Yazdır

FAİZLERDE DÜZELTME NE ZAMAN OLUR?

Tarih: 14 Temmuz 2009 - 04:44

FORTİS Bank Başekonomisti Haluk Börümcekçi, faizlerdeki düzeltmenin ne zaman olacağını Refarans Gazetesi'nde yazısında yorumladı.

Faizlerde düzeltme ne zaman olur 14.07.2009 | Haluk Bürümcekçi | Yorum Son dönemde özellikle gelişmiş ülke borsalarında görülen satış baskısını bir trend değişiminden çok ekonomik tabloyla daha uyumlu bir değerlemeyi getirecek bir düzeltme hareketi olarak gördüğümü ve Türkiye ekonomisi için toparlanmanın, dibi geniş bir U şeklinde olacağını tahmin ettiğimden, benzer endişelerin eninde sonunda bizim piyasamızda da ağır basmasına daha fazla ihtimal verdiğimi belirtmiştim. Toparlanmaya ilişkin oluşan bu yeni algılamanın borsaları olumsuz etkilerken, yeniden tahvil dostu bir ortam yarattığını da izlemekteyim. Faizlerde yön aşağı Haziran ortasında yüzde 4'e kadar yükselen ABD 10 yıllık tahvilleri bugünlerde yüzde 3,4'e kadar gerilerken, Türkiye'de ise yüzde 13'ü aşan gösterge tahvilin bileşik faizi tarihi düşük seviyesi olan yüzde 11,4'e kadar düşmüş bulunmaktadır. Rekor düzeyde çıktı açıklarının her yerde zaman içinde kapanacağı ve enflasyonun yönünü yukarı çevireceği beklentisiyle tahviller açısından orta-uzun vadede lehte olmayan dinamiklerin ağır basacağı düşüncem değişmediyse de, kısa vadede kimsede kuşku bırakmayacak belirgin bir toparlanma gözlenene kadar faizlerde yönün aşağıyı göstereceğini ya da en azından yükselişe büyük direnç göstermeye devam edeceğini düşünüyorum. Son dönemde para politikası yapıcılarından gelen sinyaller (faiz indirimleri için daha yer olduğu, toparlanmanın zayıf bulunduğu) ve Merkez Bankası'nın likidite desteklerine ilişkin yol haritasında henüz kullanılmamış Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) alımları gibi araçların bulunması da bu düşünceyi desteklemektedir. Faizlerde yükselişin ancak ülkeler geneline yayılan bir hareket haline geldiğinde belirginleşmesi beklenmelidir. Yükseliş için hangi koşulların oluşması gerektiğine (Faizler ne zaman yükselir?, 15 ve 20 Mayıs) daha önce geniş olarak değinmiştik. İMKB küresel riske hassas Dünyadaki borsa-tahvil gelgitlerinin içeriye yansımasını farklılaştıracak önemli bir unsur ise, yerli-yabancı yatırımcıların mevcut pozisyonları ve bu piyasalardaki ağırlıkları olacaktır. Merkez Bankası tarafından her hafta açıklanan yurtdışı yerleşiklerin menkul değer hareketleri, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB) hızlı yükselişin gözlendiği dönemde (Mart-haziran) yabancıların hisse senedi alımının kümülatif olarak 1.8 milyar dolara ulaştığını, bonoda ise alımların 0.4 milyar dolarla sınırlı kaldığına işaret etmektedir. İMKB'de eğilimi yabancı yatırımcının belirlemesi nedeniyle geçmiş alım dönemlerine göre daha düşük bir alım bile yeterli olmuşa benzemektedir. Buna karşılık, bono piyasasında piyasa yapıcısı yerli bankaların ağırlıkta olması ve bankaların kredi kullandırmak yerine DİBS alımını tercih etmesi, yabancı girişi sınırlı olsa da faizlerde düşüş eğiliminin korunmasını getirmiştir. Bu görüntü, İMKB'yi küresel risk algılamasındaki bir artışa daha hassas hale getirirken, bonodaki eğilimi yurtiçi risklere yönelik algılamanın yanında, mevduat rekabeti, kısa vadeli likidite durumu ve Hazine'nin borçlanma programı gibi unsurlara bağlı kılmaktadır. Sonuç olarak, sanayi üretimine ilişkin son veriler beklediğim gibi toparlanmanın yavaş gerçekleştiğine işaret etmiş, büyüme üzerindeki risklerin aşağı yönlü kalmaya devam ettiğini düşündürmüştür. Bu durum yeniden tahvil dostu bir ortam yaratırken, orta-uzun vadede lehte olmayan dinamiklerin ağır basmasını beklememe karşılık, kısa vadede belirgin bir toparlanma gözlenene kadar faizlerde yönün aşağıyı göstereceğini ya da en azından yükselişe büyük direnç göstermeye devam edeceğini düşünüyorum.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/faizlerde-duzeltme-ne-zaman-olur/260155