Borsa iyiyse A tipi fonlar tutulmuyor Yılın ilk yarısında piyasalarda görülen düzelme, yatırım fonlarına da olumlu yansıdı. 2008 yılını yüzde 10.2’lik küçülme ile kapatan yatırım fonları pazarı, 2009’un ilk yedi ayında yüzde 22 büyüdü. Yılbaşından bu yana borsadaki hızlı yükselişin de etkisiyle en iyi performansı A tipi fonlar gösterdi. Yılın kalanında ise asıl getiri potansiyelinin yine A tip fonlarda olması bekleniyor. BEHİYE SELİN TANER / EKONOMİST Global krizin 2008’in son çeyreğinden itibaren şiddetini artırması, piyasalarda ciddi sallantılara neden oldu. Bu durum bütün yatırım araçlarına olduğu gibi yatırım fonlarına da olumsuz yansıdı. 2007 yılını 26.4 milyar TL’lik büyüklük ile kapatan yatırım fonlarının toplam değeri 2008 yılında yüzde 10.2’lik küçülme ile 23.7 milyar TL’ye geriledi. A tipi fonlarda yüzde 35.2, B tipi fonlarda ise yüzde 9.3 oranında küçülme yaşandı. Yılbaşından bu yana ise piyasalarda oynaklık devam etti ancak oluşan iyimser hava da olumlu yansıdı. Bu anlamda yatırım fonları piyasası da yılbaşından bu yana oldukça iyi bir performans gösterdi. Şöyle ki 15 Temmuz 2009 itibariyle yatırım fonları yılbaşından bu yana yüzde 22’lik büyüyerek 28.9 milyar TL’lik büyüklüğe yatırımcı sayısı ise yüzde 5.3 artarak 3.4 milyona ulaştı. Söz konusu dönemde A tipi fonlar yüzde 36.6, B tipi fonlar ise yüzde 21.6 oranında büyüdü. Yatırım fonlarının toplam büyümesinin temelinde ise sektörün yüzde 80’ini oluşturan likit fonlardaki büyüme yatıyor. Yaşanan büyümenin yaklaşık 219 milyon TL’si A tipi fonlarda görülürken B tipi fonlarda büyüme yaklaşık 5 milyar TL civarında oldu. Bunun içinde likit fonlar 2.8 milyar TL büyüdü. Getiriler yükseldi Yatırım fonlarındaki büyümenin yanı sıra getirilere bakıldığında da fon performanslarında dikkat çekici artışlar görülüyor. Bu noktada özellikle yılbaşından bu yana yurt içi ve yurt dışı piyasalardaki pozitif seyir, A Tipi fonların büyüklük ve performanslarında belirgin yükselişler sağladığı kaydediliyor. Yapı Kredi Portföy’ün verilerine göre haziran sonu itibariyle A Tipi Endeks 100 ve A Tipi Hisse fonların ortalama getirisi yüzde 35, A Tipi Değişken fonların ise ortalama yüzde 26 civarında oldu. A Tipi Karma fonların ortalama getirisi yüzde 15 olurken, Merkez Bankası'nın faiz indirimi sürecinin piyasaları olumlu yönde etkilemesi özellikle B tipi valörlü fonların performanslarına olumlu yansıdı. Altın fonu dikkat çekiyor Yılbaşından bu yana B Tipi Değişken fonlar yüzde 85.4, Tahvil Bono fonlar ise yaklaşık yüzde 79 büyüme kaydetti. Ağırlıklı olarak devlet iç borçlanma senetlerine yatırım yapan bu fonların, faizler hızla gerilerken yılbaşından bu yana sırasıyla yaklaşık yüzde 8.7 ve 8.8 ortalama net getiri sağladığı kaydediliyor. Likit fonların ortalama getirisinin ise yüzde 4 civarlarında olduğu ifade ediliyor. Öte yandan B Tipi altın fonunda görülen büyüme, oldukça dikkat çekici. Bu fonlarda büyüme 15 Temmuz 2009 itibariyle yüzde 154 olarak gerçekleşti ancak toplam büyüklük 196 milyon TL seviyesinde kaldı. Ak Portföy Fon Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Esrarı yaşanan finansal krizle birlikte para birimlerine olan güvenin azalması ve özellikle 2008 sonu ve 2009 başında yaşanan altın standardı tartışmalarının medyada yoğun bir şekilde yer almasının bu fonların büyümesinde etkili olduğunu söylüyor. Esrarı, altın fonlarının bu yüksek büyümeye rağmen fon pazarında önemli bir ağırlık oluşturmadığını belirtiyor ancak yılbaşından bugüne ortalama net getirisinin yüzde 8 civarında olduğuna dikkat çekiyor. Potansiyel A tipi fonlarda Önümüzdeki dönemde yurt içi ve yurt dışındaki siyasi ve ekonomik gelişmeler, yatırım fonlarının performanslarında belirleyici olacak. Yapı Kredi Portföy Yatırım ve Kantitatif Analiz Direktörü Ozan Gökler, bu dönemde hisse senetleri piyasasında dalgalanmaların yaşanmasına rağmen piyasanın yükseliş trendini koruduğuna dikkat çekiyor. Gökler, “Gerçekleşen geri çekilmelere rağmen gelinen yeni dip seviyeler bir önceki seviyeden yukarıda oluşuyor. Önümüzdeki dönemde de hisse senetleri piyasası yatırımcılara yeni fırsatlar sunabilir” diyor ve portföylerin küçük bir kısmında kademeli olarak alınabilecek A tipi fonlarla desteklenmesinin yatırımcıların getiri potansiyelini artırabileceğini vurguluyor. Fortis Portföy Hisse Senedi Fonlar, Araştırma ve Özel Varlık Yönetimi Direktörü Göktürk Işıkpınar ise yurt içi ve yurt dışında işsizlik verilerinin hala olumlu bir trend yakalayamamasının piyasalarda belirsizliğin sürmesine neden olduğunu söylüyor. Öte yandan enflasyondaki düşüş ve Merkez Bankası faizlerinin tarihi düşük seviyelerde olması IMKB’de ağırlığı büyük olan bankaların karlarını olumlu etkiliyor. Bu gelişmelerin yanı sıra IMF ile anlaşma yapılacağı beklentisinin canlı tutulmasının da etkisiyle piyasaların güçlü bir seyir izlediğini söyleyen Işıkpınar, kısa vadede düzeltmeler yaşansa da hisse senedi ve faiz tarafında orta vadede halen potansiyel olduğu görüşünde. Yılın kalanına bakıldığında Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinin bir miktar daha sürmesi bekleniyor. Buna bağlı olarak B tipi tahvil bono ve değişken fonlarda büyüme ve getiri potansiyeli sürüyor. Ancak İş Portföy Kıdemli Portföy Yöneticisi Burcu Uzunoğlu da asıl getiri potansiyelinin A tipi fonlarda bulunduğuna dikkat çekiyor. “Riskli enstrümanlara eğilim artabilir” Ozan Gökler (YK Portföy Yatırım ve Kantitatif Analiz Direktörü) “Yılın ikinci yarısında, riski sevmeyen, kısa ve orta vadeli yatırımı tercih eden yatırımcılar için likit fonların yanında, risk seviyesi düşük B tipi değişken fonlar ile anapara garantili ve koruma amaçlı fonlar uygun alternatif oluşturabilir. Diğer yandan faizlerde yaşanan düşüş ile birlikte önümüzdeki dönemde yatırımcıların yatırım vadelerini uzatarak daha riskli dolayısıyla getiri potansiyeli daha yüksek alternatiflere yönelme eğilimlerinin artabileceğini düşünüyoruz. Bu yatırımcılara için uzun vadeli tahvil ve hisse senetlerine yatırım yapan büyüme amaçlı değişken fonlar önerilebilir. Ayrıca yatırımcıların portföylerinde bulunan A tipi fonlarda daha fazla artış yaşanacağını öngörüyoruz.” “Piyasalardaki yükseliş devam edecek” Erkan Bilgün (Garanti Portföy Yatırım Fonları Yönetimi ve Emeklilik Fonları Yönetimi Birimlerinden Sorumlu Koordinatör) “2008 yılı ve 2009 başında dünya piyasalarıyla beraber hızla değer kaybeden Türk hisse senetlerinde, reel ekonomilerdeki toparlanmanın 2010 ile birlikte başlaması, Türkiye'nin muhtemel IMF anlaşması ve gelişen piyasalara yeniden uluslararası fonların ilgi göstermeye başlaması gibi nedenlerle yükseliş hareketi yılın kalanında da devam edecektir. Merkez Bankası faiz indirimleri sürecine paralel olarak gerileyen bono faizlerinde yüzde 10.5-11 bileşik seviyelerinin dip olacağı düşünülürse önümüzdeki dönemde de yine hisse senedine yatırım yapan fonların getiride öne çıkmasını bekliyoruz. Ancak likit fon harici tüm fonlar içerisinde yüzde 14 civarında olan A tipi fon ağırlığında, yatırımcı alışkanlığından dolayı kısa vadede dramatik bir değişim beklemiyoruz.”