ve İngiltere gevşek para politikasından çıkacaklarının sinyalini verdi. Özellikle daha geçen senenin aynı döneminde 20.8 milyar dolar zarar yazan Goldman Sachs, Bank of America, Citigroup ve JP Morgan dörtlüsünün açıkladığı 13.6 milyar dolarlık yarı dönem karı mutluluk aşısı oldu. Yatırımcının korku endeksi VIX ise 24 baz puanın altı ile 10 ayın dibini gördü. ABD tahvillerini almanın riskini gösteren 3 aylık TED spreadleri ise geriliyor. Mart sonunda 101 puan seviyesinde olan TED spreadleri dün 33.3 puana kadar düştü. Yani ABD tahvili almanın riski azaldı. State Street Global Advisors'ın temmuz başında yayımladığı rapora göre ise yatırımcılar 3 ila 6 ay vadeli araçlardan çıkıp artık 9 ila 12 ay vadeli daha uzun pozisyonlara da girmeye başladı. Yatırımcı Türkiye'yi gözlüyor Ancak toparlanmanın ne kadar gerçekçi olduğu tartışma konusu. Global State Advisors raporunda "temkinli iyimserlik" gerektiğini, 2008'in ikinci çeyreğinde de aynı iyimserliğin yaşandığını ancak sonrasında işlerin tersine döndüğünü vurguluyor. O dönemde de iyimser hava Bear Stearns ile JP Morgan'ın zorunlu evliliği ile son bulmuştu. 4Cast'in gelişmekte olan piyasalar analisti Nicholas Kennedy ise FED, BoJ ve BoE'nin gevşek para politikasından geri adım atmasının ardından ekonomide talep artışı yaşanacağından şüpheli. Referans'a konuşan Kennedy, hala ikinci bir dip riski olduğunu ve bunun artan risk iştahı üzerinde olumsuz etki yaratabileceğini iddia ediyor. Kennedy "Birçok ülke iyileşme kurşunlarını krizde harcadı ve bundan sonra talepte yaşanacak en ufak sarsıntı özellikle gelişmekte olan piyasaları olumsuz etkiler" diyor. Öte yandan artan risk iştahı ile hızlanan carry trade işlemlerinde TL'nin çekici olabileceğini söyleyen Kennedy, piyasaların IMF anlaşmasını fiyatladığını ancak anlaşma olmasa bile yatırımcının Türkiye'ye dönmek istediğini iddia ediyor. Kennedy'ye göre, Türkiye krizden IMF'den kredi almadan çıkarsa uzun vadeli kredibilite daha fazla artar. SILA ÖZÇELİK/REFERANS