SÜRÜ'DEN AYRILAN 7 HİSSE
Tarih: 03 Temmuz 2009 - 23:22
Endeks, 9 ay aradan sonra seans içinde de olsa 37 bin direncini aştı. Ancak borsacılar, eylül ayına kadarki süre için temkinli görüş bildiriyor. Bu yüzden de alım düşünenlere hikayesi ve beklentisi olan hisseleri öneriyorlar...
İDİL TARAKLI -PARA DERGİSİ
İMKB, bereketli sayılabilecek bir haftayı geride bıraktı. Endeks, yaklaşık 9 aylık bir aradan sonra yeniden 37 binli seviyeleri gördü. İMKB-100 endeksine dahil hisse senetleri ortalama yüzde 2.66 artış kaydetti. Endeks, seans içi en yüksek değerini, 12 Eylül 2008 Cuma günü son seansta 37 bin 813 puanla görmüştü...
Borsa uzmanları, yükselişe net bir gerekçe gösteremiyor. Ancak yurtdışı piyasalardan bu kadar ayrışmamızın en önemli nedenlerinden biri olarak vadeli piyasalar gösteriliyor. Uzmanlara göre, vadeli piyasalarda pozisyon alan büyük yatırımcıların spotta da yer alması piyasayı yukarda tutuyor.
Öte yandan, IMF beklentileri de yükseliş için önemli bir kriter olarak gösteriliyor. Önceki hafta IMF görüşmelerine yönelik spekülasyonların geçen hafta yerini olumlu beklentilere bıraktığı gözlendi. Nitekim son yükselişler de IMF anlaşmasının er ya da geç yapılacağına yönelik beklentilerin satın alınmasına yorumlandı.
Bir kısım borsacılar ise şimdiye kadar yapılan açıklamalar ve başbakanın tutumu nedeniyle IMF anlaşmasının olmayacağı görüşünde. Olsa da vadesinin çok kısa ve meblağın çok düşük olacağı belirtiliyor. Ancak her koşulda borsacıların eylül beklentileri biraz daha temkinli ve şu anda daha defansif hisselere bakmak gerektiğini düşünüyorlar...
Polat YAMAN / Galata Menkul Değerler İnternet Şube Müdürü
İMKBDEKİ VOLATİLİTEDEN DAHA AZ ETKİLENİYORLAR
* Anadolu Sigorta: Değerlemelere göre cazip gözüküyor. Sektörde prim üretimi genel ekonominin seyriyle doğrudan ilişkili. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz kriz ortamında bu yıl karlılıkta büyüme beklemiyoruz. Bu beklenti de zaten fiyatlara yansıdı. Ancak zayıf 2009un ardından, ekonomik toparlanmayla birlikte 2010 ve sonrasında kar büyümesi yaşanacaktır. Anadolu Sigortanın portföyünün sadece yüzde 13ü İMKB hisse senetlerinden, kalan kısmı ise sabit getirili menkul kıymetlerden oluşuyor. Bu da şirketin İMKBdeki volatiliteden rakiplerine kıyasla daha az etkilenmesini sağlıyor. Bu yapının, içinde olduğumuz konjonktürde şirket performansı için pozitif etki yaratmasını bekliyorum. Şirket bu yılın ilk çeyreğinde, sektördeki daralmaya rağmen hızlı büyümesiyle yeniden pazar liderliğini elde etti. Sektördeki lider konumu ve geniş dağıtım kanallarıyla, önümüzdeki dönemde özellikle sorumluluk sigortalarında yaşanabilecek artışlardan en fazla yararlanacak kurum olacaktır. Ayrıca 2007 yılında yürürlüğe girmiş olan yeni mevzuat çerçevesinde teknik karşılıklar konusunda tüm gerekleri yerine getirdi. Ekstra karşılıkları hesaplarına yansıttı. Bu karşılıklar nedeniyle 2008 yılının sonunda karlarında diğer sigorta şirketi karlarında görülen negatif etki Anadolu Sigorta finansallarına yansımadı. 2009 yılı için de Anadolu Sigorta finansallarını etkilemesini beklemiyorum. Şirketin piyasa değeri için 500 milyon TL hedefle yüzde 20 yükseliş potansiyeli görüyorum.
* Sabancı Holding: Şirket hisseleri düşük borçluluk, güçlü net nakit pozisyonuyla yatırımcıların dikkatini çekiyor. Holding düzeyinde 250 milyon dolar net nakdi bulunuyor. Ayrıca döviz açık pozisyonu bulunmuyor. Bunlar holdingi mali yönden güçlü kılıyor. Büyümeye yönelik ve ekonomik daralmaya daha az duyarlı bir portföyü var. Kriz döneminde savunmacı, sonrasında ise fırsatları değerlendirmeye yönelik bir yapı sunuyor. Öyle ki şirketin büyüme vaat eden enerji yatırımları ve ekonomik daralmalara daha az duyarlı olan perakende ve tütün mamulleri üreticiliği faaliyetleri, riskini dağıtması açısından çok önemli. Buna rağmen hisseler cari net varlık değerine göre cazip iskonto oranıyla işlem görüyor. Bu iskontonun en önemli nedeni, yönetime dahil olmayan aile bireylerinin hisselerini kayda alması. Bunun da piyasa tarafından satış baskısı yaratacağı beklentisi olabilir. Ancak bu beklentinin holdingin piyasa değerini haddinden fazla baskılamış olduğunu düşünüyorum. Hisse için 6 lira hedef fiyatla yüzde 40 yükseliş potansiyeli öngörüyorum.
* Enka İnşaat: Başarılı yurtdışı faaliyetleriyle dikkat çekiyor. Net varlık değerinin yüzde 70i Rusyadaki operasyonlarından geliyor. Enka İnşaat, bu ülkedeki inşaat ve gayrimenkul piyasasındaki yerini sağlamlaştırarak büyüme potansiyelinden maksimum ölçüde faydalanıyor. Enka, Moskovadaki toplam A-sınıfı ofis alanlarının yüzde 20sine sahip. Avrupa ortalamasının çok üzerinde seyreden kira gelirleri sayesinde Enka, gayrimenkul alanında diğer projelerine de kaynak sağlıyor. 2009 itibariyle tam kapasiteyle kullanılacak Taganskaya projesinin net varlık değerine katkısının 1.2 milyar dolar olması bekleniyor. İnşaat segmenti için bir diğer önemli ülke de Romanya. AB fonlarını kullanarak tüm karayolu ve diğer altyapısını yenileyen bu ülke, Enka için önemli fırsatlar arz ediyor. Artan petrol gelirlerine müteakiben ilgili ülkelerdeki kuyu ve rafineri inşaatları da Enka için potansiyel teşkil ediyor. Enkanın Türkiyede sahip olduğu 3 adet doğalgaz santrali halihazırda Türkiyedeki toplam kurulu kapasitenin yüzde 16sına tekabül ediyor. Yap-işlet kontratıyla çalışan bu santrallerden 2018e kadar her yıl 125 milyon dolar gelir hedefleniyor. Türkiyedeki elektrik arz krizine çözüm kapsamında hükümetin sağladığı teşviklerden faydalanarak inşa edilmeye başlanan santral inşaatları, Enkanın Türkiyedeki inşaat piyasasından yeniden pay almaya başlayacağını gösteriyor. Şirket hisseleri için 7.30 hedef fiyatla yüzde 50 yükseliş potansiyeli öngörüyorum.
* Trakya Cam: 2007 yılında faaliyete geçen ek kapasiteyle birlikte şirketin toplam üretim kapasitesi 1.5 milyon tona ulaştı. Bulgaristandaki kapasite artışı ile Rusya ve Polatlıda yapılması beklenen yatırımlarla kapasitenin 2010 yılı sonunda 2.16 milyon tona ulaşması bekleniyor. Ürün gamı çoğunlukla işlenmemiş camı kapsıyor ve bu ürün grubu işlenmiş camın oldukça altında bir fiyatla satılıyor. Öte yandan, enerji verimliliği konusunda Avrupa standartlarının devreye girmesiyle işlenmiş cama yönelik talepte artış olmasını öngörüyoruz. İşlenmiş camların 2010 yılında toplam gelirler içindeki payının yüzde 48 seviyesinden yüzde 56ya çıkmasını bekliyoruz. Her ne kadar şu anda ülkede talep daralması yaşansa da, Rusya yatırımının bölgedeki üretim maliyetlerinin düşüklüğü ve uzun vadede büyüme potansiyeli nedeniyle yatırım katkısının olumlu olacağını ve Trakya Camın yurtiçi pazara olan bağımlılığını azaltacağını tahmin ediyoruz. Trakya Camın yurtiçindeki tek üretici olması, fiyatlama ve satış koşulları konusunda avantaj sağlıyor. Hisse için 1 milyar TL hedef piyasa değeriyle yüzde 40 yükseliş potansiyeli öngörüyorum.
----------------
Aslıhan BALABAN / Halk Yatırım Menkul Değerler Araştırma Müdürü
PERFORMANSI YIL SONUNA KADAR KORUYACAKLAR
* THY: 2008 yılında dünya havacılığı yüzde 10 daraldı. THY buna rağmen yolcu kapasitesini yüzde 21, yolcu sayısını da yüzde 15 artırarak Avrupanın en hızlı büyüyen 3 ulusal havayolu arasına girmeyi başardı. THYnin aynı başarıyı 2009 yılına da yansıtmasını bekliyoruz. Nitekim ilk beş aylık trafik sonuçlarına baktığımızda, şirketin yolcu sayısının yüzde 9 artarak 9 milyona ulaştığını görüyoruz. Türk Hava Yolları, 2008 yılını yüzde 26lık net satış geliri ve yüzde 327 net kar artışıyla tamamladı. 2009 yılı ilk çeyrek sonuçlarında ise satış gelirlerinde yüzde 19 artış kaydetti. Ancak maliyetlerdeki artış ve döviz cinsi borçlanmadan kaynaklı giderlerden dolayı karda yüzde 24 azalma görüldü. Şirketin 2008de ulusal ve uluslararası pazarda gösterdiği büyüme hızını 2009a da yansıtmasını bekliyoruz. İlk beş aydaki başarılı trafik sonuçlarının, yaz mevsiminin turizm sektöründe yaratacağı olumlu etkilerle yıl sonuna kadar süreceğini düşünüyoruz. Diğer taraftan, 2008 yılında operasyonel iyileşmelerle güçlenen bilanço performansının da devam edeceğini tahmin ediyoruz.
* BİM: İndirim mağazacılığı konseptiyle büyüme trendini sürdüren şirket, 2008i yüzde 42, 2009 yılı ilk çeyreğini ise yüzde 26 net satış büyümesiyle tamamladı. BİM, yaygın mağazacılık sayesinde taşıdığı maliyet yükünü ilk çeyrek itibariyle kontrol altına almayı başardı. İlk çeyrekte brüt kar marjında yüzde 16dan 18e, esas faaliyet kar marjında ise yüzde 3ten 6ya iyileşme kaydedildi. Şirketin 2009 yılı ilk çeyreğindeki performansının, mevsimsel etkenlerin de katkısıyla yıl sonuna yansımasını bekliyoruz.
* Eczacıbaşı İlaç: Şirket, 2007 yılında ilaç işiyle ilgili üretim, dağıtım, tedarik ve satış faaliyetlerini önce bağlı ortaklığı Eczacıbaşı Sağlık Ürünlerine devretmişti. Ardından Eczacıbaşı Sağlık Ürünleri ve Eczacıbaşı Özgün Kimyasal Ürünlerdeki hisselerinin yüzde 75ini Zentiva N.V. adlı şirkete satmıştı. Eczacıbaşı İlaç, ilaç sektöründe faaliyetlerini bağlı ortaklıkları ve iştirakleri vasıtasıyla sürdürüyor. Şirket, yüksek nakit varlığı, güçlü iştirak portföyü ve pozitif döviz pozisyonuyla dikkat çekiyor. Eczacıbaşı İlaç, 2008 yılında nükleer tıp alanında faaliyet gösteren Monrol şirketiyle ortaklığı ve bu alanda büyüme trendini sürdürmeyi planlıyor. Holding görünümüne sahip olan şirketin güçlü bilanço performansı uzun vadeli alım önerimizi güçlendiriyor. Şirketin iştiraklerinden Eczacıbaşı-Zentiva Sağlık Ürünleri Sanayi ve Ticaret ile Eczacıbaşı-Zentiva Kimsayal Ürünler Sanayi ve Ticarette sahip olduğu yüzde 25 hissenin Zentiva N.Vye satış/devir süreci de önemini koruyor.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/suruden-ayrilan-7-hisse/259866