ERKİN ŞAHİNÖZ / PARA DERGİSİ IMF’nin beklentisi bile piyasaları coşturmaya yetti IMF anlaşmasında adım atılırsa İMKB-100 endeksi 38 bine yükselebilir. Bu da dolar kurunu 1.50’lere kadar geriletebilir. Bu arada konut kredisi faizlerinin yatırım için cazip olduğunu söyleyebiliriz... PİYASALARDA ilginç bir haftayı geride bıraktık. S&P’nin ABD bankalarının kredi notlarını düşürmesi ve Obama’nın finansal sistemin daha sıkı denetlenmesine yönelik planı açıklaması, başta ABD olmak üzere tüm dünya piyasalarında haftanın ilk üç gününde sert satışlar yaşanmasına neden oldu. Ancak iç piyasalar dış piyasalara hiç reaksiyon vermedi. IMF Başkan Yardımcısı Lipsky’nin Türkiye ziyareti ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’la ikili görüşmelerde bulunması IMF anlaşmasına yönelik olumlu bir açıklama gelebilir beklentisini yarattı. Bu da Türkiye piyasalarının diğer dünya piyasalarından “olumlu yönde” ayrışmasını sağladı. Üstelik perşembe günü IMF ile 18 ay süreli ve 13-15 milyar dolar civarında kaynak sağlayacak bir IMF programının üzerinde anlaşılmak üzere olduğu yönündeki dedikodular ABD’de beklenenden çok daha iyi gelen imalat endeksi verisiyle birleşince İMKB seansın son saatlerinde çok sert bir şekilde yükselerek günü 35 bin 715’ten kapadı. Perşembe akşam saatlerinde IMF Türkiye Temsilcisi tarafından yalanlanan “IMF anlaşması sağlanmak üzere” dedikoduları cuma sabahı piyasaları ilk etapta rahatsız etti. Ancak öğleden sonra Lipsky ve Babacan’dan gelen “Çok önemli ilerleme kaydettik” şeklindeki açıklamalar piyasaların perşembe günkü yükselişini korumasını sağladı. Böylece İMKB haftayı daha önce aşmakta zorlandığı kritik direnç olan 36 binin hafif altında kapattı. Önümüzdeki günlerde IMF anlaşması dedikoduları piyasalarda çalkantı yaratmaya devam edecektir. Ancak dış piyasalardaki ralli yorgunluğu ve son günlerdeki genel tedirginlik göz önüne alındığında IMF anlaşması konusunda somut ve ikna edici adımlar atılmadığı sürece İMKB’nin kısa vadede 38 bin seviyesini geçmesinin çok zor olduğu görüşündeyiz. Yükseliş eğiliminin 38 bine kadar devam edeceğine, ancak bu seviyenin ötesine kalıcı bir şekilde geçilebileceğine pek ihtimal vermiyoruz. İMKB’nin 38 bine yükselmesini sağlayabilecek bir ortam, dolar kurunu önce 1.52, sonra da 1.50’lere kadar geriletebilir. Ancak 1.50’nin altı yine kısa vadede oldukça zor. KONUT ALMA ZAMANI İster oturma isterse yatırım amaçlı olsun, şu aralar konut almak için en uygun zaman. Biri geçen yılın sonlarında ve diğeri de bu yılın hemen başında olmak üzere bu konuya iki köşe yazımızı ayırmıştık. Yaz aylarında konut fiyatlarının ve faizlerin dip yapmasını beklediğimizi söylemiş ve bu nedenle de konut yatırımı yapmak açısından en uygun zamanın yaz ayları olacağını belirtmiştik. Hem faiz hem de konut fiyatlarına yönelik beklentilerimiz gerçekleşmiş gibi görünüyor. Nasıl mı? Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de faiz oranları dip noktasına gelmek üzere. Merkez Bankası’nın temmuz ayında yapacağı toplantıda faiz oranlarını son kez indirmesini ve yılın geri kalan kısmında da yüzde 8.5 düzeylerinde sabit tutmasını bekliyoruz. Temmuz ayında yapılacak indirimden sonraki ilk faiz değişikliğinin de artırım yönünde olacağını ama bu artırımın önümüzdeki yılın ilk çeyreğinin sonlarına kadar gelmeyeceğini düşünüyoruz. Demek ki Merkez Bankası faizi, önümüzdeki 8-9 ay boyunca tarihin en düşük seviyesinde duruyor olacak. Banka faizlerinin de önümüzdeki aylarda kademeli bir şekilde gerilemesini bekliyoruz. Bankaların kredi verme iştahında hafif de olsa bir kıpırdanma başladı son haftalarda. Ama bu iştah henüz çok güçlü değil ve Merkez Bankası’nın faiz indirimleri banka faizlerine doğru düzgün yansıyamadı. Toparlanma emareleri olsa da bankaların hemen geçen senelerdeki gibi kredi vermeye başlaması ve banka faizlerinde dramatik düşüşler yaşanması beklenmemeli. Merkez Bankası faizlerine yönelik beklentimiz göz önüne alındığında, konut kredisi faizlerinin önümüzdeki birkaç ay boyunca konut yatırımı yapmak açısından fena sayılmayacak düzeylerde olduğunu söyleyebiliriz. Üstelik, Türkiye ve ABD de dahil olmak üzere konut fiyatları birçok ülkede dip noktasına ulaştı sayılır. Konut sektörüne yönelik son veriler konut sektöründe dengelerin oluşmaya başladığına ve bundan sonraki dönemde konut fiyatlarında yönün yukarı olacağına işaret ediyor. Hem faiz düzeyi hem de konut fiyatlarının dip noktalarda olması, konut yatırımı yapmak açısından en uygun zamanın bu aralar olduğunu gösteriyor.