Yazdır

FAKİR ŞİRKET ZENGİN PATRON DÖNEMİ BİTECEK

Tarih: 26 Haziran 2009 - 13:01

KOBİ’ler için bu yıl 3.5 milyar lira kaynak ayıran ve bunun yaklaşık 2 milyar lirasını kullandıran Halk Bankası, “küçüklerin dostu” olmayı sürdürecek. Genel Müdür Yardımcısı Şahap Kavcıoğlu’na göre, artık “zengin patron-fakir şirket” anlayışı tarihe...

BARIŞ BEKAR / [email protected] PARA DERGİSİ GLOBAL kriz tüm dünyada finans kurumlarını, Türkiye’de ise daha çok KOBİ’leri etkiledi. Krizle birlikte KOBİ kredilerinin toplam kredilerden aldığı pay yüzde 28’lerden 23’lere düştü. Bu süreçte bazı KOBİ’ler sistemden çekilirken, bazıları da kredilerini yeniden yapılandırabilmek için bankaların kapısını çaldı. Bu arada, bir yandan bankalar, bir yandan da sanayi ve ticaret odaları çeşitli işbirlikleriyle KOBİ’lerin ayakta kalması için çalışmalar yürüttü. En büyük sorumluluğu ise hem KOBİ bankası hem de kamu bankası olmasından dolayı Halk Bankası üstlendi... Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Şahap Kavcıoğlu ile kriz ortamında bankanın bu işlevini, KOBİ’lerin durumunu ve KOBİ bankacılığını konuştuk. Halk Bankası’nda yeniden yapılanma süreci bitti mi? Halk Bankası çok dinamik bir banka. Teşkilatımız, bilanço rakamlarımız, organizasyon şemamız sürekli büyüyor. Bankacılıkta her yeni gelişme farklı gelişmeleri de beraberinde getiriyor. Biz de buna göre yeni düzenlemeler yapıyoruz. Mesela şube yapımızda değişiklikler yaptık. KOBİ şubeleri oluşturduk... Bu şubeler nerelerde açıldı? Organize sanayi bölgelerinde, küçük sanayi sitelerinde ve ticaretin yoğun olduğu illerde açtık. Daha önce ticari, kurumsal ve girişimci şubelerimiz vardı. Ticari ve kurumsal şubeler devam ediyor. Bireysel şubelerimiz de çalışıyor. Son olarak bunlara KOBİ şubelerini ekledik. KOBİ şubelerinde pazarlama ağırlıklı, teknik bilgiye sahip elemanlar çalışıyor. Daha az çalışan var. Bu şubeler yığın işlemlerden arındırılmış, daha müşteri odaklı şubeler. KOBİ şubeleri belirli büyüklükteki firmalara hizmet veriyor. Siz zaten KOBİ bankacılığı yapan bir bankasınız. Özel olarak KOBİ şubeleri kurmaya neden ihtiyaç duydunuz? Halk Bankası, esnaf ve KOBİ bankası. Biz bu yeni şubeleri ticaret yapılan bölgelerde kurduk. Firmalar daha fazla ilgi istiyor. Bizim amacımız, yeni kurduğumuz şubelerde iş hacmini ve pazarlama olanaklarını artırmak. Şu anda kaç tane KOBİ şubeniz var? 89’a ulaştı. Ama diğer şubelerimiz de birer KOBİ şubesidir. KOBİ şubeleri dışındaki şubeler 6 milyon lira cironun üzerindeki firmalarla çalışamayacak. KOBİ şubelerimizde yığın işlemler çok az olacak ve 1 milyon liranın üzerinde ciro yapan KOBİ veya ticari firmalarla çalışacaklar. Bizim ayrıca 6 tane kurumsal, 29 tane de ticari şubemiz var. Bireysel bankacılık hizmeti veren şubeler de kurduk. Halk Bankası, KOBİ bankacılığını nasıl tanımlıyor? 2005 yılına kadar farklı kurumların KOBİ’ler için farklı tanımları vardı. 2005 yılında Sanayi Bakanlığı tarafından birçok kesimin görüşü alınarak ortak bir KOBİ tanımı yapıldı ve Resmi Gazete’de yayınlandı. Buna göre, 1-250 arası işçi çalıştıran ve mali büyüklüğü 25 milyon liraya kadar olan firmalar KOBİ olarak tanımlanıyor. Bunlar üretici ve imalatçı firmalar. 2000 yılına kadar bankalar KOBİ’lere kredi vermiyordu. Çünkü parayı devlet satın alıyordu. Bankalar parasını karlı bir şekilde devlete sattı. Çünkü devleti risksiz görüyorlardı. Riskli bir sektöre para yatırmak hiç cazip değildi. 2001 krizinden sonra Türkiye’deki ekonomik yapının değişmesiyle birlikte devletin iyi bir alıcı olmaktan çıkması, bankaları farklı arayışlara yöneltti. KOBİ kredilerinin portföyü istenilen büyüklükte mi? Yurtdışında KOBİ’ler banka kredilerinden yüzde 40-50 civarında pay alır. 2000’li yıllardan bahsediyorum. Bizde ise o dönemde bu oran yüzde 2-3 arasındaydı. Yabancı bankaların gelmesi sonrasında bu oran Türkiye’de de yükseldi ve 2008 sonu itibariyle yüzde 28’lere geldi. Şu an ise bu oran yüzde 23’lere geriledi. Ancak yüzde 28’e çıkış, Türk bankacılığı açısından önemli bir başarıdır. Ben bunun önümüzdeki dönemlerde daha da artacağına inanıyorum. Bu oran Halk Bankası’nda hep yüzde 50’ler civarında. Avrupa’da da bu oran yüzde 50’lerde. Toplam KOBİ kredilerinin (toplam kredilerin yüzde 28’i) yüzde 12’si Halk Bankası’na ait. Şu an itibariyle toplam 82 milyar liralık KOBİ kredisi var. Yılbaşından bu yana sektördeki KOBİ kredilerinde yüzde 14 azalma oldu. Halk Bankası ise KOBİ kredilerini yükseltti. Bu artış kamu bankası olmanızın getirdiği sorumluluktan mı, yoksa müşteri yapısından mı kaynaklanıyor? Biz ticaret ve sanayi odalarıyla anlaşmalar yaptık. Zaten 2-3 yıldır yaptığımız stratejik anlaşmalarla daha düşük faizli kredileri sanayi ve ticaret odası üyelerine kullandırıyorduk. Bu rakam 1.5 milyar liraya kadar ulaştı. Krizin başlangıcından sonra odalarla görüştük. İlk olarak TOBB, 100 milyon liralık bir kaynak koydu. Bu rakam TOBB üyelerine kullandırılmak üzere bankaya geldi. Faiz oranlarının yüzde 28-30’a çıktığı o dönemde biz yüzde 14 faizle bir TOBB üyesine 50 bin lira olmak koşuluyla kredi kullandırdık. Ardından Bursa Ticaret Odası ile 50 milyon liralık bir kredi anlaşması yaptık. Onu 100 milyon lirayla Ankara Ticaret Odası izledi. İstanbul Ticaret Odası ile 30 milyon, Eskişehir Ticaret Odası ile 14 milyon, Adana Ticaret Odası ile 10 milyon, Mersin Ticaret Odası ile 5 milyon, Trabzon Ticaret Odası ile 2 milyon, Trabzon Sanayi Borsası ile de 2 milyon liralık anlaşmalar yaptık ve sonra bu şekilde devam ettik. Şu anda 326 milyon liralık bir kaynağı oda üyelerine kullandırmış bulunuyoruz. Odalarla işbirliği sayesinde 10 bin 272 müşteriye ulaştık. Bunların 4 bini daha önce bankamızın müşterisi değildi. Biz bu iş için kendi kaynaklarımız ve odaların kaynaklarıyla birlikte 3.5 milyar lira ayırdık. Bunun şu ana kadar yaklaşık 1.5 milyar lirası kullandırıldı. 20 odayla anlaşma imzaladık. Önümüzdeki dönemlerde Halk Bankası farklı yenilikler getirecek mi? Hatırlayacağınız gibi. 2005 yılından bu yana tarımda da varız. Tarım kredilerinde sektörde ilk sıralardayız. Tabii bu işte Ziraat Bankası, Türkiye’nin lideri... Şu anda 1 milyar liralık tarım kredimiz var. Sektördeki hemen her ürünü sunuyoruz. “Damla sulama”, “çiçekçilik”, “topraksız tarım” gibi farklı segmentlere yönelik en fazla kredi veren bankalardan biriyiz. Son dönemde diğer kredilerden size yeniden yapılandırma talebi geldi mi? Evet, bu konuda başvuran çok sayıda firma oldu. Ama bizim hepsine cevap verebilme şansımız yok. Son dönemde özellikle bizde kredisi çıkıp da kullanmayan ya da daha önce bizim müşterimiz olmamış olanlardan talepler var. Bu bizi çok memnun ediyor. Yaptığımız işlerden sonuç alma açısından keyif verici. Bu kriz döneminde Halk Bankası üzerine düşeni yerine getirdi ve getirmeye de devam ediyor. Sürekli sahanın içinde olan bir yöneticisiniz. Sizce krizin neresindeyiz? Aslında biz kriz ekonomisini seven bir ülkeyiz. Bankacılık sektöründeki kredilerde sıkışma oldu. Geri ödemelerde sorun oldu. Bankalar buna rağmen çok duyarlı çalıştı. Zor durumda olan firmaların kredileri yeniden yapılandırıldı ve vadeleri uzatıldı. Ek kaynak ihtiyaçları giderildi. Tabii bu imkanlardan menfaat gözetmeyen, iyi niyetli firmalar yararlandı. Ben Türkiye’de “fakir şirket-zengin patron” döneminin bitmesini isteyenlerdenim. Bizde firma batıyor ama patron hala lüks içinde yaşıyor. Biz gerçekten işten dolayı gücümüzün yettiği kadarıyla hiçbir firmanın batmasına izin vermiyoruz. Bankacılık sektörünün bugün ayakta olmasının nedeni, reel sektörle karşılıklı anlayış içinde çalışılmasıdır. Bu dönemde daha az hata yapıldı. Borcunu yeniden yapılandıranlar arasında işleri iyiye giden var mı? Bunu zaman gösterecek. Bizim yaptığımız, vadesi gelen firmaların ödemelerini ötelemek ya da ödemesiz bir dönem vermek. Burada firmanın iş yapması çok önemli. “6 ay, 1 yıl sonra ne olur”un hesabını yapmak bence doğru değil. Ekonomide son 1 aydır çok büyük bir canlanma var. Bunu kredilerden de görüyoruz. Siz istediğiniz kadar kredi çıkarın, iyi niyetli olan zaten o krediyi de kullanmıyor. Son dönemdeki faiz düşüşleri konusunda ne düşünüyorsunuz? Şu anda cumhuriyet tarihinin en düşük faiz ve enflasyon düzeyindeyiz. Bugün esnaf bizden yüzde 9’la kredi kullanıyor. Bir dönem faizlerde önemli düşüşler olmuştu ama bünye kaldıramadı. Yüksek enflasyonla yaşamış ve zenginleşmiş insanların bu sisteme ayak uydurması çok zor. İnsanların artık çok çabuk zengin olamayacağını anlaması gerekiyor. KUTU Ekim zamanı harca, hasattan sonra öde Halk Bankası, çiftçiler için yeni bir kart çıkarıyor. “Mahsül Kart”, çiftçinin ekim-dikim zamanındaki ihtiyaçlarını giderip, ödemelerini de hasat döneminde yapmasını sağlayacak. Şahap Kavcıoğlu, Mahsül Kart’ın tarımsal faaliyetler için ihtiyaç duyulan tohum, zirai ilaç, akaryakıt gibi mal ve hizmet alımları ile her türlü nakit ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla oluşturulduğunu söylüyor. Halk Bankası’nın bir başka yeni ürünü “KOBİ Kart” ise firmaların çek-senet sıkıntısını ortadan kaldırmayı amaçlıyor. KOBİ’lerin tüm harcamalarını tek bir kartta toplamayı sağlayan bu ürün, hem “businesscard” şeklinde hem de çekli, senetli işlemler için kullanılabilecek. Kavcıoğlu, KOBİ Kart’ın özellikle vadeli alımlarda çek/senet ödemelerine alternatif olarak ticarete yeni bir soluk getireceğine inanıyor.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/fakir-sirket-zengin-patron-donemi-bitecek/259660