ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben Bernanke, Bloomberg'ün dünya çapındaki yatırımcılar arasında gerçekleştirdiği çeyrek dönemlik küresel kamuoyu araştırmasında, "Küresel finans kriziyle en iyi savaşan kişi" seçildi. Ankete katılanların yüzde 75'i Bernanke'nin başarılı olduğunu savundu. Katılımcıların 3'te 1'i ise görev süresi ocak ayında bitecek olan Bernanke'nin bir sonraki 4 yıllık dönemde de FED başkanlığını yürüteceği yönünde görüş bildirdi. Avrupa Merkez bankası Başkanı Jean Claude-Trichet yüzde 54 oy alırken, İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mervyn King yüzde 50 ve Çin Merkez Bankası BaşkanıZhou Xiaochuan yüzde 42 oy aldı. Diğer merkez bankası başkanlarını kendi bölgelerinde bile geride bırakan Bernanke, aynı zamanda krizde aldığı önlemlerle adından fazlasıyla söz ettiren Hazine Bakanı Timothy Geithner'dan da fazla oy aldı. Geithner dünya genelinde araştırmaya katılanların yüzde 57'sinin oyunu alırken, Amerikalı katılımcıların yüzde 52'si Geithner için olumsuz görüş bildirdi. Koltuğunda kalmasına yardımcı olacak Bloomberg'ün araştırması 14-17 Temmuz tarihleri arasında kuruluşun dünya genelindeki aboneleri arasından seçilen 1076 kişiyle yapıldı. Bu araştırmanın sonucu kimilerine göre koltuğu sallantıda olan Bernanke'nin yerini sağlamlaştırmasına yardımcı olabilir. Önceki gün ve dün Senato'da ABD ekonomisinin içinde bulunduğu koşullar ve alınan önlemler konusunda siyasilere bilgi veren Bernanke, krizdeki finans kuruluşlarına yardım etme konusunda FED'in yetkilerini aştığı gerekçesiyle siyasetçiler tarafından eleştiriliyordu. ABD Başkanı Baracak Obama ise, Bernanke'nin bir dönem daha görevinde kalmasını isteyip istemediği konusunda bir yorum yapmamış ancak, performansını övmüştü. Krizle mücadeleyi koordine etti Bernanke 1929 yılında başlayan Büyük Buhran sonrasında dünyayı en çok etkileyen küresel finans kirizi sırasında hiç beklenmeyen sıra dışı önlemlere başvurdu. Gösterge faizlerini yüzde 0'a yakın bir düzeye düşürürken, geçen yıl ekonomiye 1.1 trilyon dolarlık kredi katkısı sağladı. Krizin herkesin üzerine kabus gibi çöktüğü dönemde, faiz oranlarının düşürülmesi, likidite sağlanması gibi konularda piyasaları rahatlatacak kararların alınmasında hem diğer merkez bankalarına öncülük etti, hem de bu bankalar arasında uluslararası bir koordinasyon sağlayarak dünyaya kriz karşısında bütün imkanların seferber edildiği ve bütün kurumların birlikte hareket ettiği mesajının verilmesinde etkili oldu. Birbiri ardına gelen olumsuz haberlerle çakılan piyasalara sağladığı hızlı nakit desteğiyle kendisine "Helikopter Ben" lakabı takıldı. Piyasalar bu dönemde en çok Bernanke'nin ağzından çıkanları büyük bir dikkatle takip etti. Diğer merkez bankaları bu dönemde genellikle Bernanke'nin attığı adımları izledi. Hong Kong merkezli Euro Asset management kuruluşunun yöneticilerinden Wallace Lin, Bloomberg'e yaptığı açıklamada, "O belkide dünyanın en iyisi" dedi. California merkezli Liebau Asset Management kuruluşunun başkanı Jack Liebau, "Bernanke olmasaydı ekonomi ve borsada çok daha olumsuz gelişmeler yaşanabilirdi" dedi. Harvard Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nden Profesör Martin Feldstein ise "Bernanke çok iyi bir iş çıkardı ve bence görevine yeniden atanması gerekiyor" dedi. Bernanke önceki günkü konuşmasında ABD ekonomisinin iyiye gitmekte olduğunu dile getirmiş ancak işsizlikteki artışın bir süre daha devam edeceğini de söylemişti. FED'in aldığı kararların ekonomiyi çöküşe götüren olumsuzluklardan kurtulmaya yardımcı olduğunu ifade eden Bernanke, FED'i eleştiren siyasetçilere de kendi görevlerini hatırlatarak sürdürülebilir olmayan bütçe açığının azaltılması gerektiğini kaydetmişti. Araştırmaya katılanların yüzde 61'i resesyonu ABD ekonomisi için daha büyük bir risk olarak görüyor. Enflasyonun daha büyük bir risk olduğunu görenlerin oranı ise yüzde 37'de kaldı. Politika değişiminde zamanlama çok önemli Bu arada FED önceki gün gevşek para politikasından çıkış sinyali verince piyasalarda "Küresel krizde en kötü dönemler sona erdi" sevinci yaşandı ancak aslında eldeki veriler ne krizde dibin göründüğünü kanıtlıyor ne de krizin bitmediğini iddia edebiliyor. FED kurmayları hala faiz oranlarının bir süre daha sıfır seviyelerinde kalacağını savunurken, ekonomide iyileşmenin ancak ikinci yarıda başlayabileceğini ve daha önceki krizle kıyasla toparlanmanın daha zayıf olacağını düşünüyor. Diğer taraftan tüketici harcamaları hala negatif, iş hayatında yatırım verileri ise "kötünün iyisi" vaziyetinde. Emlak verileri baskı altında. İşsizlik artmaya devam ediyor. Finansal piyasalarda gelişme sinyalleri var ama mali sektör halen kırılgan. Bu ortamda gevşek para politikasından çıkışın zamanlaması büyük önem taşıyor.