Bankalar varlıkları kurtardı kredi borçlarıyla sıkıştı ABD'nin eski Başkanı George W. Bush ve şimdiki Başkanı Barack Obama'nın küresel krizle bağlantılı olarak başlarını en çok ağrıtan konu finans sektöründe yer alan oyuncuların ellerindeki toksik varlıklardı. Bush yönetiminin bu sorunla baş etmek için oluşturduğu ve Obama yönetiminin uygulamasını sürdürdüğü 700 milyar dolarlık Sorunlu Varlıkları Kurtarma Fonu'nun (TARP) ardından Obama yönetimi mortgage'a dayalı sorunlu tahvillerin alımı için 30 milyar dolar daha ayırmıştı. Bu hamlelerin ardından bankaların eskisi kadar çok ve tehlike yaratan toksik varlığa sahip olmadığı yönünde açıklamalar yapılınca piyasalarda bir rahatlama yaşanmıştı. Ancak son dönemde yapılan yorumlar tehlikenin sona ermediği, hatta daha da büyüdüğü yönünde. Başkan Obama, Hazine Bakanı Timothy Geithner ve Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke şimdi de bu sorunla uğraşmak durumunda kalabilir. Takipteki krediler arttı Bankaların toksik varlıkları tehlikesini savuşturan Amerikan bankaları şimdi de sorunlu kredi kartı borçları, ticari emlak kredileri ve ticari sanayi borçları tehdidiyle karşı karşıya. Bu kötü kredilerin bankaların kayıplarının üçte ikisini oluşturabileceği belirtiliyor. Yılın ilk çeyreğinin sonunda bankaların 1.8 trilyon dolarlık ticari emlak kredisi vardı. Bunun yaklaşık yüzde 7'si takipteydi. Bu oran, geçen yılın aynı döneminin iki katına denk geliyor. Uzmanlara göre bankalardan zararlı varlık alımına gerek kalmamış olabilir ama bu sorunun bittiği anlamına da gelmiyor. Hatta kimi uzmanlar ticari emlak kredilerini "kurulmuş saatli bomba" olarak değerlendiriyor ve krizde ikinci dalganın sorunlu kredi kartı borçları ve ticari emlak kredileri ile start alacağını belirtiyor. Amerikan Bankacılar Birliği'nin (ABA) son verilerine göre 2008'in dördüncü çeyreğinde yüzde 5,52 olan ödenmeyen kredi kartı borcu oranı bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 6,60'la rekor kırdı. Mortgage borçlarının ödenmesinde yaşanan gecikme oranı ilk çeyrekte yüzde 3,03'den 3,52'ye, diğer konut kredilerinde ise yüzde 1,46'dan yüzde 1,89'a yükseldi. Üstelik yüzde 9,5'i aşan ve hızla yükselen işsizlik oranının sorunu daha da derinleştirmesi bekleniyor. REFERANS